Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Duygu Kütüphanesi

Duygu Kütüphanesi

Feelings Library, Londra sakinlerine günlük tutarak ruh sağlıklarını iyileştirebilmeleri için izole bir alan sunuyor.

Ruh sağlığı ve psikoloji konusunda sayısız yaratıcı projeyle karşılaşıyoruz. Elizabeth Commandeur ve Mark Starmach’ın duygusal ihtiyaçlar otomatı, Rui Sun’ın duygusal ilk yardım kiti yer verdiğimiz en dikkat çekici örnekler arasındaydı. Caukin Studio ise zihinsel sağlık konusunda farkındalık yaratmak için sazlarla kaplı kulübe şeklinde bir kitaplık tasarlamış.

Olumlu sosyal etkiye sahip erişilebilir mimari oluşturma konusunda uzmanlaşan stüdyo, Feelings Library isimli bu projeyi Skip Gallery ile işbirliği içinde gerçekleştirmiş. Yerel terapi hizmeti sunan Self Space de katılımcıların ruh sağlığını destekleme konusunda tavsiyelerde bulunarak bu projenin bir parçası olmuş. Kütüphanenin tasarımı, insanların duygularını bir günlüğe yazmaya teşvik ediyor. Böylece duygularını başka türlü tartışamayacak olan bölge halkına destek sağlamayı hedefliyor.

feelings library

Çöp konteyneri kütüphaneye dönüştürüldü

Caukin Studio’nun kurucu ortağı Harrison Marshall, projeyi şöyle açıklıyor: “Mimarlık ve sanatın hem işlevsel hem de biçimsel olarak nasıl olumlu sosyal etki yaratabileceğiyle her zaman ilgilendik. Proje, ziyaretçileri Londra’nın merkezindeki koşuşturmacadan uzaklaştırarak, onları kişisel düşüncelerinin bir kısmını serbest bırakabilecekleri ve kendilerini rahat hissedecekleri bir kişisel alana taşımayı amaçlıyor.”

Kütüphane bir çöp konteynerinin içine inşa edilmiş. Bunun altında da psikolojik bir neden yatıyor. Skip Gallery’nin kurucularından Catherine Borowski, çöp konteynerinin atmak istediğimiz her şeyi alan bir nesne olduğunu belirtmiş. Dolayısıyla insanların dışa vurmak istedikleri duygular için de uygun bir enerji alanı yaratıyor.

Bir kullanıcı Feelings Library’nin içine girdiğinde her biri farklı bir duygu ile adlandırılmış 10 kitap ile karşı karşıya kalıyor. Self Space, kullanıcıları günlük tutmaya başlamaya teşvik eden bir dizi bilgi istemiyle birlikte her birine bir giriş yazmış. Kendi başınıza yanıtlayabileceğiniz ve diğerlerinin de yanıtlarını okuyabileceğiniz, günlük tutma istemleri bunlar. Dolayısıyla proje Londra sakinlerinin kendi aralarındaki bağları da güçlendirme potansiyeline sahip.

Londra sakinlerinin kentin karmaşasından izole olup duygularını kağıda dökebileceği bir alan: Feelings Library

Doğal malzemelerden yapılmış iç mekan, insanların zihinsel sağlıkları hakkında konuşabilecek kadar rahat hissettikleri, güvenli bir atmosfer yaratmayı amaçlıyor. Girişte farklı duygu ve anıları uyandırmak için parlak renkler ve ışıklar kullanılmış. Pembe aydınlatma, ziyaretçileri sıcak bir parıltıyla sarmak için. Mavi ise gökyüzü etkisi yaratıyor.

İçerideki ahşap raflarda çeşitli bitkiler ve kendi kendine yardım kitapları sıralanmış. Ziyaretçiler ahşap masaya oturup özel, sakin bir ortamda günlük tutabiliyor. Tasarımın en zorlu yanlarından biri de ziyaretçilerin Londra’nın merkezindeki yoğunluktan ve beton yığınlarından izole olabileceği bir alan yaratmak olmuş. Tropik bölgelerde gerçekleştirdikleri eski projelerinden ilham almışlar ve doğal malzemelerden yapılmış bir alan yaratmayı tercih etmişler. Londra’daki bir ofis binasının yakınından ziyade Endonezya sahilinde bulabileceğiniz saz kaplama bunun göstergesi.

Marshall’a göre, insanlar nasıl hissettiklerini ifade etmek için şimdi her zamankinden daha fazla bir çıkışa ihtiyaç duyuyorlar. Pandemi bu eğilimi artıran kilit faktörlerden biri. Günlük tutmak, düşünceleri işlemek için etkili bir yöntem. Duyguları yazılı kelimelere dönüştürmek gibi basit bir eylemle, insanlar kafalarından neler geçtiğini yansıtmaya teşvik ediliyorlar.

Yerleştirme üç hafta sonra bulunduğu yerden kaldırılıp sökülecek. Çatı kompostlanacak, diğer malzemeler ise stüdyonun yeni bir yapı oluşturmak için atölyeler düzenleyeceği güney Londra’daki Harris Academy Peckham okuluna gönderilecek.

feelings library

Görsel: Caukin Studio