Konuşmanız üzerinden sesinize dair çeşitli ipuçların (tonlama gibi) peşinde olan birçok ses tanıma yazılımı mevcutken, sesiniz aracılığıyla konuşmanızın içeriğini analiz eden örneklere pek rastlamıyorduk. Aynı şekilde “affective computing” teriminin temsil ettiği, insanların hislerini analiz etmeyi amaçlayan programlar da ağırlıklı olarak fizyolojik tepkileri yüz ve göz hareketlerini takip ederek gerçekleştiriyordu.
Bulut tabanlı duygu analizi motoru Beyond Verbal, his takibi analizini ses sinyalleri üzerinden yaparak bu iki tabloda da farkını ortaya koyuyor. Söz konusu teknolojinin vaatlerini firmanın CEO’su Yuval Mor’dan dinlemek isteyenler alttaki videoyla soluklanabilir.
Geliştirdikleri Moodies’e gelince; uygulamanın tuşuna basıp 15 veya 20 saniye kadar konuştuğunuzda, konuşma boyuncaki duygu durumunuzu öğrenebiliyorsunuz. Moodies, konuşmacının en çok dışa vurduğu duygu durumunu büyük, daha az dışa vurduğunu ise küçük bir yazı tipiyle bildiriyor.
Konuşmayı kaydettikten sonra “dinle” seçeneğine hafifçe dokunarak tek seferlik otomatik analizi edinirken, seçeneğe bastığınızda da birden fazla analize erişebiliyorsunuz. Uygulama, analiz edilen dosyaları arşivlerken dosyaları düzenleme ve etiketleme, tekrar dinleme ile e-posta, Facebook ve Twitter üzerinden paylaşma imkanını da tanıyor.
Huffington Post, uygulamayı geçmişte adları birtakım skandallara karışan Bill Clinton, Dominique Strauss-Kahn, Mark Sanford ve Anthony Weiner gibi figürlerin inkar ve/veya itiraf konuşmaları üzerinde denemiş. Belki de aralarındaki en dikkat çekici sonuç Bill Clinton’a ait. Monica Levinsky vakasına rağmen halkın sevgisini yitirmeyen Clinton’un ilişkiyi hem inkar hem de itiraf ettiği konuşmalar analiz edilmiş. Uygulama, inkar konuşmasındaki ruh halini “güçlü iç kanı”, “kendinden emin”, “çok konuşkan”, “ikna etme arzusu” gibi kelimelerle belirtirken itiraf konuşmasındaki ruh halini “mutlu”, “hoşnutluk”, “sevgi”, “içtenlik” ve “uyum” şeklinde nitelemiş.
Moodies ücretsiz olarak iTunes ve/veya Google Play‘den indirilebilir.
Beyond Verbal, API türündeki lisanslı bulut servisi üzerinden vaat ettiği teknolojiyi daha büyük projelerle entegre etme fırsatı sunuyor. Geliştirilen teknolojinin çıkış noktası ise 1995’te bir grup biliminsanının bebek ve bakıcı iletişimiyle ilgili kritik bir konuyu merak etmelerine dayanıyor. Bebeklerin bakıcılarının hiçbir kelimesini anlamadan konuşmaları üzerinden hislerini nasıl anladıklarını merak etmeleriyle, araştırmacılar 18 yıl boyunca sesleri etrafa taşıyan hava basınçlarındaki fiziksel modülasyonları incelemişti. İnceleme 26 dili kapsıyordu.
Kişilerin sesleri üzerinden duygu durumunu incelemek çeşitli akademik araştırmalara da konu olurken bu anlamda da konuşma şekliyle duygu durum bozukluğu arasındaki ilişki en öne çıkan konu başlığı gibi görünüyor. Son olarak Maryland Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, altı hafta boyunca altı hastanın depresyon seviyesini anketle ölçmek dışında geçirdikleri günle ilgili konuşmalarını da kaydetmişti. Depresyon seviyeleri zaman içinde değişiklik gösteren hastaların haftalık konuşma kayıtları üzerinden depresyon seviyeleriyle seslerinin akustik özellikleri kıyaslanmıştı. Buna göre depresyon seviyesi yükseldiğinde kişilerin daha soluklu ve yavaş konuştuğu, ayrıca seslerinin frekans ve genlik seviyelerinde bozulmanın/titremenin arttığı görülmüştü. Araştırmacılar bu sonuçların da gelecekte depresyon ölçümünde işe yarayacak bir uygulamaya malzeme olabileceğini iddia ediyor.
Manşet görseli nocamels.com, haber görseli ise thenextweb.com‘dan alınmıştır.