Şehirlerimizi daha fazla betonla kaplarken yerin üstünde veya altında, çevresinde dört duvar olan her yer birilerinin yaşam alanı, evi oluyor. Yerin iki kat altını bir alışveriş merkezi veya kiralık bir ev olarak görebiliyoruz. Yukarıya doğru çıkınca da durum pek iç açıcı olmuyor. En iyi ihtimalle camlarla çevrilmiş dev binalar içindeki yüksek haneler de güneşe uzanamıyor.
Leslie Nooteboom‘un tasarladığı Komorebi, evlerimizin bu cilvesine dokunan bir tasarım. Unity ve Processing ile kodlanan bir lazer projektör olan Komorebi, akıllı telefondan atanan görüntüleri duvara yansıtarak yapay olarak yaratılmış doğal ışık hissi sunuyor. Bu yönüyle de projeksiyon cihazı yerine lamba olarak görülebilecek olan Komorebi, dinamik yönlü yansıtma yaparak her seferinde rastgele çalışıyor. Böylece belirli bir döngüye bağlı kalmayarak tıpkı dışarıdan gelen bir ışık kümesiymiş gibi hissettirmeyi başarıyor.
Farklı şekillerde kullanılabilen ve yansıtılabilen altyapısıyla Komorebi, evlerimizi dış dünyadan izole olabileceğimiz alanlar olarak görmek yerine dünyaya bir minik pencere açmaya davet ediyor.
Görsel: Komorebi, Leslie Nooteboom