Temiz suya erişim konusunda yaşanan sıkıntılar, artık yalnızca gelişmemiş ülkelerin sorunu değil. Kuraklık felaketiyle yüz yüze gelen dünyada, konutlarda yağmur suyu toplama ve arıtma gibi özellikler talep edilmeye başladı. Bunun en etkileyici örneklerinden biri su depolama ve arıtma sistemiyle tamamen şebekeden bağımsız bir yaşam sunan yağmur hasadı eviydi. Yağmur suyu biriktiren içbükey çatılar da oldukça dikkat çeken işlerdendi.
Bu haberimizin konusu ise yerel malzemeler ve geleneksel dokuma teknikleri kullanılarak su toplama özelliği kazandırılan bir konsept konut tasarımı. Mimar Hong-En Lin’in imzasını taşıyan ödüllü tasarım, öncelikle suya erişimi en zor olan Afrika gibi bölgelerde su sürdürülebilirliğini iyileştirmek için yaratılmış.
Çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik için fayda sağlayan mimari tasarım
Su toplama sisteminin en önemli elemanı elbette çatı. Çatıda, içinden geçen nemi/damlacıkları/çiy toplayabilmek ve daha sonra bu nemi gerçek içilebilir suya dönüştürebilmek için özel ahşap bir yapı, dokumaları bir tente gibi çatı boyunca geren bir yapı, dokumalar ve filtreleme sistemi bulunuyor. Ayrıca yağmur suyunu da toplayabiliyor ve çiy toplayıcının kullandığı filtreleme sisteminden geçen suyun tamamını içmek, yemek pişirmek ve banyo yapmak için kullanılabilecek temiz suya dönüştürüyor. Sistemle ilgili daha fazla detaya buradan göz atabilirsiniz.
Bu konut tasarımı için kullanılan malzemelerin tümü, sürdürülebilir ve uygun maliyetli olması için Afrika’da yerel olarak mevcut olan malzemeler arasından seçilmiş. Ayrıca evin çatısına yerel dokuma kültürü entegre edilerek yapıya eşsiz bir estetik katılmış. Yerel malzemelerin kullanımı, bu malzemelerin yaratılmasına ve inşaat sürecine dahil olacak yerel halk için de bir topluluk duygusu yaratmış. Böylece Hem çevresel, hem ekonomik hem de sosyal sürdürülebilirlik adına etkileyici bir örnek ortaya çıkmış.
Bir topluluğun hayati sorununu çözmeye yönelik yeşil bir tasarım olduğundan konut, tasarım ödülü veren kuruluşların dikkatini çekmiş. Umarım bu sadece Afrika’da değil, temiz suya erişimin önemli bir sorun olduğu diğer bölgelere de uyarlanabilecek bir modeldir.
Görsel: YouTube