Gelişmiş sensörlerle engelleri algılayan ve bunları titreşim aracılığıyla görme engelli kullanıcıya bildiren navigasyon sistemleri son yıllarda oldukça aşama kaydetti. Baston, ayakkabı, rehber köpek niteliğinde el robotu ya da yelek benzeri formlara bürünen bu sistemlerin daha düşük maliyetle piyasaya sunulması, yaygınlaşabilmesi açısından oldukça önemli. Bu anlamda belki biraz daha olgunlaşmaya ihtiyaçları var. Bu haberin konusu olan 3B baskı gözlük ve ona bağlı çalışan kol/bileklik sistemi, hem maliyet anlamında hem de kullanım pratikliği açısından istenen noktaya biraz daha yaklaştığımızı gösteriyor.
Kızılötesi gözlük, karanlıkta bile güvenle yol almayı sağlıyor
Sistem, kullanıcının ön koluna takılacak bir dizi titreşimli pede bağlı olarak çalışan bir çift kızılötesi gözlükten oluşuyor. Bu ikili, kullanıcının hareket halindeyken engellerden kaçınmasını ve güvenle ilerlemesini sağlıyor.
3B baskı gözlüğün içinde, stereoskopik görüntü yakalayabilen ve bu görüntüleri küçük bir bilgisayara aktaran bir çift kızılötesi kamera bulunuyor. Kamera sayesinde kullanıcının bulunduğu alanın bir haritası oluşturuluyor ve bu harita daha sonra dokunsal ped aracılığıyla hissedilen titreşimlere tercüme ediliyor. Daha basit anlatmak gerekirse, kullanıcı bu haritayı titreşimler aracılığıyla öğreniyor.
Diyelim ki kullanıcı kapalı bir mekanın içinde yürüyor. Aynı mekanda uzağında bir başka kişi varsa, bu durum hafif titreşimlerle kullanıcıya bildiriliyor. Ama bu kişi kullanıcının yakınındaysa daha yoğun titreşimlerle kullanıcıya bildirim yapılıyor. Araştırmacılar Manuel Zahn ve Armaghan Ahmad Khan, buluşlarının detaylarını arXiv’de yayınladıkları bir makaleyle paylaşmışlar.
Cihazın bileklik olan kısmı, kullanıcının ön koluna takıldığından, kullanıcıların ellerinin başka şeyler için serbest kalmasına imkan tanıyor. Bu da şimdiye kadar karşımıza çıkan akıllı baston ve benzeri projelere göre üstün olduğu özelliklerden biri.
Gözlükler, daha doğrusu gözlüklerdeki kameralar kızılötesi olarak da görebildiği için, kullanıcıların karanlıkta bile rahatça gezinebilmesini sağlıyor. Bu özelliğiyle, görme engeli olmayan insanların bazı durumlarda bu gözlükten fayda sağlayabileceğine işaret ediyor. Örneğin zifiri karanlık bir mağarada araştırma yapan bilim insanları için kullanışlı bir araç olabilir.
Gönüllüler testlerde, ped “kaslı bölgelerinin” üzerinde olduğunda titreşimleri tanımanın daha kolay olduğunu, ancak en iyi titreşim tanıma durumunun bileğe yakın bölgelerde gerçekleştiğini belirtmiş. İlk test turunda bile, beş katılımcının tamamı engel rotasını başarıyla tamamlamış. İlerleyen aşamalarda cihaza ses kontrolü de eklenecek.
Görsel: arXiv