![SXSW Interactive Innovation Awards Finalistleri – Bölüm 4 [SXSW 2016]](https://bigumigu.com/wp-content/uploads/2016/02/32635681556c5ed16010d25.14325993_n.jpg)
Dünyanın en büyük dijital inovasyon etkinliği SXSW Interactive bünyesinde düzenlenen Interactive Innovation Awards, dünyanın binbir noktasında geliştirilen yaratıcı ve yenilikçi fikirleri ödüllendiriyor. 13 farklı kategoride yarışan projeleri 4 bölümlük bir seri halinde inceledik ve bugün son 4 kategoriyi ele alıyoruz. Önceki içeriklere ise buradan erişebilirsiniz.
Student Innovation
NYU-ITP tarafından Brooklyn’de geliştirilen Backslash; Arap Baharı’ndan Gezi’ye, Ocuupy Wall Street’ten Black Lives Matter’a teknoloji ve protesto kavramlarının iç içe geçmişliğini azami verimlilikle kullanan bir ürün kiti. Bandana, akıllı bileklik, modem, sürücü, stencil ve jammer‘dan oluşuyor.
Ji Won Jun tarafından Mountain View’de geliştirilen Plant-like Robot, hareket yeteneği olmayan bitkilerin diğer bitkilerle iletişimi ve üreme süreçlerinden ilham alarak geliştirilmiş bir mini robot projesi. İnsanlara veya metallere yapışan Plant-like Robot, farklı noktalara seyahatin spontane bir şekilde nasıl gerçekleşebileceğini deneyselleştiren bir proje.
Manhattan’da geliştilen Physiclo, spor ve egzersiz yapan insanların performansını arttıracak bir kıyafet tasarımı. Yakılan kalori ve kullanılan kasların verimliliği gibi değerleri besleyerek geliştirilmiş bir antrenman deneyimi sunuyor.
Jay Hong ve Sangli Li taraıfndan Redondo Beach’de geliştirilen Watch Dogs, sensör teknolojilerini kullanarak isteyen noktalara yabancı kişiler tarafından müdahale edilmesini engelliyor. Farklı düzlem ve seslere bağlı olarak çalışan figür köpekler, çevrelerinde bir hareket olduğu zaman akıllı telefon üzerinden bildirim veriyor.
Studio 20 tarafından New York’da geliştirilen What is Home? projesi, ev kavramının günümüzdeki ve tarihteki karşılıklarını inceleyerek birey ve toplum bazında ev ve aidiyet duygularını farklı fikirler eşliğinde inceliyor.
Visual Media Experience
Flightless tarafından Mount Maunganui’de geliştirilen Collect & Connect, çok kullanıcılı interaktif bir masa üstü oyun. Konsept, tasarım ve prodüksiyon aşamaları ile bütünsel olarak masa üstü oyun kavramını ve deneyimini inceliyor.
Neil Halloran tarafından Philadelphia’da geliştirilen The Fallen of World War II, 2. Dünya Savaşı boyunca hayatını kaybeden sivil ve askerlerin ülkelere ve dönemlere göre ölümünü görselleştiren bir proje. Görselleştirme, anlatım dili ve kategorizasyon olarak başarılı bir dile sahip olan çalışma insan hayatının dünya üzerindeki değerini ve etkisini de kendi diliyle sergiliyor.
Google Spotlight Stories, Bullitt ve The Mill tarafından Dünya’nın farklı noktalarında bir arada geliştirilen proje, kısa hikaye ve animasyonlarla tematik kurgular ve deneyimle paylaşıyor.
BBC tarafından Londra’da hazırlanan The Last Hours of Laura K, güvenlik kameraları ve mobil uygulama verisi gibi bilgileri kullanarak katili yakalamaya çalıştığımız interaktif bir polisiye deneyim.
https://www.facebook.com/TheLastHoursofLK/
LUMO
Lumo Interactive tarafından Winnipeg’de geliştirilen LUMO, interaktif oyunlar oynamayı sağlayan bir projeksiyon cihazı. Zemine veya duvara yansıtma yapılabilirken analog oyuncakları bir kontrol cihazına dönüştürebiliyor veya çocukların kendi oyunlarını tasarlamasını mümkün kılıyor.
AR & VR
WHITE Inc. tarafından Tokyo’da geliştirilen Milbox Touch, karton sanal gerçeklik gözlüklerini dokunma, kaydırma ve döndürme mekanikleriyle buluşturarak çocuklar için etkileşimli sanal gerçeklik deneyimleri sunuyor.
The Mill tarafından geliştirilen Mill Stitch, sanal gerçeklik destekli video çekimi için geliştirilen cihaz 4 adet balık gözü kameranın birleştirilerek belirli noktadan 360 derece görüntü almayı sağlıyor.
Peter Flaherty, Logan Brown ve VR Playhouse tarafından Los Angeles’da geliştirilen The Surrogate, bilgisayar tarafından yaratılan keşfedilebilir alan yaratan sanal gerçeklik deneyimi bir kadının hikayesini anlatıyor.
Nokia Technologies tarafından Sunnyvale’de geliştirilen OZO, kişisel kullanımlar için sade ve minimalist çözüm sunan bir sanal gerçeklik kamerası.
Emblematic Group tarafından Santa Monica’da hazırlanan sanal gerçeklik deneyimi Project Syria, Suriye’deki iç savaştan ötürü yaşadığı yeri terk eden insanların ve o toprakların hikayesini anlatan bir proje. Göçmen krizi ve iç savaş hissini sanal gerçeklikle doğrudan gözlemleme imkanı yaratıyor.
Wearable Tech
Brain Power tarafından Cambridge’de geliştirilen The Brain Power System, otizm hastası çocukların iletişim kurmasını kolaylaştırmak adına Google Glass’ı kullanıyor. Geliştirilen alternatif uygulamalarla karşısındaki kişinin duygularını ve ruh halini anlama konusunda destekleyici çözümler sunuyor.
Doppler Labs tarafından San Francisco’da geliştirilen Here Active Listening System, Coachella festivali başta olmak üzere çevre seslerini dijital müdahalelerle geliştiren bir kulaklık. İki kulakiçi kulaklık ve bir mobil uygulama ile ses seviyesi ve ekolayzer gibi ayarları yapmaya imkan sağlıyor.
Quell® Wearable Pain Relief Technology™
NeuroMetrix, Inc. tarafından Waltham’da geliştirilen Quell, kronik ağrıyla baş etmek zorunda olan bireyleri bu acıdan kurtaran bir giyilebilir teknoloji ürünü. Hiçbir uyuşturucu veya ilaç kullanmadan doğrudan beyin ve sinir sistemiyle iletişim kurarak şifa sunuyor.
Los Gatos’da geliştirilen Thync, nöroloji alanında geliştirilen giyilebilir teknoloji ürünü sinir sistemi ile iletişim kurarak dinginlik, odaklanma, verimlilik gibi farklı konularda insan kapasitesini sınırlarına doğru çıkmasına yardımcı oluyor.
Method/Global Logic tarafından Londra’da geliştirilen Vivi, Google Glass benzeri baş üzerine takılan bir giyilebilir teknoloji ürünü. Tıp alanında kullanılması için tasarlanan ürün, hasta ile doktor arasındaki iletişimi ve veri akışını maksimize ederek doktora gerçek zamanlı bilgi akışı sunuyor.
Görsel; Watch Dogs
