Çoksatan kitapların (4 Hour Work Week, 4 Hour Body) yazarı Tim Ferriss, 4 Hour Chef kitabından bahsetmek için SXSW’teydi.
Tim Ferriss, SXSW’te daha önce de konuşmuş ve ilk sunumunun provasını 3 küçük köpeğin karşısında çalışmış. Köpeklerin çabuk dağılan dikkatini sürekli üzerinde tutmayı başarınca salonun dikkatini de toplayabileceğini söyleyen Ferriss, bu konuda sık sık sunum yapan kişilere de bir ipucu vermiş oldu.
Tim’in ana iddiası şu; herhangi birimiz, 6 aylık bir çalışma ile herhangi bir konuda toplumun ilk %5’lik diliminde yer alacak kadar beceri sahibi olabiliriz.
Bu iddiayı sürekli kendi üzerinde denediği projelerle destekleyen yazar, her konuyu o konudaki en yetkin kişiden öğrenmeye çalışmış. Burada verdiği bir örnekle de neden bunu yaptığını açıkladı. Vücut geliştirme konusunda genetik kas yapısından dolayı hiçbir zaman bir pro vücüt geilştirici kadar kas sahibi olamayacağını, buna sahip olmayı hayal etmenin de gerçekçi olmadığını söylüyor Tim. Burada özendiği kişinin vasıflarını değil, yöntemlerini araştırıp taklit etmenin doğru yol olduğuna inanıyor.
Tim’in en önemli öğütlerinden birisi, hayatın sadece bir anında gösterdiğimiz yaratıcılığın mutlaka hayatımızın kalanını da etkileyeceği fikriydi. Buna göre olumlu bir tavırla küçücük bir yaratıcı adım attığımızda, zihnimiz geri kalan problemleri de yaratıcı şekilde çözmek için kalibre olmuş oluyor.
Her Amerikalı gelişim yazarı gibi Tim’in de yöntemleri için bir maddeler dizisi var ve buna DISSS adını vermiş. DISS’in açılımı ve ne anlama geldiği ise şöyle açıklanabilir;
– Deconstruction (parçalara bölme)
Öğrenilecek şeyi makul parçalara (lego blokları diyelim) bölerek tamamını öğrenmeye girişmek yerine parçalar üzerinde uzmanlaşma işi. “Nasıl yapılır?” kitaplarını insanlar niye satın alıyor merak etmiyorum çünkü nedeni açık, ben insanların o kitapları neden bıraktıklarıyla ilgileniyorum, diyen Ferriss, 2 yıl öncesine kadar yüzme bilmiyormuş. Suda nefes almayı ve ayaklarını hareket ettirmeyi bir türlü beceremeyip utandığı için çalışmaları kesen Ferriss, en sonunda farklı bir yöntem olduğunu öğrenmiş. Nefes alma ve ayak hareketlerini ayrı ayrı öğrenme. Bu şekilde önce ayaklarını kullanmayı öğrenen Ferriss artık yüzebiliyor.
– Selection (seçim)
Konunun %80’inin çözmek için genellikle %20’lik bir kısmına odaklanmanın yeterli olduğunu söyleyen Ferriss, hangi %20’lik bloklara odaklanacağımızı seçmenin çok önemli olduğunu söylüyor. Bir çok dilin basit gramer kurallarını bu yöntemle öğrenmek mümkün diyor Ferriss.
– Sequence (sıralama)
Blokları hangi sırayla öğreneceğimizin tespit edilmesi. Bir konuya giriş yaparken her şeyi aynı anda öğrenmeye çalışma hatasını yapıyoruz, sıraya koyamıyoruz diyen Tim, Arjantin’de tango öğrenirken önce kadın hareketlerini öğrenerek normal tango öğrenme süresinden çok daha kısa bir sürede tangoda ustalaşabilmiş.
– Stakes (adama)
Bir kere başlayınca bırakmamak için ne gibi fedakarlıklara hazırım? Tim’e göre kendimizi küçük düşürecek sözler vermek, kararlarımızı gerçekleştirmek için iyi bir yol olabilir. Örneğin Musevi bir arkadaşı kilo verme kararı aldığında “3 haftada bu kiloyu vermezsem bu parayı al ve Ku Klux Klan’a bağışla” diyerek sözüne güvenilir bir arkadaşına vermiş.
Tim Ferriss kendi üzerinde deneyler yaparak insan olarak kendini keşfetmeye ve bu bilgileri başkalarının yararına kullanmaya çalışan biri. 4 Hour kitapları serisi alışıldık kişisel gelişim kitaplarından oldukça farklı. 4 Hour Chef de öyle. Ferriss, kitapta yukarıda anlattığım metodu yemek konusuna uygulayarak çok basit bazı becerileri öğrenip kolayca yemek yapabilmemizi sağlama iddiasında.