Tayfun ve Sincap Dostları yeni nesil bir müzik grubu değil. Ya da bir sanat kolektifi. Bugün daha farklı bir konuğumuz var. Daha yeşillerin arasından, orman tonlarından diyebiliriz. Tayfun Demir sincaplara değer veren ve onların doğa için önemini farkında olan biri. Türkiye’deki sincapların en iyi dostu herhalde kendisi diyebiliriz. Sincap kulislerinde kendisi sincaplarla ilgilenmeleriyle meşhur. Hatta sadece sincap kulislerinde değil yerli ve yabancı basında da o ve küçük arkadaşlarının dostluğu çok ilgi çekiyor.
Tayfun, özellikle Karamel için yaptıklarıyla bir anda herkesin odağı oldu. Karamel Batman’da ormana kurulan kapanlardan birine yakalanan bir sincap. Kapana girerken ya da çıkmak isterken her iki kolunu da kaptırıyor. Sonra genç bir insan Tayfun’a ulaşıyor ve Karamel’in protez kol macerası başlıyor.
Tayfun Demir’in YouTube, Instagram ve Facebook sayfalarından hikayesini takip edebilir ve siz de sincapların hak ettiği değeri görmesi konusunda bilinçlenebilirsiniz. Sonuçta neden etrafımızda yeşillikler çoğalmasın, hayvanlarla iletişimimiz güçlenmesin değil mi?
“Yıllardır Karamel gibi sincaplar yasak olmasına rağmen ormanlardan kapanlarla yakalanıp satılıyor.”
Kaç sincabınız var? Onları tanımak isteriz.
T.D: Evimde daimi olarak kalan sadece Alf ve Karamel var. Alf gözlerini elimde açtı. Doğayı tanımıyor ve yavruyken kedi saldırdığı için kuyruğu yarım. Bu nedenle doğada yaşayamaz. Karamel’i ise zaten biliyorsunuz. Bunun dışında şu an onlara özel olarak hazırladığım bahçeli evde Britney ve Bonibon da misafir olarak kalıyor. Onlar Ağustos sonu, yani meşe palamutlarının olgunlaşmaya başladığı zaman doğalarına dönecekler. Bugüne kadar yüzden fazla sincabı aynı şekilde misafir edip doğaya yeniden dönmesini sağladım.
Karamel’in hikayesini ve neler olduğunu bir de sizden dinleyelim.
T.D: Yıllardır sincaplar yasak olmasına rağmen ormanlardan kapanlarla yakalanıp satılıyor. Bu konuda sürekli olarak uyarıcı videolar paylaşmaya çalışıyorum. Karamel de bu amaç için Batman’da ormana kurulan kapanlardan birine yakalanmış. Kapana girerken ya da çıkmak isterken her iki kolunu da kaptırmış. O bölgede yaşayan genç bir çocuk bulunca dayanamayıp almış kapandan. Veterinere götürmüş. Ama orada imkanlar kısıtlı olduğu için sincaplar konusunda daha önceki paylaşımlarımı görüp bana ulaştı. Hemen İstanbul’a getirmesini rica ettim. Gelir gelmez İstanbul Üniversitesi Veterinerlik fakültesine götürdüm. Röntgen çekildi ve her iki kolun da omuzlarından parçalandığını gördük. O kadar güzel bir sincaptı ki inanın çok üzüldüm. Çünkü benzer durumlardaki sincapların öldüğünü biliyordum. Hocalarımız sağolsun hemen ameliyata aldı. Sincapların anesteziyi kaldıramadığından bahsettim ve dozu düşük tutmalarını rica ettim. 6 saat boyunca “şimdi gelip sincabı kaybettik” diyecekler diye bekledim kapıda. Ama çıkıp başarılı bir ameliyat olduğunu söylediler. Dünyalar benim oldu. Maalesef bir hafta evde düzenli pansuman ve bakımını yaptıktan sonra kontrolde kolların toparlanamadığını ve nekroz durumunun oluştuğunu kesilmeleri gerektiğini söylediler. Pek çok farklı hocamızdan ve hatta plastik cerrahi uzmanlarından da fikir aldıktan sonra maalesef ikinci bir operasyonla kolları alındı. Tabi aynı derece riskli bir operasyon geçirdi ve ikinci kez başardı. Vücudunda da ölü dokular bulunduğu için on beş gün boyunca açık yara tedavisi gördü. Yaşadığı acıyı tarif edemem. O ağladı ben ağladım inanın. Kendisini toparladıktan sonra acaba bir protez yapabilir miyiz diye araştırmaya başladım. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi ve Ortopedi Uzmanı Dr. Tolgay Şatana bize Karamel’in tedavi sürecinde de çok yardımcı olmuştu. Kendisini aradım ve sağolsun üniversitede protez bölümü olduğunu ve seve seve yardım edeceklerini söylediler. Bu şekilde Karamel’in protez süreci de başlamış oldu ve dünyada ilk kez bir sincap için yapılan protez çok başarılı oldu.
