Gerçek zamanlı pazarlama ve özgün içerik yaratımı konusuna ağırlık verilen bu oturumda Buzzfeed Kurucu Ortağı ve CEO’su Jonah Peretti ile Mindshare Kuzey Amerika Stratejilerden Sorumlu Üst Yönetici Jordan Bitterman sunumlarını kısa bir panelle de sonlandırdılar.
İlk konuşmacı olan Jonah Peretti, geçmişe dönüp günümüzün geleneksel medya araçları için belirleyici koşulları sağlayan dönemlere atıfta bulunarak sunumuna başladı. Ona göre dergi, radyo, Hollywood yapımları ve kablolu yayın gibi gelenekselleşmiş medya araçlarının ilk zamanlarıyla günümüzde web sitelerinin işleyişleri oldukça benzer. İlk zamanlarında tüm gazetelerdeki içeriklerin en iyisini tarayıp net bir şekilde bunları tekrardan ele alan Time dergisi, parlak fotoğrafları ucuz kağıtlara basmayı sağlayan baskısı sayesinde radyonun egemen olduğu dönemde görsel kültürün oluşmasına ve yaygınlaşmasına öncü olan Life dergisi, yayın akışı arasına reklam alma fikri akıllara gelmediğinden para kazandıramayacağı düşünülen radyo yayınları, YouTube’un işleyişine benzer olarak kısa film ve kısa haber filmleri (“newsreel”) üreten Hollywood stüdyoları, yarım saatlik haber akışları için yılda 150 milyon dolar harcayan televizyon yayınları arasından 20 milyon dolarla 24 saat boyunca canlı yayın yapma fikriyle sıyrılan CNN… Bu upuzun sıraladığım detayların hepsi markalar tarafından daha medyanın gelenekselleşmiş yapıları olarak benimsenmeden, dönemine göre son derece yenilikçi ve yeri geldiğinde deli bulunan dağıtım teknolojileri örnekleri. 2000’lerin başından itibaren yeni bir dağıtım teknolojisi olmaya başlayan internetin ise Peretti’ye göre en heyecanlı zamanlarını bugünlerde yaşıyoruz ve bunda son 10 yıl içinde değişen medya tüketimi alışkanlıklarımızın etkisi de büyük. Bir zamanlar sırf eğlencesine yaptığı işlerin ticari değer taşımaya başlamasıyla birlikte Buzzfeed’in günümüzde dünya çapında 520 çalışanı olan ve alanında büyük bir medya şirketine dönüşmesinde de bu değişimin etkisinin hissedilmesi mümkün. Peretti önümüzdeki yıllarda internetin de kendi dinamikleri doğrultusunda Life, CNN gibi kendi kökleşmiş şirketlerini çıkaracağını öngörüyor.
Disaster Girl gibi Buzzfeed’in ilk popüler paylaşımlarına sunumunda yer veren Peretti, Buzzfeed öncesinde kendisinin ve şirketin başkan yardımcısı Ze Frank’in internette eğlencesine ve deneme yanılma yoluyla yaptıkları ilk işlerden de söz etti. Örneğin, 2002 yılında Peretti’nin kız kardeşiyle beraber yarattığı NYC Rejection Line size asılan kişiyi telefonunuzu vererek reddetmenizi sağlayan bir hat fikri ve kısa zamanda internette de büyük ilgi uyandırmış. O dönemlerde kendisi dışında bu tarz eğlence amaçlı işlere az kişinin bulaştığını söyleyen Peretti, devamında Ze Frank‘in yaptığı bazı işlerden de (Buddhist, When Office Supplies Attack gibi) örnekler gösterdi. Bu örneklerin hiçbirinden para kazanmadıkları gibi, NYC Rejection Line’da da para kaybetmişler.
