İnsanlar katman katman. Belki yaptıklarımız birilerinin sinirine dokunuyor, belki hoşlarına gidiyor. Eylemlerimizin etkilerinin ne denli olduğunu ölçümleyemiyoruz bazen. Ama ne olursa olsun, zararımız da faydamız da en çok kendimize oluyor. En çok kendimizi sorguluyoruz, “kimim ben” cevabını en çok merak ettiğimiz bireysel soruların başında. Yeni mezun Laura Passalacqua da bu soruların kendi zihnindeki yansımasını hoş ve deneysel bir şekilde görselleştiriyor.
Sanatçının Atelier Supérieur d’Animation’daki araştırmaları özelinde ortaya çıkan “Ce Goût En Bouche”, yapımı bir yıl süren bir film. Eğitmenleri Ugo Bienvenu ve Kevin Manach’ın gözetiminde taze mezun Laura Passalacqua insanın doğasını ve merak duygusunu sorguluyor.
Ağızda Tat Bırakan Animasyon
Animasyonda çizilen dünyanın görsellerinde sembolik bir dil hakim. Büyük küçük kafaların toprağın parçası olduğu dünyada ana karakter bir fikri filizlendirmek istercesine kendi kafalarını suluyor. Mekana zıt bir şekilde çok küçük olan evdeyse onu gözetleyen düşüncelerinin arasında uzanıyor. Kocaman ağızların önünde ellerini o çiçeklere uzatıyor ve onların kendisini avlamasına izin vermiyor karakter. Belki de burada başkalarının bize verdiği zararı sembolize etmeyi deniyor Passalacqua. Ayrıca çizgi tarzı olarak manga sanatçısı Taiyo Matsumoto’nun çizgilerini ve hikaye işleyişini anımsatıyor.
Bir bitirme projesi olan “Ce Goût En Bouche” keyifle izlenen, düşündürücü bir animasyon. Kısa bir animasyon olmasına rağmen çizilen kavramlar, etkisinin daha uzun olmasını sağlıyor.
Görsel: Vimeo, Laura Passalacqua