Bülent Üstün’ün çizgi roman kahramanı Kötü Kedi Şerafettin, Anima İstanbul’un yapımcılığında, Mehmet Kurtuluş ve Ayşe Ünal’ın yönetmenliğinde bir animasyon filmi olarak sinemaya uyarlandı. 5 Şubat 2016 tarihinde vizyona girecek filmin ilk çalışmaları ise 10 yıl öncesine dayanıyor.
Çizgi roman dünyasındaki kült kahramanlardan biri olan Kötü Kedi Şerafettin’in hikayesi, çizer Bülent Üstün’ün gerçek hayattaki kedisi Şerafettin’i kaybettikten sonra onu çizgi roman dünyasına taşımasıyla başlıyor. 1996 yılında L-Manyak dergisinde başlayan bu hikaye, Anima İstanbul’un yapımcılığında bir animasyon filmi olarak sinemaya taşındı.
Mehmet Kurtuluş’un anlattığına göre Kötü Kedi Şerafettin’in bir filme uyarlanması fikri ilk olarak 10 yıl önce akıllarına düşmüş. İlk aşamada bu fikre sıcak bakmayan Bülent Üstün’ü ikna etmek için bir kısa fragman bile çekmişler. Neticede başarılı da olmuşlar ama o dönem ne yazık ki finanse edemedikleri için bu fikri hayata geçirememişler. Aradan geçen bu 10 yıllık sürede de Kötü Kedi Şerafettin’in hikayesinden vazgeçmemişler ve sonunda fikirlerini hayata geçirmeyi başarmışlar.
Filmin yapım aşamasında bir yandan çizgi romandan ve Kötü Kedi Şerafettin’in kendi ruhundan gelen tavra sadık kalmaya çalıştıklarını bir yandan da bunu filme uyarlamaya çalıştıklarından bahseden Ayşe Ünal: “Hiç bilmeyenleriniz varsa Kötü Kedi Şerafettin Cihangir’de yaşıyor. İçmeyi ve adam dövmeyi seviyor. Hayatta gelen topa vuruyor ve yaşamı da bu şekilde seviyor. Bir yandan bizi ti’ye alıyor bir yandan da hayvanları konuşturuyor ve onların gözünden bize, hayata bakıyor”dedi.
“Çok yorulduk, çok zorlandık ama iyi bir şey ortaya çıkardık”
Mehmet Kurtuluş, bir çizgi roman karakteri olarak Kötü Kedi Şerafettin’i sinemaya uyarlarken yaşadıkları zorluklarla ilgili olarak şunları söyledi: “Çizgi roman dilinin hikayesel olarak sinemaya aktarılamayacak bir kısmı var. Çizgi romanda istediğiniz kadar sert olabilirsiniz ya da bir hikayeyi, diyaloğu tamamlamanız da gerekmez. Yarım bırakırsınız belki okuyucu kendi kafasından tamamlar ya da kendi okumak istediği bölümleri okur. Dolayısıyla çizgi romanın grameri sinemanın gramerinden birazcık farklı. En büyük dertlerimizden biri buydu; bu iki grameri bir araya getirecek bir şey yapmaktı. Hem hikaye olarak hem karakterin duruşu olarak bu kadar sert, bu kadar anarşist bir karakteri sinemaya uyarlamak en büyük zorluğumuzdu. Çok yorulduk, çok zorlandık ama iyi bir şey ortaya çıkardık.”
Animasyonda herkesin alışkın olduğu görsel bir lezzetin olduğunu belirten Kurtuluş: “Biz burada ters köşe yaratmayı çok istedik. Çok yöntem denedik; hem ucuz hem hızlı hem de iyi yapmamız lazımdı. Hikayemiz gerçek bir mekanda geçiyor. Bizim gidip mekanları ve karmaşayı görme şansımız vardı. Bu dokuyu animasyona aktarmak bizim için çok kıymetliydi. Ucuz yapılması planlanan animasyonlar genelde düz bir zemin üzerinde geçer ama biz bu karmaşayı ve onun estetiğini uyarlamak için epey uğraştık. Kedilerin olduğu yerden bakmaya çalıştık. O da bizim perspektifimizi değiştirdi. Etrafı pisletmek için küçük programlar bile yazdık” dedi.
Hikaye ne kadar yerel olursa olsun kedinin insanla olan durumunun yüzyıllardır değişmeyen evrensel bir durum olduğuna değinen Kurtuluş, dünyanın neresi olursa olsun, her yerde bir Kötü Kedi Şerafettin’in var olduğunu söyledi.
Filmin sağlam bir ekipten oluşan seslendirme kadrosunda; Uğur Yücel, Güven Kıraç, Gökçe Özyol, Okan Yalabık, Ahmet Mümtaz Taylan, Demet Evgar, Cezmi Baskın, Ayşen Gruda, Ozan Kurtuluş, Turgut Doğru ve Yekta Kopan yer alıyor. Filmle ilgili daha detaylı bilgiye filmin internet sitesinden ulaşabilirsiniz.
Görsel; Bigumigu, Kötü Kedi Şerafettin