130.000’den fazla çalışanıyla, 112 ülkede bulunan, WPP, dünyanın en büyük reklam ve pazarlama iletişim ağına sahip holding şirketi. WPP, geçtiğimiz yıl şirket yönetimi görevini kötüye kullandığı iddiaları sebebiyle, kurucusu Sir Martin Sorrell’in 14 Nisan’da istifa etmesiyle sonuçlanan çalkantılı günler geçirmişti. Bu olaylar şirketin hisse değerlerinin sert bir düşüş yaşamasına sebep olmuştu. Tüm bu zorlu süreçten sonra, Sorell’den boşalan koltuğu devralan yeni CEO Mark Read, şirkete yeni bir soluk getirmeyi başardı. 11 Aralık’ta gerçekleşen Investor Day etkinliğiyle şirketin stratejisinde yapılacak köklü değişimleri açıkladı.
“Teknoloji, WPP’nin Dönüşümünün Merkezinde Olacak”
WPP, bu yeni stratejisiyle, 2021 yılı sonuna kadar aynı seviyede olduğu şirketlerle (emsalleriyle) uyumlu olarak en az %15 organik büyümeyi beklediğini açıkladı. Mark Read, bu üç yıllık planda şirketin küresel yapısını korurken, teknolojiye ve yaratıcı ekibe yatırım yapacaklarını belirtti.
Mark Lead amaçlarının ”daha az ama daha güçlü şirketler” yaratmak olduğunu, bu süreçte yeni büyük ajans ağı birleşmeleri yapılmayacağını kaydetti. Yeniden yapılanma ve yatırım konusunda yapmış olduğu açıklamada, VML ve Y&R, Wunderman ve J. Walter Thompson ajanslarıyla entegrasyonu sağlama; çalışan sayısını en uygun hale getirme; performans düşüklüğü olan ofislerini kapatma ve sürdürülemeyen operasyonları kaldırma gibi adımlar atılacağını belirtti.
Mark Read’in üzücü ama kaçınılmaz olarak tanımladığı adımlardan biri, yıllık 275 milyon pound maliyeti bulunan 3.500 çalışanın işine son vermek. 2021 yılı sonuna kadar 1.000 yeni çalışan alacak olan WPP’nin bu 3 yıllık plan sonunda işgücü kaybı 2500 kişi olacak. Bu işten çıkarımlar genellikle müşteriyle ilişkisi olmayan departmanlardan yapılacak. WPP bu yöntemle, Facebook ve Google gibi teknoloji devleriyle daha etkili bir şekilde rekabet etmeyi planlıyor. WPP’nin Operasyondan Sorumlu Müdürü Andrew Scott, yıllık 200 milyon pounda mal olan teknoloji ve ticari yatırımlara daha az harcama yapılacağını ve ofis sayılarını da azaltarak maliyeti düşüreceklerini belirtti. Ayrıca Mark Lead, bu süreçle eş zamanlı olarak, WPP’nin yaratıcı ve teknoloji tekliflerini güçlendirmek üzerine çalışacaklarını söyledi. Bu noktada, WPP’nin Google, Amazon ve Alibaba gibi büyük teknoloji firmalarını anladığını ve müşterileri adına onlarla başarılı bir şekilde çalışabileceklerini belirtti.
Mark Read, WPP’nin müşterileri için daha basit bir yönlendirici olması gerektiğini belirtiyor. Bunu sağlamak içinse şirketin, daha az ama daha güçlü ajans markalarıyla, daha tutarlı bir teknoloji kullanımına, daha açık ve iş birlikçi şirket kültürüne ihtiyaç duyduğunu söylüyor. WPP’nin önümüzdeki süreçte iletişim (geleneksel reklam, PR, marka çalışması), müşteri deneyimi, ticaret ve teknoloji olmak üzere dört ana alana odaklanacağını söylemek mümkün. Kendisini reklam ajansındansa yaratıcı dönüşüm şirketi olarak tanımlayan, ”Yeni WPP”in yeni logosu ise şirketin ”açık, iyimser, sıra dışı” kültürünü sembolize ediyor.
Görsel: WPP, Youtube