Son zamanlarda ister istemez dikkatimizi çeken uygulamalar arasında Super.Me de vardı. Uygulamayı denemeden etrafta yazılanlara hızlıca bakıldığında akılda kalanlar; CEO’su ve kurucularından Biz Stone’un kullanıcılara zaman zaman oldukça içten ve samimi mailler göndermesi ve tamamen görsel üstüne yazıyla kendini ifade etmene imkan tanıyan bir ortam olması.
İkisi de doğru; fakat azıcık kurcalayınca geçmişte kullandığımız ortamlardan ne gibi izlerin olduğunu, ortamın potansiyellerini eksik ve yenilikleriyle görmek iyi oldu.
“Görsel üstüne yazı” deyince aklınıza son 3-4 yıl içinde genellikle aforizma tadında sözlerin kullanıldığı arkaplanın da ya düz bir renk ya da başka bir manzara, kişi vs.’yle kaplandığı görseller gelebilir. “Hah tamamen bunlardan ibaret olan bir sosyal ağdır kesin” deyip surat asanların hakkı var; fakat biraz daha netleştirelim.
(Görsele not: Bu biraz çılgınca; paylaşımınıza kendi kendinize cevap verebildiğinizi de fark ettik. “Why” temalı cevap da deneme amaçlıydı.)
Anket defterlerinden de aşina olduğumuz “kelimenin devamını getir” komutunun, telefonunuzdaki fotoğraflarla uygulamanın hafızasındaki görsellerin ve (isterseniz) ekleyeceğiniz yazılı mesajınızın bir araya geldiği bir ortam düşünün.
Bu özelliklerle yaratacağınız bildirimin sağ alt köşesindeki imza boşluğuna ise ister adınızı veya kullanıcı adınızı isterse bambaşka bir mesajla doldurabiliyorsunuz, ya da es geçip boş bırakabiliyorsunuz. Paylaşımınıza, yine isteğinize bağlı, dahil edebilecekleriniz arasında web linki ve konum bilgisi de bulunuyor.
Meseleye tamamen sanatsal bakıp hareket edebileceğiniz gibi sadece görsel üstüne yazı kullanarak insanlarla iletişim kurma yarışına da kendinizi kaptırabilirsiniz. Kısacası ağı nasıl kullanacağınız size kalmış. Belki de iyi bir haber; gördüğümüz kadarıyla insanlar buraya aforizma paylaşma amacıyla gelmemiş. Yalnız elbette ilerleyen günlerde bu amaçla iletişim kuranlar da olabilir.
Super özellikle iletişim kurma amacıyla kullanım insanları yeni düşünme biçimlerine sevkedebiliyor.
Paylaştığınız bildirimin ya beğenilebileceği ya da yine görsel üstüne yazı yöntemiyle cevaplanmasıyla etkileşim alabileceği ortamda, cevaplar da aynı şekilde etkileşim alabiliyor. (Somut örneği için haberin sonundaki görsel dizisine bakabilirsiniz)
Bir paylaşımı cevaplamak için anket defter havasında verilen ifadeler ise alttaki gibi;
Ortama biraz daha dahil olayım, dediğinizde telefonunuzdaki fotoğrafları ve anında bulunduğunuz ortamı da çekip yollayabilme seçeneği etrafınızdakileri ve fotoğraflarınızı yepyeni bir gözle değerlendirmeye başlamanıza sebep oluyor. Vereceğiniz mesaja göre fotoğraflar çekmeye ve/veya kaydetmeye yönelebiliyorsunuz.
Paylaşımlara “popüler”, “en kötü”, “herkes”, “yakındakiler”, “yeniler”, “SXSW” gibi kategoriler üzerinden de göz gezdirmek mümkün. Bir de “strips” adlı bir kategori var (şahsen anlam veremedim).
Uygulamada rastladığımız ilk marka Elle dergisi oldu. Özellikle hayat tarzı satan ve görselliğe önem veren bir marka olarak ortamda denemelerde bulunması kayda değer bir hamle.
Uygulamada bazı eksiklikler de gözünüze çarpabiliyor. Örneğin beğendiğiniz paylaşımları toplayabileceğiniz bir liste görünüşe göre yok. Takipleşmek için arkadaşlarınızı aramak istediğinizde de sadece rastgele önerilen hesaplarla karşılaştığınızı düşünebilirsiniz. O kısmı geçmek için sağ üstteki butona basınca isteğinize ulaşabiliyorsunuz.
Aynı zamanda Twitter kurucularından biri olarak da bilinen Biz Stone uygulamayla ilgili soruları olabildiğince yanıtlamaya çalışıyor ve her Pazar (takibi bırakma imkanı da vererek) e-posta üzerinden kullanıcıları samimi bir dille bilgilendiriyor.
Görseller uygulamadan alınmıştır.