“İstanbul’dan bakınca her şehir küçük geliyor. Köylere ise gereken önemi gösterip ve hizmet götürülmüyor.” bu kalıbı farklı yapılarla pek çok dilden duyuyoruz. Davulun sesi nasıl uzaktan hoş geliyorsa hareket etmeden konuşmak da bir o kadar kolay. Köy yaşamını ve koşulları tecrübe etmeden empati kurmaksa adeta modern toplum yanılgısı.
Fotoğrafçı Denef Huvaj, yaşayarak öğrendiği köy hayatını birinci elden anlatarak kamuoyu algısını değiştirmeyi amaçlayan bir projeye sahip. Çerkes köyleri projesi, Kafkasya ile Anadolu arasında kalan göçle dolu bir toplumun hayatını fotoğraflarla anlatıyor. Adapazarı Çerkeslerin yerleştiği bir bölge olarak bilinse de birçok yerde kurulmuş Çerkes köyü bulunuyor.
Köylerden bazılarında su ve kanalizasyon altyapısı ve sağlık ocağı gibi hizmetler dahi götürülmemiş. Bir kısmı ise terk edilmiş köylere yerleşen Çerkeslerin o toprakları yeniden diriltme çabasıyla varoluyor. Blog üzerinde şu anda Dereköy, Karaçalılık ve Penehes köylerinin hikayeleri yer alıyor. Ziyaretler devam ettiği için yeni köyler de eklenmeye devam edecek.
Çerkes Köyleri projesi uzun vadede ilerleyen ve kalıcı izler bırakmayı amaçlayan bir foto-blog projesi.
Görsel; Denef Huvaj, Çerkes Köyleri