Petr Vacek’in Fluidum isimli yeni robotik heykeli, dikey su yüzeyini temsil ediyor. Heykel, robotla kontrol edilen 85 aynadan oluşuyor. Geometrik bir düzene göre yerleştirilen petek biçimli aynalar, izleyicinin kendi yansımasını ve düşüncelerini hipnotik bir şekilde dalgalandırıyor, değiştiriyor ve dönüştürüyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Fluidum, su yüzeyinde kendini ilk kez gören tarih öncesi insandan ilham alıyor
Petr Vacek internet sitesinde proje hakkında şu açıklamalara yer vermiş: Fluidum, gerçekliğin görüntüsünü çalıyor ve onu, heykelin kendi isteğiyle karıştırdığı, dönüştürdüğü ve yeni ve beklenmedik bağlamlara yerleştirdiği bireysel parçalara ayırıyor. Su yüzeyinde ilk kez kendini görüp hayretle bakan tarih öncesi bir insanın deneyiminden ilham alıyor. Böylece ayna, durmanın, derinlemesine düşünmenin ve “Biz kimiz? Nereye gidiyoruz?” diye sormanın giderek zorlaştığı teknoloji odaklı şimdiyle paralellik kuruyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Çalışma, Petr Vacek’in Adam Cigler ile birlikte 2019’da yarattığı Reflection isimli yerleştirmenin devamı niteliğinde. Prag Signal adlı ışık festivali için yaratılmış bu yerleştirme, dünyanın dört bir yanındaki görsel-işitsel sanat festivallerini gezen başarılı bir işti. Fluidum heykeli ise World Expo için yaratılmış. Reflection karşılaştırıldığında bu yeni heykel, aynaların hareketiyle üçüncü bir boyut açıyor ve izleyicinin deneyiminin sınırlarını daha samimi bir düzeye taşıyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Bu tür robotik yerleştirmeler ilginizi çekiyorsa, Fransız sanatçı ve tasarımcı Arnaud Lapierre’in İtalya mimarisini mercek altına aldığı AZIMUT başlıklı aynalı yerleştirmesine göz atmanızı öneririm. Yine Neil Mendoza’nın, hareket halindeki ampullerden ve çekiçlerden oluşan The Fragility of Complexity isimli bir kinetik heykeli de hem biçimsel hem de felsefi açıdan keşfetmeye değer bir işti.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Görsel: Instagram