Buzzfeed’de ön plana çıkan paylaşımlara bakıldığında, Peretti mizahın birinci geldiğini söylüyor. İnsani yönlerimize odaklanan hikayeler, beklenmedik anlar (pek olağan karşılanmayan New York depremi gibi), son dakika haberleri, rivayetler, araştırmacı gazetecilik de tahmin edildiği gibi Buzzfeed’de paylaşım değeri yüksek olan içeriklerden diğerleri.
Peretti devamında Friskies kedi maması için hazırladıkları “Dear Kitten” adlı videoyu izlettirdi.
Reklamcılıkta mobil, sosyal ve veri birlikteliğinin getirdiği yeni fırsatlara değinerek konuşmasına başlayan Jordan Bitterman da önümüzdeki 10 yılı göz önünde bulundurarak, pazarlamacıların zamanın ruhunu nasıl kullanacağına dair daha çok büyük fırsatların olduğunu düşünüyor.
Reklamcılıkta başarının sırrının veri olduğunu belirten Bitterman, önceden bakılmayan bir konuda veriyi işlemenin önemi dışında, olan veriyi kullanmanın gerektiğini de özellikle dile getirdi. Yaptığımız her bir arama, paylaşım, fotoğraf yükleme, tıklama dijital ayak izlerine dönüşüyor ve bunların birçoğuna pazarlamacılar açık şekilde veya ortaklıklar aracılığıyla erişebiliyor. Bitterman’a göre bu veri deposu emin ellerde ve doğru kullanımla markaların daha önce hiç görmediği etkili sonuçlar verebilir.
Veri biliminin pazarlamaya düzgünce hizmet edebilmesi için en önemli kriter bu alanda doğru insanları, kendisinin deyimiyle, matematik sihirbazlarını (“math magicians”) bulmak. Ona göre verinin güçlendirici niteliğinden yararlanarak iç görüyü tek başına bırakmamak ve medya (yayın ve dijital) şirketleri dışında pazarlama teknolojileri şirketleriyle iş birliğinde bulunmak da diğer önemli kriterler arasında.
Zamanın ruhuna uymak için veri bilimi dışındaki diğer iki nokta sınırları kaldırmak için kültürel uygunluğunu göz önünde bulundurmak ve hızlı organize olmak.
İnsanların reklamlarda yer alma ihtiyacının markaların daha insani özelliklere sahip olmasına doğru kaydığına değinen Bitterman, sorunun markanın pek çok farklı fikir ve kimlik tarafından paylaşılması olduğunu söylüyor. Buna çözüm olarak markalar kendine güvenli ve çevik bir tutum izlemeli.
Şu an internete bağlı 14 milyar cihazın bulunduğundan bahsederken Bitterman, akıllı telefonlar ve giyilebilirler dışında günlük olarak GPS sistemiyle hareket noktalarını paylaşan 23 milyon araba ve 865 milyon kredi kartı işlemine de yer verdi. Bunları sağladığı veriyi değerlendirmenin yolu ya hızlı bir şekilde kullanmak ya da hepsini tamamen kaybetmek.
Konuşmasını Mindshare olarak müşterisi Jaguar’la birlikte Super Bowl’da yürüttükleri #goodtobebad sosyal medya kampanyasını gerçek zamanlı izledikleri oda The Loop‘u konu alan videoyla sonlandırdı. Videoyla, kampanya sürecinde yer alan hem ajans hem de marka tarafından tüm personelin, oluşan diyalogları gerçek zamanlı olarak bir arada izleyip anlamlandırmasının önemi ortaya konuldu.
Son olarak Marketing Week editörü Ruth Mortimer moderatörlüğündeki panelde öne çıkan konu başlıkları arasında da kültürün önemli bir parçası olan markaların gerçek zamanlı pazarlamadaki yeri, geleneksel reklamcılığın gidişatı, gerçek zamanlı pazarlamada akışa göre karar vermenin önemi, başarı ölçümünün göreceli oluşu, kültürel farklılıkların gerçek zamanlı pazarlama ve/veya medya tüketimindeki etkisi vardı.