Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Tasarımcıların Yeni Oyun Alanı: Instagram Filtreleri

Tasarımcıların Yeni Oyun Alanı: Instagram Filtreleri

Instagram Hikayeler içine eklenebilen filtreler tasarımcılara yeni bir yaratıcı alan ve markalara da etkileşim aracı sunuyor.

Instagram, bir günümüz veya bir ayımız içinde en çok zamanımızı alan sosyal medya platformu. Aylık 1 milyar aktif kullanıcısı olan Instagram’ın önünde 5 uygulama yer alıyor. Ki bunlar da Facebook, YouTube, WhatsApp, Facebook Messenger ve WeChat. Mesajlaşma uygulamalarını bir kenara koyduğumuzda ise Instagram’ın etkisi açıkça görülebilir bir hale geliyor. Günümüz itibariyle Instagram herkesin o veya bu şekilde yer aldığı, kimilerinin birden fazla hesapla farklı kimlikler sunduğu, kendi markasını veya düşüncelerini insanlara ulaştırması için en etkili kaynaklaran birisi. Mecra içindeki değişiklikler ve kullanım alışkanlıkları da sıkça değişerek evrim geçiriyor. Instagram’da sessizce büyüyen yeni akım ise Stories (Hikayeler) üzerinde kullanılabilen Instagram filtreleri.

İçerik üreticiler ve tasarımcılar Instagram’a Spark AR isimli artırılmış gerçeklik stüdyosunu kullanarak kendi filtrelerini oluşturup yükleyebiliyorlar. Böylece Instagram üzerinde zaten aktif olan ve kendine bir kitle inşa etmiş yaratıcılar kendilerini farklı şekilde gösterme fırsatı da buluyor. Tabii tasarımcıların yanı sıra markalar için de deneysel bir etkileşim aracı işlevi görüyor.

Snapchat’ten Instagram’a filtreler

Snapchat, popülerliğin çıkış yaptığı yıllarda stratejik satın almalarla yüz tanıma ve artırılmış gerçeklik alanına yatırım yaptı. Öncelikle 2015 yılında 150 milyon dolara Ukrayna merkezli yüz değiştirme uygulaması Looksery’yi satın alarak yüz filtrelerinin temelini attı., 2017’de de yatırımına devam ederek 114,5 milyon dolara da Vurb isimli bir başka girişimi satın almıştı. Tüm bu hamleler Snapchat’in yüz tanıma teknolojisini geliştirme ve daha iyi filtreler sunmak içindi. Snapchat bu hamleleriyle artırılmış gerçeklik filtreleriyle yeni bir ana akımda yeni bir kulvar yaratmış oldu.

Filtreler popülerleştikçe Facebook konuya dahil oldu. Önce Facebook kendi uygulamasında bu özelliği aktif hale getirdi. 2017’de düzenlediği geliştirici konferansı F8’te de artırılmış gerçeklik filtrelerini Instagram’a geleceğini duyurmuştu. 2018’deki F8’te gerçekleşen açıklama ile birlikte kapalı beta süreciyle yaratıcıların kendi tasarladığı filtreleri yüklemesinin önünü açtı. Popüler uygulamaların bu tip özelliklere sahip olması o özelliğin geniş kitlelere yayılmasını hem kolaylaştırıyor hem de hızlandırıyor. Kapalı betada yaratıcıların içerik üretmesiyle birlikte bu aracın nasıl kullanılabileceğinin de deneyleri yapıldı.

Kapalı beta sürecine seçilmek ve kendi filtrelerini yükleyebilmek zaman alan bir süreçti. Ancak ne mutlu ki kapalı beta geçtiğimiz hafta tamamlandı ve artık herkesin kendi filtresini yapıp yükleyebiliyor. Spark AR Studio’ya erişim izni ve onay basamakları ortadan kalkınca da Instagram Hikayeler’de hem daha sık hem de çok çeşitli filtreler görmeye başladık.

