Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
43. İstanbul Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

43. İstanbul Film Festivali Ödülleri Sahiplerini Buldu

43. İstanbul Film Festivali’nin kazananları, ödüllerine kavuştu. Kazanan filmlerin fragmanlarını ve konularını bu haberde listeledik.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından N Kolay sponsorluğunda düzenlenen 43. İstanbul Film Festivali’nin ulusal ve uluslararası yarışmalarında kısa ve uzun metrajlı toplam 51 film yarıştı. 17-28 Nisan 2024 tarihleri arasında sinemaseverleri İstanbul’un iki yakasındaki 6 salonda dünya sinemasının en iyi örnekleri, usta yönetmenlerin son filmleri, yeni keşifler, kült yapımlar ve söyleşilerle buluşturan 43. İstanbul Film Festivali, 28 Nisan Pazar akşamı Atlas 1948’de yapılan ödül töreniyle sona erdi.

Her festival aynı zamanda “izlenecek filmler” listesine eklenen yeni filmler için bir referans niteliğinde. İşte sinema tutkunları için bu festivalin uluslararası ve ulusal kazananları!

Uluslararası Yarışma Ödülleri

İKSV’nin eski yönetim kurulu başkanı, İstanbul Film Festivali kurucularından Şakir Eczacıbaşı anısına verilen Uluslararası Altın Lale Ödülü için “sinemaya yeni bakışlar” temasını izleyen 10 film yarıştı.

Sonsuza Dek

Uluslararası Yarışma’da Altın Lale’yi bu yıl, Anna Buryachkova’nın yönettiği Sonsuza Dek kazandı. Ödülü jüri başkanı Kerry Fox takdim etti. Buryachkova yolladığı video mesajıyla jüriye ve festivale teşekkür ederek bu ödülün kendisi için çok büyük bir anlam ifade ettiğini belirtti.

Sonsuza Dek filminin konusu: 1990’ların sonları… Sovyet rejiminin yıkıntıları arasındaki Kiev’de genç ve asi kalanların hikâyesi… Aşkta yol alırken, cinselliklerini keşfederken ve herkesin kaybettiği acımasız oyunlar oynarken hep çabucak büyümek zorunda kalan, ama yetişkinlerin dünyasında kaybolanların hikâyesi… Büyük bir liseden nakil olan Tonia, yeni okulunda güvenlik ve aidiyet arayışıyla serseri bir çeteye katılır. Zamanlarını Kiev’in banliyölerinde dolaşıp eğlenerek ve beladan belaya bulaşarak geçirirler. Tonia çok geçmeden Zhurik’e âşık olur ama bir yandan da Sania’yı arzuladığını fark edince, kendini gizli olduğu kadar vazgeçemediği bir aşk üçgeninde bulur. Sonsuza Dek hayatta bazı şeyler anlık olsa da bazı anların da sonsuza dek sürdüğünü bize anımsatan bir film. Yönetmen Anna Buryachkova, prömiyerini Venedik Film Festivali’nin Ufuklar Extra bölümünde yapan ilk filmini şöyle anlatıyor: “Sonsuza Dek, 1990’ların sonlarındaki kayıp gençliğe yazılmış bir aşk şarkısı. Bu gençliğe tek bir kural dayatılmış: Sevenin yoksa, yaşamaya da hakkın yok demektir”.

Tatlı Rüyalar

Uluslararası Yarışma’da Jüri Özel Ödülü, Ena Sendijarević’in yönettiği Tatlı Rüyalar adlı filme verildi. Sendijarević, yolladığı video mesajıyla jüriye teşekkür etti.

Tatlı Rüyalar filminin kunusu: Avrupa sömürgeciliğinin trajik ve leziz çöküşü, bu cüretkâr öyküde sivri bir alaycılık ve gösterişli bir kedi-fare oyunuyla buluşuyor. 1900’lerde, Hollanda Doğu Hint Adaları’ndaki (günümüz Endonezya’sı) bir şeker plantasyonundayız… Hollandalı sömürgeciler bu evrende iktidardadır, ancak dengeler değişmektedir. Aile reisi ve bu âlemin görünürdeki tek hâkimi olan fabrika sahibinin ani ölümünden sonra adamın bıkkın karısı, yerli metresi, hırslı oğlu ve onun hamile karısı arasındaki hiyerarşik denge bozulur ve herkesin konumu tehlikeye girer. İşçiler ayaklanmış, havalar gittikçe ısınmıştır; idealler boşa düşerken, etin tırnaktan ayrılmayacağı ortaya çıkar. Bosna asıllı Hollandalı yönetmen Ena Sendijarević, Hollanda’nın Oscar adayı olan filmini şöyle anlatıyor: “Şiddetin sıradanlığının altını çizmeyi hayal ettim. Bu sıradan bir dönem filmi değil; gerçekliği büyülü, zaman zaman gerçeküstü bir kurgu olarak sunan stilize bir taşlama.”

