Sosyal medyada, özellikle Facebook'ta iletişimini yapması zevkli sektörlerden birisidir otomobil. Çok sayıda insan için bir keyif ve arzu nesnesi olan otomobillerle ilgili herkesin söyleyebilecek bir şeyleri vardır. Özellikle premium markalarla ilgili yazılan mesajlara geri dönüş almak oldukça kolaydır. En kolayına kaçılan işlerden birisi de markanın hazır katalog görsellerini albüm olarak paylaşarak tüketici ile bağ kurulmaya çalışılması bana kalırsa. Bu haberde Facebook'ta otomobil markalarının en kolay geri dönüş aldığı yol olan foto albümü paylaşımı ile ilgili iki beğendiğim örneği paylaşacağım.
Öncelikle sosyal medya iletişimini hep iki kolda incelemek gerektiğini unutmayalım. Sosyal medya ilk olarak çağrı merkezlerimizin yerini alarak tüketicilerin markalarımıza ilk elden ulaşabildiği yerlerden birisi olarak ortaya çıktığından, biz istesek de istemesek de markamızla ilgili bizim ürettiğimiz içerikten bağımsız olarak sürekli bir şeyler konuşulacak. Bunları takip etmek ve olumlu deneyimlere dönüştürebilmek, sosyal medyanın bize sunduğu ilk ve en önemli fırsat. Bu alan yalnızca pazarlama iletişimcileri tarafından değil, markanın kurumsal iletişimcileri, müşteri ilişkileri bölümleri ile de hep sırt sırta yapılacak çözümlerle yönetilmeli.
İkinci kol ise, markanın tüm iletişiminin yeni bir parçası olarak tüketicimize mesajlarımızı daha samimi bir yolla iletebildiğimiz ve bu samimi mesajlarla onlarla olumlu ilişkiler kurabildiğimiz kısım. Pazarlamacıların ilgilenmesi gereken kısım da burası. Yıllık iletişim planlarında lansmanlar, satış kampanyaları nasıl önden belirleniyorsa, sosyal medya iletişiminde de böyle planlar doğrultusunda içerik takvimleri hazırlanmalı ve markaların iletişimleri yeri geldiğinde sosyal medya ile desteklenmeli, yeri geldiğinde de yegane iletişim kanalı olarak sosyal medya kullanımı sürdürülmeli.
İlk örneğimiz Mazda'nın ABD'deki Facebook sayfasında yayınladığı bir albüm. Mazda, SKYACTIV adını verdiği yeni verimli teknolojilerini adapte ettiği Mazda3 modelinin lansmanı için çektiği Prison Brake reklamının kamera arkası fotoğraflarını Facebook'tan paylaşıyor. Buradaki iletişimde uygulanan katmanlı plan benim çok beğendiğim bir strateji. Mazda Prison Break reklamı Tv ve internet videosu olarak planlanmış bir içerik, film YouTube'da izlenebiliyor. Facebook sayfasında da daha ileri bir aşamada iletişime geçilerek prodüksiyon aşamasının görüntülerinin paylaşılması, markaya yakın kişilere sadece reklam filmleri değil, bu filmlerin, fotoğrafların çekimleri ile de ulaşarak katmanlı bir içerik stratejisi ile sosyal medya beslenmiş oluyor.
Diğer örnek de Porsche'den. Porsche'nin fotoğraf albümünde beğendiğim nokta ise, bir etkinlikle ilgili her biri birbirinden güzel, duvar kağıdı potansiyeli olan görselin albüm için çekilmiş olması. Nürburgring'deki 24 Hours Le Mans Limit Part 1 ve Part 2 albümlerine bakınca söylemek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Her iki albümde de sadece 10 tane seçilmiş görsel var öncelikle, yani etkinlikte çekilen 130 fotoğraf arka arkaya basılmamış. Tüm çekilen fotoğraflardan en iyileri rötuş ve post prodüksiyondan geçirilerek benzersiz galeriler oluşturulmuş. Böylece bir görseli gördüğünüzde diğerlerini de merak ediyorsunuz ve zaten az foto olduğu için hepsine hak ettikleri süreyi ayırarak inceleyebiliyorsunuz. Sosyal medya dinamikleri burada da iyi çözülmüş. Porsche markasını beğenerek yakınlaşmış kitleye, başka bir yerde bulamayacakları kalitede görseller Facebook sayfasından paylaşılıyor, bu sayede Porsche'nin motorsporları varlığı ile ilgili de bilgi iletilmiş oluyor.