Görsel iletişim tasarımı öğrencisi Yasin Arıbuğa’nın Paintings Travel the City (şehirde seyahat eden resimler) projesinde İstanbul’da çekilmiş fotoğrafları, onlara resim ve heykel sanatına ait figürler ekleyerek manipüle ediyor. Paintings Travel the City , daha önce yer verdiğimiz Ukraynalı sanatçı Alexey Kondakov’un klasik figürleri Kiev sokaklarına taşıdığı projesini ve Julien de Casabianca’nın müzelerden sokaklara kaçan klasik eserleri resmettiği projesini akla getiriyor.
Yasin Arıbuğa, kendi deyimiyle fotoğraflarda “insanların birbirini unuttuğu yerler”i tercih etmiş. Bu nedenle çalışmada yeraltı, metro konulu görseller çoğunlukta. Arıbuğa, projesinin ilham kaynağı olan gözlemlerini şöyle açıklıyor: “Uzun süredir toplu taşıma araçlarını kullanıyorum ve etrafıma baktığımda kendimi hayalet gibi hissediyorum. Herkes herkesin hayaleti. Kimsenin kimseyi görmeyişi ve rengini yitiren dünyaya dikkat çekmeye çalıştım.”.
Arıbuğa’nın çalışmalarında; 19. yüzyıla ait Neoklasik bir İsa figürünü taksi çevirirken, 20. yüzyıldan Godward’ın Tranquility tablosundaki kadın figürünü durakta beklerken ve antik Yunan heykellerinden Apoxyomenos figürünü Kazlıçeşme metrosuna binmiş olarak görmeniz mümkün. Yine Grant Wood’un American Gothic eserindeki figürünün zaten manipüle edilmiş kedili versiyonunu da metroda ve günümüzün soyut figüratif ressamlarından Shelby McQuilkin’in figürlerini fast food kuyruğunda görebiliyoruz. Bouguereau’nun genç kız fügürü Eros ile mücadelesini Kız Kulesi’nin üzerinde sürdürürken, Jacob Collins’in 2004 tarihli nü figürünü ise Boğaz Köprüsü’nde uzanmış buluyoruz.
Yasin Arıbuğa, projesine yeni çalışmalar ekleyeceğini belirtiyor. Yeni çalışmaları Behance ve Instagram hesapları üzerinden izlemek mümkün.
Görsel: Behance.net