Geçen hafta gerçekleşen Brand Week etkinliğinde aynı gün oturumları olan iki büyük reklam ismi Haluk Sicimoğlu ve Hulusi Derici arasında yaşanan gerginliğin Bigumigu’da da yer almasını ve kayıtlara geçmesini istedim.
Olayın özeti: M.A.R.K.A.’nın patronu Hulusi Derici, başarı hikayesi olarak Didi markasının kampanyasını anlatır. Bu kampanyanın büyük ölçüde, uzun yıllar başarıyla sürdürülmüş Lay’s “Yiyin Gari” kampanyasından esinlenildiğini farketmişsinizdir. Lay’s kampanyasının mimarlarından, Alice BBDO’nun üst stratejik planlama direktörü ve Reklamcılık Vakfı dönem başkanı Haluk Sicimoğlu, Derici’nin sunumu sırasında laf atar ve tartışma, Sicimoğlu’nun sert çıkışıyla iyice gerilir. Haluk Sicimoğlu, daha sonra kendi oturumu sırasında tarzı nedeniyle özür diler. (Milliyet’in Cadde ekindeki haberden özetledim)
Lay’s kampanyasının çıkışını hatırlayalım (zamanı için ne kadar yenilikçi bir fikir olduğunu da unutmayın lütfen)
Bu da Çaykur’un buzlu çayı Didi’nin lansman filmi (Ekşi Sözlük’teki yorumlara da bir bakın)
Haluk Sicimoğlu’nun çıkışını haklı buluyorum. 2008’de Bigumigu’da çok tartıştığımız bir işi hatırlayalım örneğin. Vestel’in Pixellence ürünü için yapılan reklam kampanyası, fikir, uygulama ve hatta el işaretlerini kopyalamaya kadar VW için Crispin Porter + Bogusky’nin yaptığı Pimp My Ride işinin birkarbon kopyasıydı. Ekonomist dergisi için The Economist adlı bizim Ekonomist’le ilgisi olmayan bir derginin efsane işlerinin kopyalanması, Atlas Jet için Avis’in ders kitaplarına geçmiş “We’re number 2” kampanyasının neredeyse noktası ve virgülüne kadar aynen yeniden uygulanması Türk reklamcılığı adına önemli tartışma konuları. Tüm bu işlerin yıllardır aynı kişi ve o kişinin ajansından çıkıyor olması da önemli. Hulusi Derici, fikrin para ettiği bir sektörde, fikrin değil uygulamanın öne çıkmasına sebep olduğu için fikrin değerini de düşüren, sektöre derinden yara veren bir ekolü de besliyor belki farkında olmadan.
Bugün itibariyle Twitter’da da bir çok reklamcıdan Haluk Sicimoğlu’na destek mesajı geliyor.
The world is not threatened by evil people, but by those who allow evil to take place." Einstein. Bravo hocam @HalukSicimoglu
— hirsova (@hirsova) November 16, 2013
@HalukSicimoglu yeni duydum… kahramanimsin :))
— Burcu Sarar (@burcusarar) November 16, 2013
Bu çıkış vali olayının tam tersi. Burada sabrı taşmış vatandaş valiye gavat diyor. Mağdur olan kişi @HalukSicimoglu pic.twitter.com/j4Gr0DWQ9A
— Nuri Gülver (@nurigulver) November 16, 2013
Şu soruları sorarak yazıyı bitirelim ve isterseniz yorumlarda tartışalım;
1- Başka reklamcıların emekleriyle ortaya çıkmış çalışmaları kopyalamasıyla ünlü bir reklamcı, sektörün önemli etkinliklerinde yaratıcılık anlatmak için niye davet edilir?
2- Kendisine etkili kampanyalar üretmesi için ajansa görev veren reklameren, ajansının özgün yaratıcılıktan ziyade kurnazlıkla başka başarılı işleri uygulamasını iş ahlakı çerçevesinde nasıl kabul ediyor?
3- Reklamveren için; çok etkili ve benzersiz bir kampanya yaratmakla, başkasının ürettiği benzersiz ve etkili kampanyayı taklit etmek arasında maddi olarak bir değer farkı var mıdır?
(Haber görseli, MTV’nin 90’larda ünlü olan bir şovuna gönderme yapıyor)