Festivalin Uluslararası Yarışma ödülleri Eczacıbaşı Topluluğu tarafından destekleniyor ve büyük ödül Altın Lale’yi kazanan yönetmen 10.000 avro, filmin Türkiye’deki dağıtımını üstlenen firma 150.000 TL, Jüri Özel Ödülü’nü kazanan filmin yönetmeni ise 5.000 avro ile ödüllendiriliyor.

Genç Usta Ödülü

İstif

Genç Usta Ödülü’nü İstif filmiyle Luna Carmoon kazandı. Törende yönetmenin ilettiği video mesajı da gösterildi. Genç Usta ödülü Nespresso tarafından 3.000 avro para ödülüyle destekleniyor.

İstif filminin konusu: 1984, Londra. Çöp kutularını karıştırıp parlak çöpleri toplayarak yaşayan yedi yaşındaki Maria ile annesinin sevgi dolu dünyalarında her gün Noel havasındadır. Gece yürüyüşlerinden sonsuz hatıralar biriktirir, sevgi kataloglarını kucak dolusu sevinçle doldururlar. Ancak bir gece, dünyaları paramparça olur. 1994’e geldiğimizde Maria artık koruyucu annesiyle birlikte yaşamaktadır. Bir gün eve geldiğinde, merdivenlerin başında gördüğü yabancının çıplak ayakları tanıdık bir travma kokusunu, ekşi bir çocukluk sızısını canlandırır. Sonraki günler yavaş ve tuhaf geçer; büyünün ve deliliğin kapısı açılmıştır artık. Şiirsel absürtlük ile sıradanlığı sık sık iç içe geçiren Luna Carmoon, kendi anılarından esinlendiği bu ilk filmi için şöyle diyor: “Söz konusu anılar ve keder olduğunda kapı her zaman aralıktır. Sizi şaşırtır, saklambaç oynarlar.”

Ulusal Yarışma Ödülleri

Yapımı Türkiye’de tamamlanan veya Türkiye’den yapımcı ve yönetmenlerin çektiği filmlerin yer aldığı Ulusal Yarışma’da 2023-2024 sezonunda çekilen 10 film yarıştı.

Yurt

Ulusal Yarışma’da en iyi filme verilen Altın Lale’yi Nehir Tuna’nın yönettiği Yurt kazandı. Ödülü jüri başkanı yönetmen Aslı Özge takdim etti. Ulusal Yarışma’da En İyi Film Altın Lale Ödülü İKSV tarafından 300 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

Yurt filminin konusu: 90’lı yılların sonu Türkiye’sinin siyasi kutuplaşma atmosferinde geçen Yurt, 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet’in yaşadıklarına odaklanıyor. Babasının zoruyla, erkeklerin kaldığı bir dini yurda yerleştirilen Ahmet, alıştığı sıcak aile ortamından koparılmanın çaresizliğini yaşar. Bir yandan babasının beklentilerini karşılamanın ağırlığı altında ezilirken, bir yandan da okul ve yurt arasındaki ikili hayatında izolasyon ve baskılarla karşılaşır. Aidiyet duygusunu hepten yitiren Ahmet’in tek sığınağı, yurdun tecrübeli öğrencisi Hakan olur ve birlikte kuralları çiğnedikleri bu genç adamın yarattığı heyecan ve özgürlük onu ilk kez kendi seçimlerini yapacağı bir yola sürükler.

Bildiğin Gibi Değil

Festivalin kurucularından Onat Kutlar anısına verilen Jüri Özel Ödülü’ne Vuslat Saraçoğlu’nun yönettiği Bildiğin Gibi Değil layık görüldü. Ödülü kazanan filmi jüri üyelerinden Merve Dizdar açıkladı. Jüri Özel Ödülü, Kariyo & Ababay Vakfı tarafından 150 bin TL para ödülüyle destekleniyor. Ödül filmin yapımcısı ve yönetmeni arasında eşit bölüşülüyor.

