Enstrümanların biçimsel özelliklerine dikkatle bakmanın ne tür yaratıcı sonuçlar doğurabileceğini, müzisyen ve fotoğrafçı Charles Brooks’un Architecture in Music projesinde görmüştük. Sanatçı, enstrümanların içinde gizlenen mimari benzeri dünyaları fotoğraflıyordu. Sanatçı Willie Cole ise No Strings isimli heykel serisinde, enstrümanların bir heykel malzemesi olarak nasıl bir potansiyel taşıdığını ortaya koyuyor.
Bazı heykellerde, kölelikle ilgili göndermeler bulunuyor
Willie Cole, yalnızca eski enstrümanlarla değil, pek çok başka atık malzemeyle de çalışmış bir sanatçı. Instagram paylaşımlarını incelediğinizde eski topuklu ayakkabılardan, plastik şişelerden ve ütü masalarından da heykeller ve maskeler yaptığını görebilirsiniz. Genel olarak çalışmaları; seri üretim, tarihi miras ve kimlik konularını ele alan buluntu nesneler etrafında dönüyor. Bunları kültüre dair birer yorum niteliğinde eserlere dönüştürüyor. Örneğin gitarlarla yaptığı bazı heykellerde, Amerika’nın geçmişiyle (köleleştirilmiş insanların takmaya zorlandığı boyunduruklara benzeyen biçimler yaratmış) kurduğu bağlantılar mevcut.
“Eşyalar, toplulukların oluşumuna rehberlik etme eğiliminde” diyor Willie Cole. Ayrıca kullandığı nesneleri kendisinin bulmadığını ve aslında onların kendisini bulduğunu vurguluyor. “Bir nesne görüyorum ve aniden onunla neler yapabileceğimi anlıyorum. Yani bu anlamda, nesneyle bir enerji veya ruh bağlantısı kuruyorum. Bu nesnelerin olanaklarını araştırıyorum.”
Cole enstrümanlardan oluşan No Strings serisini, önümüzdeki ay New York’ta Alexander and Bonin’de açılacak aynı adlı kişisel sergisinde izleyiciyle buluşturacak. Şu anda New Jersey’de yaşayan ve çalışan sanatçı, bu seride; gitarları, saksafonları ve Yamaha’nın geri dönüşüm programı sayesinde elde ettiği pek çok enstrümanı kullanmış. Bu enstrümanlara ikinci bir hayat vererek onlardan antropomorfik bedenler veya soyut varlıklar yaratmış.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: Willie Cole