Bir ürünün en güzel yani detayları. Ürünü oluşturan parçaları teker teker incelerseniz ne kadar ufak detayların bir araya gelip harika bir şekilde birleştiğini görebilirsiniz. Sadece vidaları, bağlantı noktaları değil, her bir detayının güzelliği ama. Özellikle vintage bir ürünle karşılaşılınca hayran kalınan o detaylar. Mesela o eski fotoğraf makinelerini düşünün, körüklüleri. Ne kadar orijinal detaylara sahip değil mi? Sanatçı John A. Peralta da geçmiş zamanın gündelik eşyalarının detaylarına hayran bir heykeltraş ve bu detayları öne çıkarmayı seviyor.
Modern Zamanlara Geçmişten Bir Bakış
John A. Peralta çocukluğundan beri gündelik hayattan olan nesnelerin iç işleyişinden çokça etkilenen biri. Çocukken makinelerin işleyişini öğrenmek için onları parçalarına ayırıp yeniden birleştirirmiş. Şimdi de sanatçı ikonik nesnelerin iç aksamlarını incelemek ve onları dizmek için onlardan heykeller yaratıyor. Ve bu merakını heykellerle birleştiriyor.
Daktilo ve dikiş makinelerinden ilk dönem Apple bilgisayarına kadar her nesnenin tasarımına saygıyla yaklaşıyor Peralta. Bu yapılanmalar görenleri de zamanında geriye taşıyor. Adeta geçmişe bir yolculuk oluyor Peralta’nın heykelleri. Çizim ve boyanın da her zaman içerisinde olan Peralya, Hong Kong’ta yaşarken bu heykelleri yaratmak için ilham almış. bir derginin arkasında bisikletin açılmış diyagramını gören sanatçı heykeller üzerinden bu etkiyi yaratıp yaratamayacağını düşünmeye başlıyor ve sonuç onu buraya getiriyor.
İlk denemesi 1960’lardan kalma eski bir cep saati. Sonucunda başarılı olunca da devamını getiriyor sanatçı. Peralta heykelleri için seçtiği makinelerin tasarım ve mühendisliğin ikonik birleşimi olmasına dikkat ediyor. Bu iki alanın birleşimi sanatçı için karmaşık, zarif ve güzel. Büyükannelerimizin kullandığı dikiş makinesi veya yazmayı denediğimiz daktilonun bizim için önemli olduğunu düşünüyor. Silah gibi parçaların da bazıları için kışkırtıcı, diğerleri için büyüleyici olabileceğine inanıyor.
Yarı saydam iplerle asılan parçalar sanki üç boyutlu bir çizimin açılmış versiyonu gibi duruyor. Tek bir parmak şıklatmayla sanki ürün hop diye birleşecekmiş gibi görünüyor heykellerinde. Zamanla Peralta heykellerini yaparken aslında onları sadece teknolojik bir harika olarak değil duygusal olarak da harika gördüğünü fark ediyor. Bu mekanik harikaların aslında onları kullananların da anılarını yaşattığını fark ediyor sanatçı. Ve eserlerine bu duyguları da eklemeye başlıyor yaparken. Minik figürler etrafını sarıyor eserlerin.
Sanatçının işlerinin tamamını Instagram ve sitesinden inceleyebilirsiniz.
Görsel: johnperaltafineart.com