Stop-motion severler için özel/güzel haber…
Trailer için tık tık
Ottawa Animasyon Festivali ve Toronto Film Festivali destekçisi National Film Board of Canada, bu sefer de istisnasız son zamanlarda gördüğüm en hoş animasyon film olan Madame Tutli-Putli’nin destekçisi. Kendileri film yaratma sevdası içinde olanlara verdikleri kaynaklarla da gönlümde yer etmiş bulunmaktalar. Sitelerinde “embracing the digital challenge” başlığı altında bulunan paragraf aşağıdadır.
“The digital revolution is here and the NFB is taking a leadership role. We’re working to define a new language for cross-platform and interactive media. Creating new ways of telling stories – along with new programs, production and distribution models, and modes of creation.
We’ve led the way in bringing the high-definition experience to signature documentary features and series. We’re creating innovative, stereoscopic animation with SANDDE<sup>TM</sup>, a revolutionary digital hand-drawing technology from Imax Corporation. And we’re working to bring e-cinema to Canadian communities.
All the while, we remain true to our commitment to social relevance and artistic innovation – and to making sure they have a place in the digital future”
Film özetlersek; Madame Tutli-Putli’nin tek başına seyahat ettiği trende gece olunca başından geçenleri anlatıyor. Geceleri ıssız ve ürkütücü atmosfere sahip yemekli vagonda…
Filmin yaratıcıları Chris Lavis and Maciek Szczerbowski’nin ilk profesyonel yapımı olan Madame Tutli-Putli’nin konusu 2002 yılında yapılan bir tren yolculuğunda doğuyor. Tüm bu yolculuk boyunca Lavis ve Szczerbowski malzeme toplamak amacıyla bol bol gözlem yapıp, trendeki insanlarla konuşuyorlar. Bir kondüktörün gece vardiyasında yemekli vagondan geçmeye korktuğunu duymaları ise hikayelerine son şekli veriyor.
Filmin enterasan yanı ise Madame Tutli-Putli’ye compositing aşamasında eklenen gerçek gözler.
Tamamlanması 4 yıl süren bu filmin (NBF’yi bir kez daha kucaklamak istiyorum, zira daha ilk filmini çeken iki gence verdikleri destek burada çok önemli) sadece trailer.ını değil, röportajlarını da izlemenizi öneririm.
