1900’da Londra’da kurulan The Mill, günümüzde ABD’deki 3 ofisiyle birlikte reklam filmleri ve müzik videoları başta olmak üzere yarattığı çizgi üstü işlerle tanınıyor. The Chemical Brothers’ın Wide Open parçası ve Audi RS 3’nin Doğum isimli filmlerinin post prodüksiyonunu üstlenen ve herkesin aklında yer edinmişti.
The Mill’in değer yarattığı noktalardan birisi de post prodüksiyon sürecini kolaylaştıracak teknolojiler geliştirmeleri. Geçtiğimiz Mart ayında stüdyo, Mill Stitch‘i tanıtarak sanal gerçeklikte film yapım ve editoryal süreci kolaylaştıracak bir adım atmıştı. Hatta Google Spotlight ile birlikte çektikleri HELP isimli bir sanal gerçeklik filmi hazırlamış ve bununla 2016 SXSW Interactive Innovation Awards’da ödül almıştı.
The Mill, sadece sektör içinde bir aktör olmaktan çıkıp yenilikçi adımlar atan bir isim olma yolundaki vizyonunu geçtiğimiz Haziran tanıttığı Blackbird isimli şekilden şekile girebilen aracıyla da perçinledi. Blackbird, en basit haliyle reklam filmlerinde kullanılmak üzere geliştirilmiş ayarlanabilir gövde genişliği ve CGI desteğiyle tüm otomobilleri taklit edebilen bir araç. Otomobil reklamlarında gerçek otomobil kullanmak ve bunları post prodüksiyonda iyileştirmek önemli bir maliyet yaratıyor. Ancak Blackbird’ün ayarlanabilir süspansiyonları ve değiştirilebilir lastikleriyle her otomobilin hareketini taklit edebiliyor. En nihayetinde de çekimde kullanılan Blackbird, CGI yardımıyla post prodüksiyonda çıktığında gerçek bir otomobil gibi görünüyor.
Blackbird’ün yapımcılara sunduğu bir diğer nimet ise aracın üst kısmındaki kameralar yardımıyla çevresini 360 derece kaydetmesi. Böylece aracın çevresindeki her şey HDR görüntüler ve lazer taramayla depolanıyor ve yapımcılar fiziksel dünyayı kolayca dijital olarak modelleyebiliyor. Cannes Lions 2016’da Innovation kategorisinde Gold Lion kazanan Blackbird, bu yıl SXSW Interactive Innovation Awards’da da finalistler arasında yer alıyor.
Görsel: The Mill