Bildiğin Gibi Değil filminin konusu: Düşünce biçimi ve hayat tarzı açısından birbirinden farklı üç kardeş̧… Tahsin, Yasin ve Remziye babalarının gizemli ölümüyle doğdukları şehir olan Tokat’ta toplanmak durumunda kalır. Üç kardeş, birlikte geçirdikleri süre boyunca zaman zaman sıcak ilişkilerle yakınlaşırken, kimi zaman ciddi gerginlikler yaşar. Bazı anlarda ikiye bir ittifaklar oluşur. Ardından, aralarındaki güç dengeleri değişip bambaşka formlar alır. Kardeşliğin karmaşık, girift yapısı tüm hatlarıyla yaşanır. Üç kardeş, ortak geçmişlerini farklı anımsadıklarını fark eder. Hiçbir şey hiçbirinin bildiği gibi değildir.

Tereddüt Çizgisi

En İyi Yönetmen ödülünü, Tereddüt Çizgisi filmiyle Selman Nacar kazandı. Ödülü kazanan filmi, festivalin konuklarından yönetmen Tarsem Singh açıkladı. En İyi Yönetmen ödülü, festivale Yüksek Katkıda Bulunan Tema Sponsoru olarak da destek veren Anadolu Efes tarafından 75 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

Tereddüt Çizgisi filminin konusu: İdealist bir ceza avukatı olan Canan’ın hayatı gündüzleri adliye, geceleriyse hastanede solunum cihazına bağlı annesi arasında mekik dokuyarak geçmektedir. Uzun süredir emek verdiği bir cinayet davasının karar duruşması gününde Canan annesi, hâkim ve sanığın hayatını etkileyecek ahlaki bir tercih yapmak durumunda kalır.

En İyi Senaryo Ödülü’nü Bildiğin Gibi Değil filmiyle yönetmen ve senarist Vuslat Saraçoğlu kazandı. Kazanan ismi, uluslararası jüri üyelerinden Guy Lodge açıkladı. En İyi Senaryo Ödülü Alamet Holistic tarafından 25 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

En İyi Kadın Oyuncu Ödülü Tereddüt Çizgisi filmindeki rolüyle Tülin Özen’in oldu. Ödülü, festivalin bu yılki onur konuklarından, oyuncu Koji Yakusho takdim etti. En İyi Kadın Oyuncu ödülü İKSV tarafından 25 bin TL para ödülü ile destekleniyor.

En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Bildiğin Gibi Değil filmindeki rolleriyle Alican Yücesoy ve Serdar Orçin’in oldu. Ödülü geçtiğimiz yıl festivalden En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alan Manolya Maya takdim etti. En İyi Erkek Oyuncu ödülü İKSV tarafından 25 bin TL para ödülü ile destekleniyor.

En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü Yurt filmiyle Florent Herry’ye verildi. Geçen yıl bu ödülü alan jüri üyesi Barış Aygen’in açıkladığı Ulusal Yarışma En İyi Görüntü Yönetmeni ödülü İKSV tarafından 25 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

En İyi Kurgu Ödülü Bildiğin Gibi Değil filmiyle Naim Kanat’a verildi. Ödülü jüri üyelerinden Gladys Joujou takdim etti. En iyi Kurgu Ödülü İKSV tarafından 25 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

Beraber

En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’nü Beraber filmiyle Nadide Argun van Uden kazandı. Ödül, jüri üyelerinden Halil Altındere tarafından takdim edildi. En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü Milliyet Sanat tarafından 25 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

Beraber filminin konusu: Rotterdam’da doğup büyümüş Zeki’nin, annesinin kaybı sonrası yaşadığı travma, babasının Türkiye’ye taşınma kararıyla perçinlenir. Serbest koşu (free run) sporuyla uğraşan Zeki, başta önyargılarla geldiği İstanbul’da, girdiği yeni arkadaş çevresi sayesinde, kendini eğlenceli ve özgür bir dünyada bulacaktır.

Son Hasat

En İyi Özgün Müzik Ödülü Son Hasat filmiyle Doğan Duru’nun oldu. Ödülü jüri üyelerinden Ekin Fil takdim etti. En İyi Özgün Müzik Ödülü İKSV tarafından 25 bin TL para ödülüyle destekleniyor.

