Gardrobunuzda en az bir senedir giymediğiniz kaç giysiniz var? 1, 10 ya da 100? İlk kez 1989 yılında kendi misyonunu tanımlamak üzere İspanyol giyim markası Zara tarafından kullanılarak hayatımıza giren hızlı modanın (Fast Fashion)  yan etkileri, kendini en az adı kadar hızlı gösterdi.

Geçen süre zarfında Avustralyalılar her yıl 15 kilogram kıyafet satın alırken, Batı Afrika ülkesi Gana’da tonlarca kıyafet sahile vurdu; Kamboçya’da fırınlarda yakılan tonlarca giysi zehirli gazlar açığa çıkardı. Kullanmadığımız kıyafetlerin oluşturduğu atık yığınlarının ağırlığı yılda 92 milyon tona yükseldi. Gezegenin yüzeyini kıyafetler kaplarken, 1990 yılından bu yana 80 milyon hektar orman yok oldu. Şık bir elbise kadar keyif vermeyen bu gerçekler ise bir yerlerde birilerinin bir şeyleri değiştirmeye karar vermesine neden oldu.

15 yıl boyunca Nike’nin tasarım departmanında görev alan Jesse Milliken, 2020 yılında yaşanan ABD tarihinin en büyük orman yangınına şahit olduktan sonra işinden ayrıldı ve sürdürülebilir bebek ayakkabıları üretmek üzere Woolybubs markasını kurdu.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Woolybubs (@woolybubs)’in paylaştığı bir gönderi

Kaynatılarak suya, kanalizasyona veya toprağa dökülebilen; kurucusunun ifadesiyle toksik olmayan bir sıvıya dönüşen ayakkabılar aynı zamanda vegan nitelik taşıyor. Milliken, ipek benzeri bir malzeme üreterek her şeyin birlikte bozulabilmesi için iplik de dahil olmak üzere her bileşende PVA kullandıklarını belirtiyor. Ayakkabılar ayrıca birkaç bebeğin arka arkaya kullanabilmesi için uzun süre dayanıklı kalacak şekilde tasarlandı.

Görseller: Woolybubs, Instagram, Youtube.