Divan pastaneleri çikolatayı karma felsefesiyle birleştirerek yepyeni tatları ürün yelpazeleri arasına yerleştirmiş.
Haber metinciğini aynen aktarıyorum:
“Karma felsefesi der ki; ‘Yapılan her şey kaynağına döner.’ Her şeyin kaynağı ise doğadır.
Biz de, madem her şeyin kaynağı doğadır dedik, içine başka hiçbir şey katmadan, doğadan gelen aromalarla hem felsefesi, hem de tadı karma olan benzersiz çikolatalar yarattık.
Kırmızı biberli, menekşeli, fesleğenli, frambuazlı, lavantalı, kivili, yaseminli, naneli ve bergamotlu felsefik çikolatalar sadece Divan’da.”
Felsefesini bilemeyeceğim ama kırmızı biberlisi, bergamotlusu, lavantalısı, fesleğenlisi başta olmak üzere hepsi merak kaynağım… Hatta her bir çikolatanın farklı psikolojik dönemlerde farklı tatlar bırakacağını düşünüyorum…
Özellikle habere aylık kadın dergilerinden birinde rastlamış olmam hedefin on ikiden vurulduğuna inandırdı beni 8)
“Her seferinde, kendi kendime bu kez son diyorum. Ama sonra ben sıcak çikolatanın ve şu aya benzeyen şeylerin kokusunu alıyorum.
Denizkabuğu çikolataları. Öyle küçük, öyle saf, öyle masumlar ki. Azıcık tadına, bakmanın bir zararı olmaz diye düşündüm. Fakat sonra öyle olmadı. Zengin günahkar tereyağı ile doldurulmuşlardı ve ağzımda eridi. Tanrı’m beni bağışla…
Dilinizde öylesine eriyorlar ki size bu zevkle işkence yapıyorlar. Sizinle karşı karşıya yalnızken, bakışlarınızda Şeytan’ın yaptırdığı günahı gördüm. Doğrusu, ben suçlu doğdum… Annem gebe kaldığından beri günahkar. İçinizde her zaman gerçeği arzularsınız ve o size bilgeliği öğretir.” -Chocolat