Heykel ister tırnağımız kadar olsun, ister on insan kafası büyüklüğünde, heybetini asla fiziki büyüklüğüyle ölçümleyemeyeceğimiz bir sanat dalı. Dionysos ya da Michelangelo’nun David heykelinin önünde durup saatlerce gözlerine bakın, belki de ilk aşkınızla göz göze geldiğinizdeki heyecanla karışık hislerden daha fazlasını hissedeceksiniz. Düşünün, gezegenin tarih ve kültürünü koruyan varlıklarız diyelim. O zaman Rodos Heykeli hala bizi limana girerken kutsayacaktı. Kimbilir biz insanlara neler hissettirecekti tepemizde dikilip hem koruyup kutsarken hem de bize üstten bakarken.

“As We Are” da Matthew Mohr tarafından yapılan 14 foot (4,25 metre) boyundaki interaktif heykel de gördüğünüzde sizi bir düşündürüyor. Sadece kafa şeklinde olan heykelin etrafında 24 adet yatay olarak konmuş LED ekran bantları var. Kafa şeklinde olan heykel, üzerine yansıttığı yüzlerin özelinde yavaşça dönüyor. Heykele veri yollayan monitörler, yansıtılan figürün etrafında 360° sarmalayarak dönüyor. Bu da konuklara yahut figüre işin ekranlarında yer alacak resimleri için poz verebileceği bir fotoğraf stüdyosuymuşcasına boşluk bırakıyor.

Birkaç Saniye de Olsa Herkesin Gözleri Üzerimizde ve Her Şeyi Görüyoruz

Matthew Mohr’un interaktif heykel projesi “As We Are”, halihazırda, Greater Columbus Kongre Merkezi‘nde kuruldu. Heykel projesinin istekli ziyaretçilerin yüzlerini büyüterek, iki katından fazlasını halka açık mekan için yansıtmasını amaçlıyor. Görünüm olarak proje, David Cerny’nin Prag’daki 42 katmanlı Kafka kafasını ya da Şikago’da Jaume Plensa tarafından yapılan Crown Fountain‘i anımsıtıyor.

Matthew Mohr, interaktif heykeli yaparken katılımcıların kimliğini sosyal medya ve toplum içinde birbirlerinden ayırarak düşünmelerini istemiş. Sanatçı Columbus’un ise ziyaretçi ve sakinlerin sanatla ortak etkileşimli bir deneyimle çok yönlü katılım sağlayabilecekleri hoş bir alan olduğunu düşünmüş. “Etkileşim Yapısı” konulu sanatçı açıklamasında, kavramsal bir parçamızın bireysel ve toplu olarak kendimizi nasıl temsil ettiğimizi araştırdığını söylüyor. Ona göre, tüm izleyiciler farklı etnik kökenlerden ve cinsel kimliklerden gelen kişilerin portrelerini düşünmek istiyor.

“As We Are” projesiyle Matthew Mohr, heykelin ölçeğinin ve yerinin, özelliği olan her yüze anıtsal bir tanıma getirdiğini ve kişinin yalnızca birkaç saniye için hafızalaştırılmasına izin verdiğini belirtiyor.

Görsel: Vimeo