Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
İş Dünyasının Kurallarını Baştan Yazmak [B Corp Summit 2019]

İş Dünyasının Kurallarını Baştan Yazmak [B Corp Summit 2019]

İş dünyasının iyilik için dönüşümü üzerine çalışan B Lab'in eş kurucusu Jay Coen Gilbert, iş dünyasının hissedarlar yerine paydaşlara hizmet edecek yeni bir modele geçilmesini öneriyor.

İş dünyasını iyilik için itici güç olarak kullanan insanlar için bir küresel hareket yapısında faaliyet gösteren B Lab’in eş kurucusu Jay Coen Gilbert, B Corp Summit’te iş dünyasının temel kurallarını değerlendirerek nasıl bir dönüşüme adım atılmasını gerektiğini değerlendirdi. İklim aktivisti Greta Thunberg başlattığı iklim için okul grevi hareketiyle tüm dünyayı iklim krizine karşı harekete geçmeye çağırıyor. Bu sırada da eylemleriyle tüm dünyanın tanıdığı bir figüre dönüştü. Geçtiğimiz hafta Greta Thunberg’ün konuşması Birleşmiş Milletler binası üzerine projeksiyonla yansıtılarak yayınlanmıştı. Greta Thunberg’ün manifestosunda geçen “We need a system change, rather than individual change” (Bireysel değişim yerine sistem değişikliğine ihtiyacımız var) sözleri Jay Coen Gilbert’ün konuşmasının da başlangıç noktası oldu.

20. ve 21. yüzyıl arasındaki uçurum

16 yaşındaki Greta Thunberg, üst nesillerin dünyaya sırtını döndüğünü ve hatalarını kabul edip düzeltmek yerine politik hamlelerle günü kurtarırmış gibi yaptıklarını ve genç nesillerin onları affetmeyeceklerini söylemişti. Sözlerini ise dünyanın uyandığını ve değişimin -üst nesiller- beğense de beğenmese de gerçekleşeceğini söyleyerek bitirdi. Jay Coen Gilbert de 20. yüzyıldaki kapitalist anlayışın değişmesi gerektiğini düşündüğünü belirterek tartışmaya ekonomik bir zemin hazırladı. 20. yüzyılda hissedar kapitalizminin küçük bir kitleye hitap etmesi, kısa vadeli, imtiyazlı ve aşırı olması unsurlarıyla birlikte döneme egemen olduğunu ancak 21. yüzyılda paydaş kapitalizminin kendini göstermeye başladığını belirtti. 21. yüzyılın paydaş kapitalizmi herkese hitap eden, uzun vadeli, kapsayıcı ve yenilenen bir ekonomik sistem vadediyor.

Jay Coen Gilbert, sunumu sırasında günümüz kapitalizmini etkileyen iki noktaya değindi. İlki, 400 yıl önce kurulan Dutch East India Company (Flamenkçe: Vereenigde Oostindische Compagnie; kısaca VOC). VOC, 1600’larda baharat ticareti sırasında doğan bir ticaret ağı şirketi. Şirketin dünya tarihine bıraktığı en büyük iz, şirketin ilk yıllarında doğuya yapılacak seyahatleri fonlamak için Amsterdam’ın merkezinde açtıkları ticaret merkeziyle VOC, kendi hisselerini satmaya başlıyor. Bu adımla birlikte VOC dünyanın ilk borsasını açarak ilk halka açık şirket oldu. Ve VOC bu adımlarıyla günümüz kapitalizminin temelindeki şirketlerin hisselerini satın alma ve halka açılma yapısını kurdu.

Gilbert, ikinci olarak da Avrupa’da doğan kapitalizmin gerçek yüzünü görmek için ABD’deki uygulama biçimine ve erken dönem tarım faaliyetlerine bakılması gerektiğini söylüyor. Bir beyaz ve Amerikan olarak Gilbert, bu sözlerinin üzerine yüzyıllar boyunca kurulan bu düzene karşı öfkelenmek ve sitem etmenin tek başına yeterli olmadığının, bu bozuk sistemin sadece bir grup insanın çıkarını gözettiğinin ve insanlığı önemsemediğinin altını çiziyor.

Jay Coen Gilbert: Sistemi değiştirmek için başarısızlığını kabul etmek

Azınlıklar arasında yer alan bir grup insanın iklim krizi için, sistemin yarattığı sorunları düzeltmek için çalışması çevrelerindeki insanlara da umut aşılıyor. Umutla beraber doğan değişimi başlatmak için Gilbert’e göre iki farkındalık gerektiriyor. Sistemin başarısızlığını, hatalarını tanımak ve daha iyi sistem alternatiflerinin varlığı.

