Çalıştıkları yayın kuruluşlarından iktidar baskısı nedeniyle ayrılmak zorunda kalan bir grup gazetecinin hep birlikte BirGün gazetesinde çalışmaya başlayacak olmaları doğrusu büyük bir haberdi. Hem BirGün gibi popülistlik sınırını geçmeden muhalefet yapabilen bir yayının güçlenmesi, hem de birçok değerli muhalif gazetecinin okurlarıya buluşabilmesi adına heyecan yaratan bir gelişmeydi bu.
BirGün 26 Kasım Pazartesi gazetenin ilk sayfasında aşağıdaki ilanla yeni yazarlarını duyurdu. İlan iletişim dünyasına yakın bizlerin bakar bakmaz anladığı basit bir mesajı başarıyla aktarıyor: devlet sansürü bu insanları susturamayacak. Devlet sansürünü imgeleştirmek için sevgili başbakanımızdan daha güçlü bir figür de elbette düşünülemez.
Fakat gelin görün ki, gazete yönetimi bu ilanı ismini kullandığı gazetecilerin çoğuna göstermeyi, onları bilgilendirmeyi bir şekilde atlamış. Bu durumda pazartesi günü Twitter'da kopan kıyameti görmüş olabilirsiniz. Konu Türk solu olduğunda herkesin bir anda cepheleşmesi zaten alışık olduğumuz bir durum. Bu ilanlar yüzünden de BirGün gazetesine söylenmedik laf bırakılmadı.
Bana kalırsa ilan iyi çalışıyor, zaten pek beğendiğim şu yazıda ilandaki gazetecilerin aslında neden çok da kızmamaları gerektiği de güzel bir şekilde açıklanmış, hatta BirGün'ün eski bir yazarı olan Ali Şimşek de konuyla ilgili benzer şeyler söylemiş. Yine de BirGün'ün çok net bir hatası var ve elbette gecikmeden de özürlerini dilediler. Tam konunun ateşi düşmeye başlıyorken bu defa ilanın bir versiyonu sosyal medyaya düşüverdi. Bu versiyonu görünce hikayeyi kesinlikle Bigumigu'ya taşımaya karar verdim.
İngilizcesine spoof dediğimiz makara ilan çalışmalarının en hızlı ve güzel örneği olarak bu anonim iş, çıkan tartışmaya bence güzel bir nokta koymayı başardı.