Grand Theft Auto oynarken direksiyonu rastgele yayaların üzerine kırdıysanız, bunu yapmanın arkada ABBA’dan Dancing Queen çalarken daha zevkli olacağını bilirsiniz. Müzik kesinlikle oyunların vazgeçilmez bir parçası ve oyun endüstrisi, son birkaç yıldır sadece sanatçılar için yaratıcı bir alan yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda müzik şirketleri için kazançlı bir iş modeli sağlıyor.
SXSW kapsamında yapılan bu sunumda, oyun ve müzik üzerine kendi bültenini yayınlayan gazeteci Cherie Hu, video oyunlarının, tüketicilerin hem yeni hem de eski müziği keşfetmelerini nasıl sağladıklarından bahsetti. Müzik endüstrisinin, oyun endüstrisi için sadece arkaplan müziği sağlamaktan çok daha fazla anlam ifade etmeye başladığını söyleyen Hu, müzik ve oyun ortaklığının ilginç tarihçesi üzerinde durdu.
Özellikle COVID-19 salgınının ardından, oyunların yüz yüze konser salonlarına dijital bir alternatif haline geldiğini iddia ediyor Hu. Guitar Hero’dan tutun Pokemon’a kadar birçok video oyunu, müzik severler için tamamen yeni bir eğlence şekli sunuyorlar. “Müzik ve oyun ortaklıkları tamamen el el gitmeye başladılar,” diyor Hu. “Artık müzik, oyunların tam anlamıyla her bölümünü kapsıyor ve dahası, oyuncular oyun içi konserlerin keyfini çıkarabiliyorlar.”
Oyun ekosisteminde müziğin yeri
En eski video oyunlarına baktığımızda, tamamen sessiz olduklarını görüyoruz. Hu, bilgisayar ve video oyunlarının tarihinin tamamen bağlantılı olmasının bu sahayı büyüleyici kıldığını söylüyor. Teknoloji geliştikçe, o çok iyi tanıdığımız Atari sesleri oyunlara yavaş yavaş nüfuz etmeye başlıyorlar, ve artık, oyun deneyimimizin içinde ünlülerin avatarlarıyla verdikleri canlı konserler var.
Oyun endüstrisinin müzik endüstrisinde etkisi artmaya ve finansal olarak büyümeye devam ettikçe, oyun endüstrisindeki pek çok farklı şirket, köklerinin ötesine geçerek tam teşekküllü pop kültürü şirketleri olmaya çalışıyor, diyor Hu. Ayrıca en iyi müzikal yetenekleri çekmek için en yüksek paraları ödemeye de hazırlar. Hu bunlara örnek olarak, Travis Scott’ın Fornite için aldığı milyonlarca dolarlık ön ödemeyi ve Logic’in Twitch ile olan yedi rakamlı özel sözleşmesini veriyor.
Bunlara ek olarak, oyun endüstrisiyle müzik endüstrisinin nasıl farklı şekillerde kesiştiğine dair de örnekler verdi Hu. Offset gibi rap müzisyenlerinin Espor liglerine yatırım yapmaları ve Katy Perry’nin Pokemon’un yeni yüzü olması üzerinde durulması gereken noktalar.
Bir müzik aracı olarak oyun platformu
Ancak Hu’ya göre, oyun ve müziğin birleşmesinden doğan en heyecan verici fırsat, oyunların müzikte yaratıcılık ve hikaye anlatıcılığı hakkında yepyeni yollar açması. Şu ana kadar oyunlardan daha çok bir iş modeli olarak bahsettik, ancak böyle bir model, insanların müziği tüketme şeklini tamamen değiştirebilir.
“Daha fazla sanatçının, oyunları sadece kâr etmek için değil de, gerçekten anlamlı, yaratıcı bir iş olarak kullanmalarını isterdim,” diyor Hu. Böyle bir içerik tamamen samimi olmalı diye de altını çiziyor. Bunun sebebi oyuncuların, reklamlara müzik dinleyenlerden daha çok hassas olmaları ve itilmeleri.
Bu tarzda bir işe de, benzerlerinin yapılmadığına çok şaşırdığını söylediği Björk’ün biophilia’sını örnek veriyor. biophilia, dünyanın ilk uygulama albümü olma ünvanını taşıyor. Müzik yapmak, öğrenmek, kozmik olaylar hakkında bilgi edinmek veya sadece Björk’ün müziğinin keyfini çıkarmak isteyenler için harika bir kaynak.
Oyun ve müzik endüstrilerinin birbirlerini gelecekte nasıl besleyeceklerini deneyimlemenin heyecanlı olacağı kesin. Başka sanatçıların da Björk’ün yolunu izlediği bir geleceğin AR teknolojisiyle birleşmesi, müzik deneyimimizi yeni seviyelere çıkarabilir.
Görsel: SXSW, Pokemon/Christine Hahn