“İtalya ve ABD’de şu an Karamel’in hikayesi kitap olarak hazırlanıyor”
İlk nasıl yayıldı hikaye?
T.D: Ben zaten Karamel gibi sincapların ülkemizde yaşadığı zorluklarla ilgili videolar paylaşıp farkındalık yaratmaya çalışıyordum. Karamel somut bir örnek olarak karşıma çıkınca da onun hikayesini de YouTube kanalımda videolar ile paylaşmaya başladım. Sanırım Habertürk’ten bir arkadaş bunu görmüş. Hikayesini paylaşmak istiyorum diye mesaj yolladılar. Tabii dedim. Sonra ATV, İhlas Haber Ajansı ve CNN Türk ayrı çekimler yaptılar. Sonra ülkemizdeki bütün basın kuruluşları ayrı çekim yapmaya başladı. Karamel’in protez aşamaları günbegün takip edildi. Devamında Reuters Haber Ajansı, National Geographic, The Dodo gibi uluslar arası haber ajansı ve platformlar ayrı çekimler için geldiler. Ve hala yeni çekimler devam ediyor. İtalya ve ABD’de şu an Karamel’in hikayesi kitap olarak hazırlanıyor ve her gün pek çok yabancı sosyal medya platformu videolarını paylaşmak için izin istiyor.
Uluslararası basında nerelerde çıktınız?
T.D: Reuters Haber Ajansı’nın bize bildirdiğine göre sadece ABD’de 100’den fazla TV kanalı haberi servis etti. Bunun dışında inanın tek tek sayamayacağım kadar gazete ve farklı ülke TV ve gazeteleri de sürekli olarak gelişmeleri paylaştı. Karamel istisnasız bugüne kadar ülkemiz adına dünyada ses getiren en önemli haber oldu. Düşünün, 35 yıldır ABD’de yaşadığını belirten bir hanımefendi ilk kez ülkemiz için orada iyi bir haberin yayınlandığını söylüyor. Bunun gibi o kadar farklı ülkeden o kadar güzel mesajlar aldık ki gurur duymamak elimde olmadı.
Haberlerin dünyada ne kadar kişiye ulaştığını hiç hesapladınız mı?
T.D: Hayır, bu pek mümkün değil. Bütün dünyada her TV kanalında yayınlandığını düşünüyorum. Aynı şekilde Bild’ten Daily Mail’e her gazetede. Somut rakam olarak örneğin The Dodo‘nun Facebook, Instagram ve YouTube hesaplarında sadece iki haftada toplam 50 milyon izlenmeye ulaştığını ve bir milyona yakın da paylaşım olduğunu görebiliyoruz. Tabii bunun gibi yüzlerce farklı sosyal medya hesabında da paylaşım yapıldığını düşünürsek az önce belirttiğim gibi ülke tarihindeki gelmiş geçmiş en ses getiren haber olduğunu söyleyebiliriz.
Sincapların yeterli oranda olması için gereken doğa ve çevre koşulları nedir?
T.D: Sincaplar hemen her ortama uyum sağlayabilen son derece zeki canlılardır. Dünyanın pek çok ülkesinde sincaplarla insanlar iç içe yaşıyor. Öyle ki bakkalından çikolata çalan sincaplara alışık olup sesini çıkarmayan insanlar var. Ülkemiz sincapların çoğalması için son derece uygun. Buradaki sorun çevre şartlarından ziyade insanların sincaplara karşı tutumu. Ülkemizde sincaplar sürekli ekinlere zarar veren yabani canlılar olarak görülüyorlar. Bakın daha geçen hafta Marmaris’te yaşlı bir amcayla sohbet ettik. Ceviz ağaçları var ve sincaplardan şikayetçi. Dedim ki, o sincaplara müsade et, kovalama, öldürme; beş yıl içinde bu bölgede her yerde ceviz ağaçları çıkar. İnsanlar sincapların faydalarını bilmiyor. Sincapların çoğalması için önce bu bilincin oluşturulması gerekli.
Evinizde sincap görenler nasıl tepki veriyor?
T.D: İlk başlarda herkes çok garipsedi. Gökyüzünde kanat çırpması gereken kuşları süs eşyası gibi küçücük kafeslerde evlerde tutuyoruz. Bu normal geliyor. Ama yaralı bir sincaba mecburen evde bakmaya çalışmak çok tuhaf karşılanıyor. Ama özellikle son bir yıldır yaptığım çalışmalar sonuç vermeye başladı. Artık insanlar bu konuda çok daha duyarlı ve bana hak veriyorlar. Özellikle mahallemizdeki insanlar ve esnaf Alf’i çok iyi tanıyor ve seviyor
Şimdiye kadar kaç tane sincap sahiplendiniz?
