Yeni yıla doğru geri saydığımız bu günlerde en hayati gündemlerden biri maaş zamları. Türkiye’nin döviz ve borç krizinden geçtiği; enflasyonla ve işsizlikle sınandığı böyle bir dönemde bu konu, her yıl olduğundan daha da fazla gerginlik yaratıyor. Çalışanlar da işverenler de benzeri görülmemiş büyük bir stres altında. Çalışanlar, iş için verdiği emeğin ve zamanın karşılığını alamamak konusunda her zamankinden daha çok endişeli.
Peki ne yapmalı? Böyle bir dönemde, reklamcı ve yazar Ateş İlyas Başsoy’un BirGün Gazetesi’ndeki yazısına göz atmak sakinleşmenizi ve yapmayı istediğiniz zam konuşmasını yeniden gözden geçirip daha etkili hale getirmenizi sağlayabilir.
Nasıl zam isterseniz başarı şansınız artar?
Belki de bazılarınız, zam istemek konusunda henüz karar dahi verememiş olabilir. Ateş İlyas Başsoy, karar vermenize yardımı olacak şöyle bir bölümle konuya giriş yapmış.
“Öncelikle kendinize sormanız gerek: Ben bu iş yeri için gerçekten gerekli miyim? Emeğim, yeteneğim ve tecrübemin yarattığı değer maaşımın ne kadar üstünde? Buradan ayrılırsam yerime birkaç kişi alma veya yaptığım işi dışarıdan satın alma ve tüm bunlara rağmen yine de benim verdiklerimi elde edememe riskleri var mı?
İyice düşünün. Kimsenin gazına veya sizi değersizleştirmesine kulak asmadan bu sorulara en makul yanıtı sadece siz verirsiniz. Çalıştığınız kuruluşa ciddi bir katkınız olmasına rağmen, bu katkıya nazaran düşük bir maaş aldığınızı düşünüyorsanız harekete geçmeniz şart.”
Yazının tamamını BirGün Gazetesi’nde (burada) okuyabilirsiniz. Yazar ayrıca Instagram’da da yazısını paylaşmış, yorum yaparak kendisine bu taktiklerle ilgili geri bildirimde bulunabilirsiniz.
Görsel: Unsplash