Son Hasat filminin konusu: Küçük bir Anadolu kasabasında yaşayan Ali, karısı Aysel’e derinden bağlıdır; onun sevgisini tekrar kazanmak en büyük arzusudur. Geçimini kamış hasadıyla sağlamaya çalışır fakat köydeki çeteye boyun eğmeyi reddettiğinden evinin en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz haldedir. Yoksulluktan bunalan Aysel, çareyi çetenin işlettiği kamış deposunda çalışmakta bulur. Aysel’in bu kararı karşısında yıkılan Ali, onu bu fikirden vazgeçirmek üzere giriştiği işte bütün hasadını kaybeder. Çareyi göle sığınmakta bulan Ali, burada çetenin adamlarından birinin kazara ölümüne sebep olur. Eline bulaşan kanı kabullenmekte zorlanır, fakat karısıyla arasında mesafe azalmaya başlamıştır. Bir yandan köy halkı kaybolan adamları aramakta, Ali’nin etrafındaki çember gittikçe daralmaktadır.

Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü

Büyük Kuşatma

Jüride yönetmen Orçun Köksal, yapımcı İpek Erden, yönetmen Nesimi Yetik yer aldı. Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü’nü kazanan Büyük Kuşatma filminin yönetmeni Sinan Kesova, İKSV Lale Kart üyelerinin desteğiyle 50.000 TL para ödülünün de sahibi oldu.

Büyük Kuşatma filminin konusu: Ünlü bir akademisyen olan Berna Tuna’nın ölümü, kocası Macit için geçmişteki hatalarıyla yüzleşmek ve yıllardır ihmal ettiği kızı İpek ile ilişkisini pekiştirmek için bir fırsattır. Oğlu Alp ile eşinin asistanı Feyza’nın Berna’nın mirasına olan bağlılığı bu yeniden başlangıç ümidini bir sınava dönüştürecektir.

Başlangıçlar

Jüri ayrıca Ozan Yoleri’nin yönettiği Başlangıçlar’a Mansiyon vermeyi uygun gördü.

Başlangıçlar filminin konusu: Paris’te aynı evi paylaştığı arkadaşının beklenmedik ölümü ve İstanbul’da onarılmayı bekleyen gizemli bir Osmanlı tablosunun arasında, genç bir resim restoratörü yirmili yaşlar bunalımından en az hasarla çıkmaya çalışmaktadır.

Ulusal Belgesel Yarışması

Dargeçit

En İyi Belgesel Ödülü, Berke Baş’ın yönettiği Dargeçit filmine verildi. En İyi Belgesel Ödülü, İKSV tarafından 30.000 TL para ödülü ile destekleniyor.

Dargeçit filminin konusu: 27 yıllık bir süreç… 1995 yılında Mardin, Dargeçit’te oğulları ve kardeşleri devlet güçlerinin elinde kaybolan aileler, avukatları ve İnsan Hakları Derneği ile günümüz Türkiye’sinin yargı sisteminde hakikat ve adalet için mücadele ediyorlar. Nihayet 2015’te başlayan davanın her duruşması için saatler süren uzun yolculuklar yapıyorlar. Devletin cezasızlık zırhını delmek imkânsız gözükse de “görmek isteyenler için hakikat ortada.”

Domates Biber Depresyon

Ulusal Belgesel Yarışması’nda Aybüke Avcı’nın yönettiği Domates Biber Depresyon’a Mansiyon verildi.

Dargeçit filminin konusu: Adana’nın Çetirevli köyündeki domatesler, biberler ve diğer tüm bitkiler ilaçlarla ayakta durmaktadır. Tıpkı köyün yarısını oluşturan teşhisli depresyon hastaları gibi. Köyün geçim kaynağı olan biber salçası yapımı hasat, ayıklama ve öğütme gibi birçok aşamadan geçerken, fiziksel olarak ağır olan işlerin insanların ruh dünyalarında yarattığı ağırlık da giderek artar. Biber hasadına denk gelen bir yaz mevsiminde, çocukluğunun yaz anılarının izini süren yönetmen, “depresyondayken biber salçası nasıl yapılır?” sorusunun peşine düşer. Kamera, depresyon hastası dayısı Mehmet, eşi Naziye ve onlarla aynı evde yaşayan ve yine depresyon hastası olan büyük dayısı Yakup’u takip eder.

