İnsanın doğa üzerindeki olumsuz etkileri aşikar. Ancak bu konuda şikayet edip durmaktan daha fazlasını yapmamız, elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Hele de pandeminin etkisiyle kırsala göç etmeyi düşünenlerin, gidecekleri yerin doğasını korumaya dikkat etmesi gerekli. Şehirde sahip olunan konforun aynısını, henüz doğanın bozulmamış olduğu yerlere taşımak doğru bir yaklaşım olmasa gerek. Bunun yerine daha sürdürülebilir çözümleri uygulamak ve doğaya uyum sağlamak en iyisi.
Peki ne tür çözümler olabilir bunlar? Elektriğe erişimi olmayan bölgeler için geliştirilen dünyanın sıfır elektrik harcayan ilk hava soğutucusu Eco-Cooler oldukça etkileyici bir örnekti. Yine 4.000 yıllık geçmişe sahip bir fikri günümüze taşıyarak geliştirilen mini buzdolabı Evaptainers da önemliydi. Tesisat gerektirmeyen, çevre dostu ve taşınabilir bir alternatif olarak elektriksiz çamaşır makinesi Drumi’yi ve mumlarla odayı ısıtabilen elektriksiz ısıtıcı Egloo’yu da (bu ısıtıcının farklı versiyonları Anadolu’da da kullanılıyor) anmadan geçmeyelim. Yeraltı soğutucusu Groundfridge de bu örneklerde olduğu gibi elektriksiz bir tasarım olarak dikkat çekiyor.
Groundfridge, içinde iki kişinin rahatça ayakta durabileceği kadar büyük
Groundfridge aslında dünyanın ve Anadolu’nun merkeze uzak noktalarında sıkça kullanılan mahzen, kiler ve benzeri doğal saklama geleneklerine benziyor. Hollandalı tasarımcı Floris Schoonderbeek bu saklama geleneğini daha kompakt, modern ve sevimli bir tasarımla yeniden yorumlamış. Bir merdivenle kürenin birleşiminden oluşan tasarımı yer altına gömmek için ufak bir kazı yapmak gerekiyor. Ardından kapısı tüm gövde toprağın altında kalacak şekilde üstü toprakla kaplanıyor. Dışarıdan bakıldığında minik kapısı, sihirli bir orman yaratığının evine açılan kapı gibi görünüyor. Zeminin yalıtım kapasitesini kullandığı ve bu sayede düşük gece sıcaklıklarını koruyabildiği için elektriğe ihtiyaç duymuyor.
Floris Schoonderbeek’in açıklamalarına göre; soğutucunun sıcaklığı yıl boyunca 10 ila 12 derece arasında sabit kalıyor ve bu da meyve, sebze, peynir gibi gıda maddelerini saklamak için ideal. İç kısım ahşap raflar ve pürüzsüz yüzeylerle kaplanmış. Ayrıca, boyutu iki kişinin rahatça ayakta durabileceği kadar büyük ve hafif. İçinde havalandırma süreleri ayarlanabilen pilli bir vantilatör yer alıyor. Taşınmasının ve kurulmasının da oldukça kolay olduğu vurgulanıyor. Sağlam malzemelerden oluşan giriş, kullanıcıların dik olarak girip çıkabileceği kadar geniş ve yüksek.
Groundfridge ilk olarak 2015 Hollanda Tasarım Haftası’nda tasarım meraklılarıyla buluşmuştu. Sonrasında ürünü geliştirmeye devam eden Floris Schoonderbeek, 2019 yılında piyasaya sürdü. Pandeminin de etkisiyle geçtiğimiz yıl artan doğaya dönüş eğilimi, pek çok sürdürülebilir ürün gibi bu elektriksiz soğutucunun tekrar gündeme gelmesini sağladı.
Görsel: Instagram