Ne zamandır görüyordum orda burda sunun “e” si, bunun “e” si diye. Sizinle de paylasayim dedim ;
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) faaliyetlerini destekleyen Eczacıbaşı Topluluğu için sanatçıların yorumları.
NİL KARAİBRAHİMGİL
e’yi tasarlarken ben…
Bir hafta bir duvara dayadım. O bana baktı, ben ona baktım. Sonra, onun neyin e’si olduğunu mu, yoksa benim neyin e’si olduğumu mu anlatmalıyım onu düşündüm. İkimizin de e’sini anlatmak için aklıma, daha önce olmayan bir müzik aleti yapmak geldi. İkimiz de sesi olan, ses çıkaran şeylerdik. Aletime e’yi çalmak manasında “e çal hadi” adını koydum. Sallayınca çıngırdasın, arkasına vurunca gümbürdesin, telleri de tıngırdasın istedim. Üzerine de, yapılan besteye ilham versin diye, laflar yazdım. Dileğim e’nin, daha önce çıkarılmamış sesleri hepimize duyurması.
HÜSEYİN ÇAĞLAYAN
Hedefimiz “e” logosuna hayat kazandırmak oldu.
Onu bahçede yer alabilecek ve dış mekanı da yansıtabilecek bir havuza çevirip alternatif bir “e” dünyası yarattık.
BURHAN ÖÇAL
“e”yi ilk gördüğümde kendine has tasarımını düşündüm ve bu tasarım bana cazı çağrıştırdı.
O an “e”ye özel bir beste yaptım ve “e” bu bestenin notalarıyla giydirildi. Böylece ikisi de bir objede hayat bulmuş oldu.
KEREM GÖRSEV
Eczacıbaşı’nın “e”sini yorumlarken rahmetli Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın kurduğu İstanbul Kültür Sanat Vakfı ve Uluslararası İstanbul Caz Festivali ilham kaynağım oldu.
ZUHAL OLCAY
İstanbul Kültür Sanat Vakfı, yıllardır sanatın çeşitli alanlarında başarılı projelere imza atıyor.
Bir sanatçı olarak, Eczacıbaşı’nın “e”si, bana sanat hayatımın farklı yüzlerini anımsattı: Senaryolar, kostümler, aksesuarlar, makyaj malzemeleri, afişler…
Ben de Eczacıbaşı’nın sanata ve sanatçıya verdiği değeri ve desteği, hazırlamış olduğum bir kolajla yorumladım.
