Akıllı telefonların ömrü için genellikle 2 sene gibi bir süre biçiliyor. O süre dolduğunda ise cihaz üç aşağı beş yukarı hurda oluyor. Ya kullanıcı deforme ediyor, ya da teknolojinin ilerlemesiyle cihaz artık desteklenmeyen bir model oluyor. Onları çekmecede saklamak veya çöpe atmak da karbon ayak izimizi ve çevreye verdiğimiz zararı etkiliyor.
Çevreye vereceğimiz zararı azaltmak ve atıl kaynakları değerlendirmek için eski akıllı telefonları yeniden anlamlandıran projeler yürütüyor. Rico, bu cihazlara şirin görünümlü bir kostüm giydirerek güvenlik kamerasına dönüştürmüştü. Zensors ise akıllı telefonların sensörlerinden faydalanarak çevrel etkenleri kişinin kontrolüne sunuyor. Nesnelerin Internetinin nimetlerinden faydalanan Zensors, basit bir uygulamayla çalışıyor. Uygulamayı ne kadar basit olarak anabiliyorsak kullanım alanı da bir o kadar karmaşık hale gelip genişliyor.
Kullanım alanını örneklemek gerekirse If This Then That (Eğer Bu Olursa Böyle Yap) mantığıyla çalışıyor. Yani koşulları biz belirlediğimiz için kullanım alanı da bizim elimizde. Bir otoparkın önüne yerleştirip değişen araç sayısını dakika bazında hesapla ve kaydet de diyebiliriz veya evdeki mama tabaklarını gören bir yere koyarak mamalarının olup olmadığını kontrol edebilir ve acil durumda tanımlanmış numaraya mesaj gönderebilir. Bu tip tariflerle istediğimiz her ihtimali hazırlayabildiğimiz IFTTT sistemiyle eski akıllı telefonları kullanarak akıllı ev inşa edebiliriz.
Görsel; Youtube