Group M Global Dijital Başkanı Rob Norman konuşmasına eskiden kendilerini en büyük medya yatırım şirketlerinden biri olarak niteleyebildiğini; ancak şimdi sadece marka adına mücadele verdiklerini belirterek başladı. Akıllı telefonlar, uygulamalar, ipadlerle ilgili malum istatistikleri verdikten sonra da mobil cihazlarda yapılan aramaların bilgisayarlarda yapılanların çoktan geçtiğini söyledi. 1977’deki bilgisayarın işe yaramaz olduğuyla ilgili yorumlar da arada anılmış oldu. Bunlar belki de aşina olduğumuz detaylar.
Norman internetin sadece ABD, Kanada gibi Batı ülkelerine ait olmadığını, Latin Amerika ve Afrika’da da kullanımın arttığını ve gelecekte ekonomik anlamda aktif olan herkese erişeceğini dile getirdi. Programlamanın bilgisayardan ayrıldığı, lineer mesajın bittiği, medya tüketiminin bağımsızlaştığını söylerken her yeniliğin de karşı konulmaz olduğunun altını çizdi. Tabii işlerinizi bozmaması kaydıyla.
Artık reklam kampanyalarının kar sağlamasının yolunun inovasyondan geçmesi nedeniyle, inovasyonun benimsenmesinin önemini belirtti. Sayfa çevirmek, uzaktan kumandayı tuşlamak gibi geleneksel medyayla öğrendiğimiz fiziksel hareketlerin yerini işaretlemenin aldığını dile getirdi. Parmak üzerinden tüketilen medyanın etkilerinin çok farklı olduğu da şüphesiz. Bilgiyi ve iletişimi çok değiştirdiğini söylerken Google Glass örneğini veriyor. Norman, özellikle internet üzerinden yayının (“streaming”e daha aşinayız hatta) hem içerik hem de reklam için meydan okuyucu bir gelişme olduğunu düşünüyor. Buna göre reklam artık sosyal yaratıcılık kapsamında ele alınması gerekiyor. Katılımcı internet üzerinden yayının ise sese ihtiyacı var.
Norman iletişimin ve marka mesajının parçalanmasının/bölümlenmesinin çok önemli olduğuna değindi. 2015-20 yıllarında bunun artmasıyla büyük bir define avının oluşabileceğini öngördü. Artık faktörlerin marka tarafından yaratılmadığını da kabul etmenin gerektiğini anlattı. Sadece markanın hayranları değil, markanın hayranı olmayanların da faktör oluşturmada rol sahibi. Zaman, mekan, coğrafya, telif hakları, lisans… Bunlar da sınır olmaktan kalkıyor.Pazarlamacıların ise tüketicilerin gerçek zamanlı verilerine ihtiyacı olacağını düşünüyor.
Norman’ın gelecekle ilgili öngörülerini genel olarak toparlarsak; dünya artık kişinin ilgilerine göre şekilleniyor. 2020’de gizliliği/mahremiyeti sürdürmek mümkün olmayacak. İnsanlar ise keşfedilebilen ve keşfedilemeyen olarak ikiye ayrılacak (ki anladığım kadarıyla kendisi keşfedilebilen kısmın açık ara önde olduğunu düşünüyor). Hepsi bir yana artık doğruluğun dönemi geliyor, üründen tutun, marka iletişiminin bileşenlerine, fiyatından, performansına kadar… Her anlamda doğruluk!
not: fotoğraf Campaign Türkiye’den alınmıştır.