Yıl 2003. Toyota Avensis lansmanının filmi uyarlama için elimize gelmiş, bizim ajans Türkiye için bu filmi değiştirmek istiyor. Orijinal film şöyle:
Biz müşteriyi ve Toyota Marketing Europe’u ikna ediyoruz ve Türk tüketicinin içgörüsünden yola çıkarak filme Almanca dublaj yapıyoruz. Yani bu yukarıda izlediğiniz filmde amcalar Almanca konuşarak Toyota’ya öykünüyor. Film başarılı da oluyor.
Yıl 2007. Subaru, efsane modeli Impreza’yı hayranlarını biraz şok da ederek fazlasıyla tutucu bir şekilde yeniliyor. Reklam kampanyasını ise “The Japanese car the German’s wish they’d made.” yani Almanların yapmış olmayı isteyecekleri Japon otomobili fikri üstüne kuruyor.
Yıl 2008. D segmentinin yeni güçlü oyuncusu Citroen C5 çok şık bir kasa ve oldukça iddialı bir söylemle karşımızda; “Unmistakeably German”.
Yıl 2008. Yıl sonundaki Super Bowl’da Hyundai, Kuzey Amerika’nın en iyi otomobili seçilen Genesis modeli ile ilgili bir reklam yapıyor, Almanlar’ı ve Japonlar’ı hedef alıyor, hem de BMW ve Lexus logolarını göstererek.
Yıl 2009. Kia yeni Cerato’ya çok güveniyor ve sadece Almanlar’ın değil, Japonlar’ın, İngilizler’in de bu aracı kıskanacaklarını umuyor.
Arada atladığım başka kampanyalar ve reklam filmleri de vardır muhtemelen. Özellikle Almanlık üzerinden giden kampanyalar için söyleyecek tek bir sözüm var: “Almanlıktan aldığım tadı başka hiçbir şeyden almadım”.
Ha, unutmadan; “öylesine iyiyiz ki, gavurları kıskandırdık şerefsizim” şeklinde özetlenebilecek bu reklam stratejisi 90’larda ATCW tarafından Mavi için de kullanılmıştı.