MIT Sloan School of Management çatısı altında çalışmalarına devam eden ve The Second Machine Age kitabının yazarı olan Andrew McAfee, insanlık tarihine bakıldığında dünya nüfusuyla sosyal gelişime oranını incelendiğinde tek bir önemli kırılmanın olduğu ortaya çıkıyor; Sanayi Devrimi. McAfee, hiçbir dini veya siyasi liderin eylemi, hiçbir imparatorluk, hiçbir salgın dünyayı bu denli değiştirmediğini belirtiyor.
Buhar gücünün hayatımıza girmesi, insanlığın kendi limitlerini aşmasını sağladı. McAfee’ye göre insanlık artık kendi kas gücünün önüne geçti ve geleceğini sonsuza dek değiştirdi. Ancak bu devrimin bazı sonuçları da beraberinde doğurdu. Bunların başında kaynaklara karşı bitmeyen bir açlık yer alıyor. McAfee, bu açlığı bastırmak için gezegendeki tüm ağaçları kestiğimizi, hayvanların neslini tükettiğimizi ve iş gücü ihtiyacını karşılamak için çocukları çalıştırmaya başladığımızı dile getiriyor.
İnsanlık tüm kaynakları tüketip yok olmanın eşiğindeyken yaratıcılığını zorunlu olarak devreye sokuyor ve inovasyon yapmaya başlıyor. Balina yağı için tüm bir tür yok olmak üzereyken insanlık buna alternatif bir yöntem geliştirdi. Demiryolu inşası için ağaçları kestikten sonra, odun yerine beton kullanmaya başladık.
Amerikan akademisyen, Amerikalıların tüketimden vazgeçmediğini ve aksinin de mümkün olmadığını eleştirel bir dille paylaştıktı. Ardından tüketim devam ederken kullanılan kaynakların azaldığını belirtti. Çünkü kaynak tüketimi azaldıkça doğaya verilen zarar da azalıyor.
Bulut servisleri ve açık platform benzeri yazılım gelişmeleri insanlığın ihtiyaç duyduğu kaynak ihtiyacını azaltıyor. Donanıma yapılan yatırım kadar yazılım üzerindeki çalışmalar da artıyor ve genişliyor. Böylece tüketim dünyası kaynaklarını azaltmış, başka yönlere kaydırmış oluyor.
İkinci sanayi devrimi olarak nitelendirilebilecek bu dönemde insanlığın geleceğinin maddi kavramlardan soyutlanarak yapılan geliştirmelerde olduğunu söyledi. Yazılım ise bunların en önemli kalemini oluşturuyor. Bu sıçrama içinde insanlığın önündeki iki yeni sorunu ise iklim değişikliği ve işçi ücretleri olarak belirtiyor. Andrew McAfee, gezegenin kendini iyileştirme gücü olduğunu MIT’nin kampüsünde yapılan ağaçlandırma çalışmasıyla 1880’den bugüne nasıl değiştiğini gösterdi. Ve sunumunun son sayfasında, gezegene karşı sorumlu olursak, New York’ta yeniden balinalar yüzdüğünü görebiliriz, dedi.
Görsel: Bigumigu, Artie Raslich