Ulusal Kısa Film Yarışması

Eksi Bir

En İyi Kısa Film Ödülü’nü Ömer Ferhat Özmen’in yönettiği Eksi Bir kazandı. En İyi Kısa Film ödülü Anadolu Efes tarafından 30.000 TL para ödülü ile destekleniyor.

Eksi Bir filminin konusu: Bodrum dairesinde yaşayan yeni kiracılardan geldiğine inandığı “koku”dan rahatsız olan apartman yöneticisi Enver Bey, onları evden çıkarmak için apartman sakinlerinden imza toplamaya başlar.

Zarafet ve Şiddet Arasında

Ulusal Kısa Film Yarışması’nda Şirin Bahar Demirel’in yönettiği Zarafet ve Şiddet Arasında filmine Mansiyon verildi.

Zarafet ve Şiddet Arasında filminin konusu: Zarafet ve Şiddet Arasında elleri, anıları hem saklayan hem de aktarabilen bellek mekânları olarak gören bir deneysel belgesel. Performatif aile albümlerine giremeyen anıların izini, eller ve yarattıkları üzerinden sürmeyi, onları bir hafıza haritası gibi okumayı hayal ediyor. Bir ressamın fırça izlerinde, aynı elin şiddetini de görebilir miyiz? Kanaviçe bir çeşit alfabe midir? Film, hayal gücü ve yaratım aracılığıyla sanatçının kişisel geçmişiyle bağlantı kurarken, ev içi şiddet ve kalıtımsal travma gibi daha büyük insan hikâyelerine de açılıyor.

FIPRESCI Ödülleri

Uluslararası Yarışma’da Anna Buryachkova’nın yönettiği Sonsuza Dek, Ulusal Yarışma’da Selman Nacar’ın yönettiği Tereddüt Çizgisi, Ulusal Kısa Film Yarışması’nda ise Yalçın Çiftçi’nin yönettiği Beyaz Dağın Çocukları FIPRESCI ödüllerine layık bulundu.

Sonsuza Dek

Sonsuza Dek filminin konusu: 1990’ların sonları… Sovyet rejiminin yıkıntıları arasındaki Kiev’de genç ve asi kalanların hikâyesi… Aşkta yol alırken, cinselliklerini keşfederken ve herkesin kaybettiği acımasız oyunlar oynarken hep çabucak büyümek zorunda kalan, ama yetişkinlerin dünyasında kaybolanların hikâyesi… Büyük bir liseden nakil olan Tonia, yeni okulunda güvenlik ve aidiyet arayışıyla serseri bir çeteye katılır. Zamanlarını Kiev’in banliyölerinde dolaşıp eğlenerek ve beladan belaya bulaşarak geçirirler. Tonia çok geçmeden Zhurik’e âşık olur ama bir yandan da Sania’yı arzuladığını fark edince, kendini gizli olduğu kadar vazgeçemediği bir aşk üçgeninde bulur. Sonsuza Dek hayatta bazı şeyler anlık olsa da bazı anların da sonsuza dek sürdüğünü bize anımsatan bir film. Yönetmen Anna Buryachkova, prömiyerini Venedik Film Festivali’nin Ufuklar Extra bölümünde yapan ilk filmini şöyle anlatıyor: “Sonsuza Dek, 1990’ların sonlarındaki kayıp gençliğe yazılmış bir aşk şarkısı. Bu gençliğe tek bir kural dayatılmış: Sevenin yoksa, yaşamaya da hakkın yok demektir”.

Tereddüt Çizgisi

Tereddüt Çizgisi filminin konusu: İdealist bir ceza avukatı olan Canan’ın hayatı gündüzleri adliye, geceleriyse hastanede solunum cihazına bağlı annesi arasında mekik dokuyarak geçmektedir. Uzun süredir emek verdiği bir cinayet davasının karar duruşması gününde Canan annesi, hâkim ve sanığın hayatını etkileyecek ahlaki bir tercih yapmak durumunda kalır.

Beyaz Dağın Çocukları

Beyaz Dağın Çocukları filminin konusu: Soğuk ve karlı bir kış mevsiminde Anadolu’da bir köy okulundayız. Mezarlığın içinde bulunan köy okulu birçok gizemi de içinde barındırıyor.

Görsel: İKSV


Bigumigu Yazarı
| GENEL