Sistemin başarısızlığının en belirgin göstergeleri insanlık tarihinin kısa bir özeti niteliğinde. Dünyanın en zengin 42 kişisi, dünya nüfusunun %50’si kadar zenginlik ve refaha sahip. Atmosferdeki karbondioksit oranı 415 ppm’i (milyon başına parça) geçti. Bu oran sadece insanlığın yazılı tarihinden bu yana değil, tarımın icat edildiği 10,000 yıl öncesinden bu yana değil, modern insanların varolduğu milyonlarca yıl öncesinden beri varolan en yüksek değer. Ve üçüncü gösterge ise 18-29 yaş aralığındaki gençlerin %19’u kendini kapitalist olarak tanımlıyor.

The New York Times’da yayınlanan bir makalede “BlackRock’ın Mesajı” başlıklı makalede sermaye ve risk yönetim şirketi BlackRock‘ın CEO’su Laurence D. Fink’in BlackRock’ın şirketlere yatırım yapması için onların topluma katkı sağlaması gerektiğini söylemişti. Şirketlerin bir amaç duygusuyla hareket etmesi mesajının bu denli büyük ve finansın içindeki bir şirketin CEO’sundan gelmesi de ekonomik değişimdeki sorunlara yönelik bir başka sinyal. Forbes, Financial Times, Economist, Fortune gibi finans yayınlarının kapaklarında ekonomiyi, şirketleri ve kapitalizmi sorgulayan yazıların yayınlanması da bir diğer sinyal olarak görülmekte.

Sistem değişikliğinde B Corp’ların yeri

B Corp sertifikalı şirketler gerçekleşmesi gereken bu sistem değişikliği için harekete geçilmesi görüşünde hem fikir. Jay Coen Gilbert, Mayıs 2019’da Quartz’da yayınladığı makalede iklim krizi ile mücadele etmenin en iyi yolunun ona bir işmiş gibi yaklaşmak olduğunu söylüyor. Ayrıca B Corp hareketinin özünü anlatan Karşılıklı Dayanışma Bildirgesi’nin “Sadece hissedarlara değil tüm paydaşlara yarar sağlama” maddesiyle hareketin yeni dünya düzeniyle olan uyumunu ve vizyonunu ortaya koyuyor.

Şu anda kimisi aile şirketi olan kimisi çok uluslu devasa bir şirkete bağlı olan çok farklı ölçeklerde 3000 B Corp sertifikalı şirket bulunuyor. Türkiye’de de B Corp’un temsilcisi olarak B Corp Türkiye bulunuyor.  Unilever, Coca-Cola, Danone, P&G, Nestle gibi çok uluslu şirketlerin bazı alt markaları da B Corp sertifikasına sahip. Gilbert, bu dönüşümün her aşamadan fark edildiğini söylüyor.

Peki ne yapmalı?

B Corp sertifikasına sahip olmak, sürdürülebilir politikalar benimsemek, ürünleri geri dönüştürmek, karbon ayak izini azaltmak gibi topluma ve ekolojiye duyarlı sayısız eylemde bulunuyoruz ve bu hepimize umut aşılıyor. Jay Coen Gilbert’e göre tüm bu olumlu ivmeye rağmen kaçınılmaz bir hayal kırıklığına doğru son sürat ilerliyoruz. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşamayacağız, iklim krizinin aciliyetini insanlığa gösteremeyeceğiz ve kapsayıcı bir ekonomi kuramayacağız. Gilbert, eğer sistemin başarısızlığını ve bozukluğunu görüp bunu konuşmaya başlamazsak bugüne kadar yaptığımız küçük katkıların da herhangi bir anlamının kalmayacağını öngörüyor.

Bu sistemsel değişiklikle; sistemin amacı sürdürülebilir ve sorumlu eylemlerde bulunmak, sistemin prensibi doğal ve toplumsal sistemleri korumak, sistemin özeni çalışanlara, müşterilere, topluluklara ve doğaya karşı, yönetim sistemi kar ve etki odaklı, sistemin kültürü yeter diyebilen sonsuza gitmeyen doygunluk olmalı.

Jay Coen Gilbert konuşmasını geleceğin nasıl olacağını veya nasıl şekilleneceğini bilmediğini ancak bu yolu birlikte yürüyerek yolun var olabileceği sözleriyle bitirdi.

Görseller Mert Serim tarafından Bigumigu için çekilmiştir.


Zorlu Holding’in katkılarıyla Bigumigu ve imece işbirliğiyle iş yaşamındaki değişim hareketini B Corp Summit’ten aktarıyoruz.

Tüm B Corp 2019 içeriklerimiz için tıklayın.