Yönetmen Mary Fix, son kısa filmi WETSOUNDS (Islak Sesler) ile izleyicilere 50 saniyelik, duyuları sarsan bir deneyim yaşatıyor. Güzellik ve body horror (beden odaklı korku filmi türü) arasındaki o ince çizgiyi ustaca bulanıklaştıran bu kısa film; dokuya, sese ve insan olmanın tuhaf hazlarına yazılmış, parlak ve grotesk bir aşk mektubu niteliğinde.
Film, ilhamını Dennis Quaid’in The Substance filminden hatırladığımız meşhur karides sahnesinden ve Titane veya Sound of Metal gibi yapımların izleyene verdiği o huzursuzluk hissinden alıyor. Fix, genellikle kusursuz olan genel estetik algısını alıyor ve onu büyük bir keyifle ters yüz ediyor.
Parlaklık ve Yapışkanlık ASMR Dozunu Artırıyor
Parlaklığın, soyulmanın, sıkmanın ve yapışmanın en yakın plan çekimleri, “güçlendirilmiş bir ASMR” etkisine sahip ve bu atmosfer içgüdüsel bir ses tasarımıyla daha da köpürtülüyor. Bu tasarım, rahatsızlığı sanata dönüştüren bir noktaya taşıyor. Moda ve güzellik alanındaki ticari işleriyle tanınan Mary Fix, WETSOUNDS’u kendisinin de mesleki olarak içinde yer aldığı ‘ideal güzellik algısı evrenini’ alt üst etmek için kullanıyor. Parlak ve cilalı mükemmelliği hiper-duyusal bir kaosa dönüştürerek; kusursuz görselleri, rahatsız edici bir ses manzarasıyla birleştiriyor. Bu, hem haz hem de tiksinti uyandıran bir noktaya ulaşıyor.
“Bunu bir ses banyosu gibi düşünün,” diyor Mary Fix. “Ama su kalın, hava yoğun ve her şey size biraz fazla yakın. Komik, dolu dolu ve tuhaf bir şekilde güzel; ton, doku ve gerilimle tiyatrolaştırılmış anlara dayanıyor.”
Görüntü yönetmeni Jon Gourlay ve ses tasarımcısı Matias Quarleri imzası taşıyan WETSOUNDS, hem son derece stilize hem de derinlemesine insana dair bir izlenim uyandırıyor. Film doku, doygunluk ve güzelliğin o parlak yüzeyinin ardındaki ıslak, fiziksel gerçekliğin bir duyusal bir hissini sunuyor.
Filmin yaratıcısı Mary Fix, ekliyor: “Hem ticari hem de yaratıcı işlerimde her zaman insancıl ve duygusal olarak gerçek hissettiren, insanların kendilerini içinde görebileceği bir şey yaratmak istiyorum. Hayatı çok ciddiye almıyorum ve bence tadını çıkarmak gerekiyor. Amacım, izleyicilere bir anlığına içinde yaşayabilecekleri, beklenmedik bir şey hissedebilecekleri ve kalıcı bir izlenimle ayrılacakları bir alan sunmak.”
Görsel: Maryfix.com






