Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Elektrikli Araçları Hareket Halindeyken Şarj Eden Otoyol

Elektrikli Araçları Hareket Halindeyken Şarj Eden Otoyol

Fiat, Chrysler, Opel gibi markaların üreticisi olan otomotiv devi Stellantis; elektrikli araçları hareket halindeyken şarj eden "Arena del Futuro" isimli bir test otoyolu inşa etti ve testler başarıyla sonuçlandı.

Elektrikli araçlarla ilgili inovasyonlar, verimli ve hızlı şarj olan pil geliştirmenin ötesine geçti. Artık araştırmacılar araçları hareket halindeyken şarj edebilecek zeminlere odaklandı. Örneğin Finlandiya’da Aalto Üniversitesi’ndeki araştırmacıların geliştirdiği şu sistem, büyük ölçekli versiyonu yapılabildiği takdirde elektrikli araçları hareket halindeyken şarj edebilecek potansiyele sahipti. Stellantis ve A35 Brebemi ortaklığıyla hayata geçirilen Arena del Futuro isimli otoyol ise bu hedefin gerçekleşmesi adına çok daha somut bir adım olarak dikkat çekiyor.

“Kullandığın kadar şarj sistemi” ve Arena del Future

Arena del Futuro, dünyanın en büyük beşinci otomobil üreticisi Stellantis tarafından geliştirildi. “Kullandığın kadar şarj sistemi” (charge-as-you-drive sistemi) olarak nitelendirilen bu yenilik, gerçekleştirilen testlerle tüm dünyanın dikkatini çekti. İtalya’da inşa edilen yol, zeminin altına gömülü kablosuz elektrikli araç şarj bobinleri içeriyor. Böylece elektrikli araçlar sürüş esnasında şarj oluyor. Bu da şarjın tükenmesiyle ilgili endişeleri ortadan kaldıran, sınırsız menzilli bir sürüş deneyimi anlamına geliyor.

Yukarıda da belirttiğim gibi Hollanda merkezli çok uluslu otomotiv şirketi Stellantis; Fiat, Chrysler, Dodge, Jeep, Opel, Peugeot, Ram, Maserati ve diğer birçok şirketin ana şirketi. Chiari’de, 1.050 metrelik bir döngüsel otoyol olarak inşa edilen Arena Del Futuro (geleceğin arenası) projesinin kurucu üyesi. A35 Otoyolu’nun Chiari çıkışına yakın yol, kuzey İtalya’da Milano’nun yaklaşık yarım saat dışında. Otoyoldaki sistemde; gelişmiş 5G bağlantısı ve nesnelerin interneti (IoT) ağları, V2X iletişim sistemleri ve yol yüzeyi optimizasyonları dahil olmak üzere bir dizi başka ileriye dönük ulaşım teknolojisi kullanılmış. Dolayısıyla tüm bunların bir arada test edildiği bir alan yaratılmış.

Projenin birincil hedefi, Stellantis’in Dinamik Kablosuz Güç Transferi (Dynamic Wireless Power Transfer / DWTP) teknolojisi gibi kablosuz yol üstü şarj sistemlerinin yeteneklerini test etmek ve kanıtlamakmış. DWTP’yi kurmak için, yol yüzeyine yakın seviyelerde bazı küçük oyukların yaratılması gerekmiş. Böylece oyuklara bir dizi yassı endüktif şarj bobini yerleştirilmiş ve bunlar bir güç kaynağına bağlanabilmişler. Daha sonra bu yapının üzerine tekrar asfalt dökülmüş.

Sistem aracın pilini şarj etmek yerine enerjiyi doğrudan aracın elektrik motoruna gönderiyor

Bobinler aktif olduklarında, bir alıcı ile donatılmış olmaları koşuluyla yukarıdan geçen araçlara güç gönderebiliyor. İlginç bir şekilde, bu aşamada enerji doğrudan otomobilin elektrik motoruna gönderiliyor gibi görünüyor. Bu nedenle, DWTP sistemi pili şarj etmek yerine basitçe enerji tedarikini üstleniyor, böylece yoldaki elektrikli araçlar, pil stoklarındaki enerjiyi hiç harcamadan sadece ve doğrudan otoyolun sağladığı güçle ilerleyebiliyor.

İlk testler tamamlanmış ve Stellantis, güç aktarım verimliliğinin “hızlı şarj istasyonlarının tipik verimliliğiyle karşılaştırılabilir” olduğunu açıklamış. Şirket, söz konusu manyetik alanların “sürücü ve yolcular üzerinde hiçbir etkisi olmadığını” ve yayaların geçmesi için güvenli olduğunu da eklemiş. Bir başka ek bilgi de sistemin yenilenebilir enerji kaynaklarına doğrudan ve verimli bir şekilde bağlanabileceği yönünde.

Testin sonuçlarına göre sistem işe yarıyor ve hayata geçirilebilir aşamada. Ancak, DWTP sisteminin halka açık yollarda kullanıma sunulup sunulmayacağı veya ne zaman kullanılacağı hakkında bir bilgi yok. Böyle bir projeyi ticari ölçekte başlatmanın, gelir getirmek yerine fazla maliyetli olabileceği göz önünde bulunduruluyor. Yalnızca çok işlek otoyollarda kullanılabilirse, sürücülerin kullanımları doğru bir şekilde faturalandırılabilirse ve yeterli sayıda insan bu sistemle uyumlu arabalar satın alırsa ticari anlamda uygulanabilir hale gelebilecekler.

Görsel: Stellantis