Şu an genç yetişkin olan, 20 – 30 yaş bandındaki nesil için Pokémon’un yeri çok büyük. Kendini Pikachu sanıp balkondan atlayan çocuk gibi tozlu raflara kalkmış anılarımız olsa da Pokémon oyunlarıyla saatlerini, günlerini geçirmiş bir nesil de var Dünya üzerinde. Bu neslin en ön saflarında bayrağı taşıdığım için de bu yeni pokemon oyununu haberine heyecanlanmamak elde değildi.
Düşünsenize, akıllı telefonunuz cebinizde dışarı çıkıyorsunuz ve az ilerideki parka giderek Pokémon yakalıyorsunuz. Arkadaşlarınızla birlikte savaşarak onların güçlenmesini sağlıyorsunuz. “Ash Ketchum da kimmiş, en iyisi ben olacağım!” diyebiliyorsunuz. Pokémon GO, artırılmış gerçeklik oyunları arasında geliştirilmeye en doğal kurguya sahip oyunlardan birisi. Çünkü Pokémon’un yapısı ve kurgusu birebir hareket etmeye ve dolaştıkça yeni Pokémon’larla tanışmaya dayanıyor.
2016’da çıkacağı açıklanan bu Pokémon GO için telefonu sürekli kontrol etmemek adına bir de Pokémon GO Plus isimli bir akıllı bileklik geliştiriliyor. Bluetooth ile telefona bağlanan cihaz, çevrede bir Pokémon olduğunda veya bir müsabaka teklifi geldiğinde LED ışık ve titreşime haber veriyor.
Google, Alphabet olarak kimliğini yenilediği sırada, Google Earth eş-kurucusu tarafından fonlanarak şirket altında artırılmış gerçeklik oyunu geliştiren Niantic Labs bağımsız bir oyun şirketi olduğunu duyurmuştu. Pazar Gazetesi’nde yer verdiğimiz gelişmede ilk oyunları Ingress’ten sonra iOS ve Android platformlarını destekleyecek yeni bir oyun üzerinde çalıştıklarını açıklamışlardı. 22 Mart haftasında ise Nintendo eski CEO’su Satoru Iwata, Nintendo’nun el konsolları yarışında geriye düştükten sonra artık mobil platformlar üzerine çalışacağını açıklamıştı ve biz de o haftanın Pazar Gazetesi’nde gelişmeyi aktarmıştık.
Yapbozun bu parçaları bir araya geldiğinde ortaya çıkan sonuç ise içimde engellenemez bir istekle birlikte 2016’nın bir an önce gelerek İstanbul sokaklarında bir o yana bir bu yana Pokémon peşinde heyecanı oldu.
Görsel; Pokémon