Londra merkezli sanatçı fotoğrafçılık, video prodüksiyonu, sahne tasarımı ve animasyon gibi pek çok alanda deneyime sahip. Sanat çalışmalarında çiçekler daima merkezde yer alıyor. Projeksiyonla ve ışıkla yaptığı deneylerle çiçekleri yeniden hayal ediyor. Çiçeklere duyduğu ilgi, çocukluk yıllarında annesinin bahçesinde başlamış. Zamanla bu tutkuyu, hem çiçekçilikte hem de dijital sanatta profesyonel bir kariyere dönüştürmüş.
2020 yılında pandemiyle birlikte bir projeksiyon cihazı ve temel aydınlatma ekipmanları edinerek, uzun süredir kurduğu hayalleri gerçeğe dönüştürme fırsatı bulmuş. Bu dönem, Pyeatte’in sanatsal yolculuğunda bir dönüm noktası olmuş. Işığın ve hareketin iç içe geçtiği çiçek enstalasyonları, dijital dünyanın olanaklarıyla birleşerek dikkat çekici görsel içeriklere dönüşmüş.
Stormy Pyeatte’in sanatında çiçekler kadar onları çevreleyen teknoloji de önemli bir rol oynuyor. Çiçek pazarından temin ettiği taze çiçekleri klasik çiçekçi malzemeleriyle düzenliyor: tavuk teli, çiçek teli, Agra-Wool ve keskin budama makası vazgeçilmezleri arasında. Işıklandırmada ise sıklıkla Amaran markasına ait modelleri çeşitli ışık modifikatörleriyle birlikte kullanıyor.
Projeksiyon ise çalışmalarının en özgün yönlerinden biri. Epson projeksiyon cihazı ile çiçeklere animasyonlar yansıtıyor. Bu projeksiyonları MadMapper yazılımıyla oluşturuyor, After Effects ile hareket ve görsel ayarlamalar yapıyor. Çekim tamamlandığında ise tüm bu unsurları DaVinci Resolve’da bir araya getirerek doğallık ile dijital hayal gücünü buluşturan etkileyici videolar üretiyor.
Pyeatte, yapay zekâ teknolojisini ise yaratıcılığa bir kestirme yol değil, yaratıcı fikirleri büyüten bir destek aracı olarak görüyor. Ona göre iyi fikirler ve iyi zevk, yapay zekâ tarafından değil, insanlar tarafından şekillendiriliyor. Teknoloji bu süreci sadece hızlandırıp genişletiyor.
Instagram’da Saatchi Gallery ile yaptığı ortak bir paylaşımda şu ifadeler yer alıyor: “Pek çok kişi çalışmalarımı CGI ya da yapay zekâ ile üretildi sanıyor. Oysa gördüğünüz her şey, stüdyomda taze ve fiziksel çiçeklerle inşa ediliyor… Gerçek dünyaya ait malzemeler ve tekniklerle dokunulabilir şeyler yaratıyorum ve ardından bunları kamerayla kaydediyorum.”
Stormy’nin çalışmaları, FLOWERS – FLORA IN CONTEMPORARY ART & CULTURE sergisi kapsamında Saatchi Gallery’de izleyiciyle buluşacak.
Ekolojik çöküşe sürüklendiğimiz bir çağda natürmorta (ölü doğaya) bakmak
Bir doğa ve çiçek tutkunu aynı zamanda da sanat eğitim almış biri olarak şu soruları sormadan edemeyeceğim; “Gerçek çiçek sevgisi, çiçekleri kesip aranjman yapmak mıdır, yoksa onları yaşatmak mı? Sanat için çiçekleri öldürmeye değer mi?” ya da “Antroposen Çağın sorgulayan bünyeleri, ölü doğaya bakmaktan ne kadar keyif alabilir?”
Ekolojik çöküşe sürüklendiğimiz Antroposen Çağda yaşayan insanlar olarak bizler, 20. yüzyılda bir natürmorta (ölü doğa) bakıp onu göklere çıkaran sanatseverlerden daha hassas olma hakkına sahibiz bence. Siz ne dersiniz?
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: Instagram