Arkadaşlarımız, yakınlarımız zor durumda olduğunda, ruhsal olarak çöküntü içerisindeyken onlara yardım etmek istemek çok insani bir durum. Ancak, ciddi bir bunalım söz konusu olduğunda çok da düşünmeden, iyi niyetle söylediğimiz teselli sözleri ters bir etki yapabiliyor. Özellikle de mesajlaşmanın yaygın iletişim şekli olarak kullanıldığı günümüzde yazıyla gerçek yakınlığı ve empatiyi geçirmek mümkün olamayabiliyor. Samsung’un uygulaması “Predict to Prevent” buhran durumundaki iletişim sorunlarına çözüm getirmeyi hedefliyor.

BBDO Bangkok tarafından yaratılan uygulamanın birincil amacı, insanların sevdiklerine yardımcı olabilmek için doğru zamanda, doğru sözcükleri bulmasını sağlamak. Zira bazen tamamen iyi niyetle de olsa verdiğimiz tepkiler; bunalım durumunda yardımcı olmayabiliyor. Örneğin, ağladığını söyleyen birine “Ağlama, ne ağlıyorsun, takma, boşver” türü refleks tepkiler o kişiye kendini iyice yalnız hissettirebiliyor. Bunun yerine daha destekleyici, empati kuran, onu anladığınızı belirten cümleler; mesela bir “Seni anlıyorum, çok üzgünsün, senin için ne yapabilirim?” çok daha olumlu etki sağlayabiliyor. Uygulamanın amacı da bu söylemleri doğru olanlara dönüştürmek.

Şu an için sadece İngilizce ve Tayca çalışan Predict to Prevent, aslında bir sanal klavye uygulaması. Standart klavyenin yerine geçiyor ve yüz binin üzerinde cümleden oluşan bir veri bankasını kullanarak olumsuz veya yargılayıcı anlaşılabilecek söylemleri bularak bunların yerine gerçekten destekleyici sözler öneriyor.

Yazılı İletişimin Eksiklerini

Dünya çapında 350 milyon kişinin depresyonla boğuştuğu düşünüldüğünde uygulama, önemli bir noktaya değiniyor. Özellikle de emojiler ve kısa cümlelerin ana iletişim aracı olarak kullanıldığı günümüzde bunalımdaki birinin bir yardım arayışıyla yazdığı mesajda beklediği yakınlığı bulması daha zor. Yüz yüze iletişimin sahip olduğu temas, ifade, ses tonu, beden dili gibi nüanslardan uzak yazılı iletişim ve mesajlaşma dili, yanlış anlaşmalara da çok müsait. Dolayısıyla eğer kullanılırsa birilerinin hayatında olumlu etki yaratabilecek bir uygulama.

İnsanlar özellikle bu uygulamayı indirip kullanır mı bilinmez tabii. Belki de “Auto Correct” gibi telefonlarda sabit gelen bir özellik olsa daha büyük fayda sağlayabilir. Uygulamanın, mesajı yazanın cümlelerini ne kadar doğru analiz edebileceği de soru işareti. Ancak öğrenen teknolojiler ve yapay zekanın geldiği nokta düşünüldüğünde telefonların “depresyon” belirtilerini okuyabilmeleri çok da uç bir fikir değil. Dolayısıyla geliştirilebilir ve doğru bir fikir gibi duruyor. Üstelik, uygulama kullanılmasa dahi zor günler geçiren insanlara düşünmeden söylediğimiz “yardım” sözlerinin yapabileceği etkiyi düşündürmesi ve biraz daha empati odaklı bir diyalog kurmamaz gerektiğini hatırlatması açısından oldukça değerli bir çaba. Sosyal platformlara da uygulanması gayet yerinde olabilir.

Künye:

Reklamveren: Thai Samsung Electronics Co. Ltd.
Reklam Ajansı: BBDO Bangkok
Yönetim Kurulu Başkanı ve Yetkili Yaratıcı Yönetmen: Suthisak Sucharittanonta
Yetkili Yaratıcı Yönetmen: Anuwat Nitipanont
Yaratıcı Yönetmen: Pitha Udomkanjananan
Eş Yaratıcı Yönetmen: Nattagorn Thairattanasuwan
Yaratıcı Grup Yönetmeni: Thiti Boonkerd
Reklam Yazarı: Vasinee Poungngern, Manamai Rodpetch
Sanat Yönetmeni Charnpanu Suchaxaya
Müşteri Hizmetleri Yönetmeni: Taksina Vasaruchapong
Müşteri İlişkileri Grup Yönetmeni: Ruengrawee Lertdejdecha
Müşteri İlişkileri Yönetmeni: Tanyawan Wongapichart

Görsel: YouTube