Karantina günlerinin ardından açık havada zaman geçirebildiğimiz günlerden geçiyoruz. Belki de tekrar karantina başlayana dek biraz özgürlük depoluyoruz. Ancak her şeye rağmen kentlerdeki ya da tatil bölgelerindeki kalabalık endişelerden sıyrılmayı mümkün kılmıyor. Bu yüzden sosyal mesafe sıkıntısının yaşanmadığı doğa etkinlikleri bazılarımıza daha cazip geliyor. Ağaç çadırı Sky-Pod, hamak-tente-uyku tulumu SHEL, hamağa dönüşen çift kişilik çadır Sunda 2.0 ve tek kişilik hamak-çadır Crua Hybrid içimizdeki bu doğa tutkunlarını heyecanlandıran örneklerdendi. Şimdi ise ağaçlara monte edilen damla şeklindeki çadır projesi Tranendreef var sırada.
Sanatla kamusal alanı birleştiren proje: Tranendreef
Belçika’da Borgloon’daki bir ormana yerleştirilen damla şeklindeki Tranendreef çadırları, Hollandalı görsel sanatçı ve tasarımcı Dré Wapenaar’ın imzasını taşıyor. Heykel ve mimari arasındaki sınırları bulanıklaştıran bu ağaç çadırları, belli aralıklarla yerleştirilmiş. Ziyaretçiler zemindeki merdivenleri tırmanarak çadırlara ulaşabiliyor. Sosyal mesafenin öneminin arttığı böyle dönemde açık havada kaliteli ve keyifli zaman geçirme fırsatı yakalıyorlar.
Çadırlar aslında “Pit” adlı kamusal sanat projesinin parçası olarak yerleştirilmiş. Çağdaş sanat, tasarım ve mimarlık stüdyosu Z33 tarafından düzenlenen bu etkinlik sanatı Borgloon’un kamusal alanıyla buluşturmayı hedeflemiş. Dré Wapenaar’ın ağaç çadırlarının yakınında, Ardie Van Bommel’e ait açık hava mobilyaları yer alıyor. Bu mobilyalar çadır sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış oturma alanı, tuvalet ve barbekü ünitelerinden oluşuyor. Çadırlarda en fazla iki yetişkin ve iki küçük çocuk konaklayabiliyor. Gecelik konaklama ücreti ise 70 €.
Görsel: Kristof Vrancken