WeTransfer’a pek çoğumuz aşinayız. Hatta hemen hepimiz en az bir kere kullanmışızdır dosya transferi için. İşin cezbedici kısmı siz dosyayı göndereceğiniz e-posta adresini yazarsınız, yüklemeye basarsınız ve voila! Yükleme tamamlanınca otomatik olarak e-posta gider. Siz komutu verdikten sonra bir daha ekrana bakmak zorunda bile kalmazsınız. Her şey otomasyonla hallolur. WeTransfer, iş amaçlı bu kullanımıyla bir çok endüstride kolaylık sağlıyor. WePresent ise, WeTransfer’ın ana sayfasının yeni sakini.
WeTransfer‘ın ana sayfası çok çok uzun zamandır illüstrasyonlarla süsleniyordu. Küçük bir alıcı, gönderici ve yükleme kutusu dışında sayfanın büyük bir kısmı boştu çünkü. Böylece sanatçılara görünürlük kazandırmayı bir görev edinebiliyorlardı. Ocak ayında yeni bir adım daha atarak bu illüstrasyonları içeriklerle desteklediler ve WePresent doğdu.
İçerik hamlesiyle yaratıcılığı sahiplenmek
WePresent özünde sanat, müzik ve fotoğrafı sahiplenen bir içerik sitesi. Bir dosya aktarma servisinin altında da yayın hayatına devam ediyor. Sitenin 3 ana kategorisinin dışında bir de WeMadeThis isimli adeta konu dışı olarak konumlandırılmış bir sınıf daha bulunuyor. “Bu projeleri yaptık çünkü bu dünyada varolmaları gerektiğini düşünüyoruz” alt metniyle bu kategori de kendini açıklıyor.
29 Ocak’ta yayın hayatına başlayan WePresent ile beraber WeTransfer güzel bir yanılsama yaratıyor. Çünkü dosya inmeye veya yüklenmeye başladıktan sonra başka sekmeye geçiyoruz. Fakat WeTransfer yeni mecrasını adeta bir faydaymış gibi konumlandırarak kendini bir işletme, bir şirket gibi resmi bir imajdan sıyırıyor. Onun yerine yaratıcılığı sahipleniyor ve katma değer yarattığını ortaya koyuyor. Dosya aktarımı gerçekleştirenlerin de bu içeriklere ulaşıp ulaşmaması bir detaya dönüşüyor.
Görsel: WeTransfer