Türkiye’de tasarımcılar aktif üretimde

Tasarımcılar şu anda Spark AR Studio’yu indirerek kendi tasarımlarını oluşturup Instagram’a yükleyebiliyor. Hikayeler bölümündeki efektleri incelerken çıkan katalog menüsüyle de farklı kategorilerdeki filtrelere ulaşılabiliyor. Takip edilen kişilerin filtreleri gibi kişiselleştirilmiş alt kategorilerin yanı sıra Instagram’ın kendi filtreleri, Selfie’ler, aşk, renk ve ışık, kamera stilleri, ruh halleri, eğlenceli, çevrel faktörler, hayvanlar, bilim kurgu ve fantezi, garip ve korkunç, etkinlikler, fandom (popüler kültür yapımlarının hayran kitleleri), sosyal ve toplumsal bir amaç gibi başlıklar da bulunuyor.

Türkiye’den artırılmış gerçeklikle filtre üreten tasarımcılar arasında Meltem Şahin, Yasin Arıbuğa (twenycrows), Ege Islekel, bauhahahahaus, Rıza Savurgan, Baco yer alıyor. Her yaratıcı kendi bakış açılarıyla bu alanda üretim yapıyor. Kimi zaman yayınlanan filtreler yaratıcılarından bağımsız olarak yayılarak viral etki de yaratabiliyor. Kullanıcılar filtreleri kullanarak hikaye paylaştığında ekranın üst kısmında filtre bilgisi de yer alıyor ve o hikayeyi izleyenler buradan filtreyi şipşak kullanıma sokabiliyor.

Dünyada da tasarımcılar için yükselen bir trend

Türkiye’deki tasarımcıların katkılarına paralel olarak dünyada da filtre üretimi oldukça ilgi çekiyor. Johanna Jaskowska‘nın yaptığı silikon görünümlü fütüristik filtreler çok ses getirmişti. Jaskowska’nın yanı sıra öne çıkan bazı filtre yaratıcıları; Tokyy, Aaron Jablonski (exitsimulation), FVCKRENDER, George Kedenburg III (gk3), ines alpha, allan berger, Mathieu Ernst, Clay Weishaar (wrld.space). Filtre yaratıcıların profillerine bakıldığında gönderilerindeki görsel dünyaya paralel filtreler görülebiliyor. Tasarımcıların ve sanatçıların kendi stillerini filtrelerin sunduklarıyla buluşturmasıyla yeni bir alan doğuyor. Instagram’ın filtreleri kategorileştirdiği gibi tasarımcılar da özgünlüğünü yansıtabiliyor.

View this post on Instagram

Remix ?

A post shared by Johanna Jaskowska (@johwska) on

Instagram filtrelerini markalar da kullanıyor

Türkiye’de ve dünyada çok farklı sektörlerdeki markalar Instagram filtrelerini anlık veya uzun vadeli iletişim kampanyalarında kullanıyor. Türkiye’den One Love Festival etkinlik öncesinde sosyal medyadaki etkileşimini ve konuşulabilirliğini artırmak için özel bir filtre yarattı. Garnier Türkiye ise Nem Bombası ürünü için bir efekt yayınladı.

Yurt dışında da benzer bir politika ile markalar ve ünlüler Instagram filtresi geliştiriyor. adidas Originals, Rihanna (Badgalriri), Kylie Cosmetics, Gucci Beauty, Off-White, NBA, Disney gibi isimlerin kendi profillerinden yayınladığı filtreler bulunuyor. The Mill gibi stüdyolar markalar için filtre hazırlıyor. Bu örneklerin sayısı da filtrelerinin yapısı da çeşitlilik gösterebilirler. Ancak bu marka yelpazesi doğrudan filtrelere değer verildiğini ve yatırım yapıldığını gösteriyor. Hatta subjektif gözlemle Instagram’ın geçen sene tanıttığı uzun ve dikey video aracı IGTV ile filtreler arasında toplumsal ilgi kıyaslandığında filtrelerin yaratabileceği etki de gözlemlenebiliyor.

Snapchat ve Pokémon GO gibi araçlarla günlük hayatımıza giren artırılmış gerçeklik kavramı günümüzde olgunluk noktasına ulaşmış görünüyor. Teknoloji titanlarından Facebook’un bu özelliği hem sahiplenmesi hem de herkese açık platform sunmasıyla birlikte pazar doygunluğa ulaşmadan önceki en uç ve farklı örnekleri göreceğimiz bir döneme giriyoruz diyebiliriz.

Ekran görüntüleri: Mert Serim
Görsel: Facebook, Instagram