Yuvadan ayrılmak, aile bireylerini terk edip farklı bir şehirde ya da ülkede yaşamak için evi terk etmek zor olabilir. Hele ki ilk defa evden çıkıp gidiyorsanız. Yönetmen Dina Velikovskaya’nın Rusya’dan Almanya’ya uzanan hayatından ilham alarak ortaya çıkardığı kısa filmi Ties, aileden ayrılmanın getirdiği duygusal yükü gösterirken tekniğiyle de izleyenleri şaşırtıyor.
Genç bir kadının yeni yerler keşfetmek için büyük sırt çantasını yüklenip ailesine veda edip evden ayrılmasıyla başlayan kısa film, ayrılığın aynı zamanda yıkıcı etkilerinin olabileceğini de gösteriyor. sadece fiziksel olarak değil duygusal olarak da araya giren mesafe yeni zorlukları ortaya çıkarırken yolculuğa çıkan kişi nereye giderse nerede yeni bir hayata başlarsa başlasın geçmişinden ve ailesinden kalan izleri de beraberinde götürüyor. Filmde gerçekeleşen olaylar zincirini de uzayıp giden bir iple görselleştiren Dina Velikovskaya, gidenlerin ve geride kalanların kayıplarına ve duygularına odaklanıyor.
3D kalemle yaratılan bir hikaye
Fikri ve verdiği mesajı bir tarafa Ties tekniğiyle de oldukça dikkat çeken bir iş. Dina Velikovskaya, senaryosunu ve sahnelerin gidişatını sürecin en başında belirliyor. Basit ama etkili ip metaforu üzerinden ilişkileri ele alan yönetmen anlatımı güçlendirmek için denenmemiş bir yol seçiyor. Ties’i izlemeye başladığınızda teknik olarak dijital çizimlerle 3B bir animasyon film izlediğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Aslında çok da mantıksız değil. Filmi izlerken ben de öyle düşünmüştüm. Ancak kısa filmin yapım aşamasıyla ilgili süreci araştırmaya başladığım zaman Ties’in aslında bir stop-motion film olduğunu gördüm. Karakterlerin ve nesnelerin parça parça yaratıldığı ve kaybolduğu kısa filmde her kareyi çizmek için 3D kalem kullanılmış. Bu sayede nesneler bir kalınlığa, derinliğe ve gölgelere sahip oluyor.
Tüm karakter çizimleri önce 2D dijital animasyon tekniğiyle hazırlanıp ardından 3D kalemlerle çiziliyor. Bir çeşit tutkal tabancası gibi çalışan kalemler figürlerin sağlam bir şekilde ayakta durmasına imkan tanıyor. Bu noktadan sonra tel nesnelerle birlikte srop-motion filmin çekim aşamasına geçiliyor.
Bu yenilikçi hikaye anlatımı filmin odağında olan uzayıp giden ip fikrini kusursuz bir şekilde destekliyor. Aynı zamanda arka planın da yardımıyla karakterler adeta bir kağıt üzerinde çizilmiş gibi duruyor. Tabii bu teknik bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Çok fazla nesnenin bir arada olduğu ortamda üst üste binen çizgiler oldukça karmaşık bir görüntü yaratıyor. Dina Velikovskaya, vurgulamak istediği farklı ögeleri ön plana çıkarmak için bu noktada renklere başvuruyor.
2011 yılından bu yana animasyonla uğraşan yönetmen Dina Velikovskaya’nın diğer işlerine bakmak ve yapım süreçlerinin perde arkasını görmek isterseniz internet sitesine ve Instagram hesabına bakabilirsiniz. Filmin yapım aşamasından kısa bir videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: Zippyframes, 3doodler