T.D: Sahiplendiniz demek yanlış olur. Maalesef ülkemizde sincaplar konusunda uzman bir kurum, hekim ya da rehabilitasyon merkezi yok. Örneğin bu konuda sorumlu kurum olan Milli Parklar Genel Müdürlüğü yetkililerinin buldukları yavru sincapları kocaman kedi biberonları ile beslediklerini gördüm. Bu onların ciğerine süt kaçmasına ve ölümlerine sebep olur. Ben İngiltere’den yavru sincapların beslenmesi için üretilen özel aparatlardan çok sayıda getirttim. Nasıl beslenmeliler profesyonel olarak araştırdım. Ve bugüne kadar 100’den fazla sincabın tedavisi ile ilgilendim ve doğaya yeniden kazandırdım.
Zeki ama Hiperaktif Dostlar
Bir sincabı da kedi, kuş ya da köpek gibi eğitebilir misiniz?
T.D: Sincaplar çok zeki olmalarına rağmen hiperaktif olmaları nedeniyle eğitimleri pek mümkün değildir. Söz dinlemezler. Odaklanamazlar. Yemekle eğitemezsiniz. Alf çok istisna bir sincap. Gözlerini elimde açtı. Ben de aylarca işlerimi erteleyip onunla ilgilendim. Bu yüzden birbirimizi anlıyoruz. Komutları anlıyor. Ama dünyada Alf’in bir eşi daha yok.
Karamel gibi kazazede hayvanların insanlarla iletişimi sonrasında nasıl oluyor? Mesela Bonibon’la olan ilişkinizle Karamel’le olan ilişkiniz benzer mi?
T.D: Sincaplar da tıpkı insanlar gibi farklı karakterlere sahiptirler. Hepsinin kendilerine özgü davranışları var. Örneğin şimdi doğada olan Safiş yavruluğunda çok durgun bir sincaptı. Büyüdükçe bana çok bağlı hale geldi. Bonibon’sa yerinde duramıyor. Üstümden inmiyor. Karamel yabani bir sincap. İlk günler özellikle de canının yanmasından dolayı çok saldırgandı. Ama şimdi çok sakin alıştı. Hepsinin ayrı ayrı özellikleri var. Zamanla yeni insanlara alışabiliyorlar. Ama dediğim gibi maalesef eğitilmeleri mümkün olmuyor.
Sincaplarınızla yaşadığınız en komik anınız neydi?
T.D: Evinizi sincaplarla paylaşıyorsanız komik anların olmaması mümkün değil. Üstelik de birden fazla sincap varsa. Birbirilerini çok kıskanıyorlar. Ama sanırım son günlerdeki en komik şey Karamel in hiperaktif Bonibon’dan bıkıp artık dursun diye onun üstüne uzandığını gördüğüm zamandı sanırım. Bonibon kalmış altta kaçamıyor sesi de çıkmıyor. Ancak böyle zapt etmişti Bonibon’u.
Aldığınız en ilginç tepki neydi?
T.D: Geçtiğimiz hafta Sigarayla Savaşanlar Derneği tarafından düzenlenen ödül töreninde pek çok bakan, milletvekili, belediye başkanı, vali gibi insanların alkışlarıyla bir ödül aldım. Tören sonrası ABD’de protez çalışmaları yapan bir profesör hocamız ABD’deki arkadaşının “sizin ülkenizde bir sincaba protez yapılmış herkes seferber olmuş haberin var mı” diye sorduğunu anlattı. Gurur duyduğunu söyledi ve elimi sıktı. Sanırım o güne kadar gördüğüm en güzel ve farklı tepki bu oldu.
Neden sincaplara yönelik bir farkındalık yaratmak istiyorsunuz?
T.D: Sincaplar yemek için topladıkları meşe palamudu, ceviz, fındık gibi yiyecekleri toprağa gömerler. Ancak hepsini yemeye fırsat bulamadan bu tohumlar filizlenip ağaca dönüşür. Yani sincaplar ağaç fabrikalarıdır. Doğa için son derece önemli canlılardır. Ülkemizde de bolca sincap olmasına rağmen hiç sincap uzmanı bir hekim ya da kurum yok. Bunu fırsat bilen vicdansızlar da dediğim gibi ormanlardan sincapları yakalayıp satarak ölümlerine sebep oluyorlar. Üç yıl önce tesadüfen yaralı olarak bulup bakmaya başladığım sincap için yaptığım araştırmalarda bunları gördüm ve vicdan sahibi bir insan olarak karşı koymaya çalıştım.
Görsel: YouTube, Instagram
Manşet görseli düzenlenmiştir.