Yaratıcı bünyeler için günlük besin kaynağı
Getty Images 2017’nin Görsel Trendlerini Değerlendiriyor

Getty Images 2017’nin Görsel Trendlerini Değerlendiriyor

Her yıl heyecanla beklenen Getty Images görsel iletişim trend raporu; 2017 yılının görsel dünyasını 6 farklı tema çerçevesinde özetleyerek önümüzdeki yıla dair kapsamlı öngörüler sunuyor.

2016 yılı sona yaklaşırken birbiri ardına trend raporları yayınlanıyor. Reklamcı, iletişimci, sanatçı ve tasarımcıları en çok ilgilendiren değerlendirmelerden biri de görsel iletişim devi Getty Images tarafından her yıl hazırlanan ve sosyal, kültürel ve görsel anlamda pek çok açılım sunan görsel iletişim trendleri raporu. Getty Images üzerinden indirilen yıllık 400 milyonu aşkın görselin ve yine Getty Images üzerinde yapılan aramaların, popüler kültür ve reklam dünyasının görsel dili ve dinamikleri ışığında antropologlar ve sanat yönetmenleri tarafından değerlendirilmesi sonucunda oluşturulan rapor; 2017 yılı için 6 tema öngörüyor.

1. Virtuality / Sanallık
Pek çok rapora göre 2017 360° görselliği, sanal gerçekliği ve bunun getirdiği uygulamaları kucaklayan bir yıl olacak. Getty Images üzerinde yapılan aramalarda da “sanal gerçeklik” sözcüğü bu yıl 3 kattan fazla bir artış göstermiş. Pokemon Go gibi oyunların da etkisiyle sanal ve gerçek hayat buluşurken, seyretme güdüsü yerini deneyimlemeye bırakıyor. Sanal gerekliğin artışı aynı zamanda gerçek hayattan bir kaçış, bir uzaklaşma isteğini de barındırıyor. Dolayısıyla insanı içine alan, bir kaçış sunan, hayal gücüne seslenen ve bir deneyim yaşatan görseller giderek daha da öne çıkıyor.

Markalar açısından bu; tüketici deneyimlerinin önem kazanacağı ve bu deneyimi güçlendirmek için yeni ve farklı yollar bulunması gerekeceğine işaret ediyor.

2. Gritty Woman / Sert Kadın
ABD seçimlerindeki kadın-erkek dinamikleri mi tüm dünyayı etkiledi bilinmez ama 2016 ülkemiz dahil, dünya genelinde kadın konusunun en çok konuşulduğu yıllardan biri oldu. Bu da görsel dünyaya elbette ki yansıyor.

Bir süredir kadın konusu zaten görsel trend anlamında değişiyordu. Markalar idealize edilmiş kadın formu yerine kadının farklılıklarını kucaklayan, kadın olmanın güzelliklerine değinen bir iletişime yönelmişlerdi. Dove, Nike, Always gibi markalar teşvik edici söylemlerle, “Sen de yaparsın, sen de güzelsin” mesajı veriyorlardı. Ancak, bu yıl kadının gücü daha da öne geçiyor ve “güzellik” bir gereklilik olmaktan çıkıyor. Kadınların her haliyle güzel olmaları ya da kadınların da yapabilecekleri mesajı değil artık vurgulanan. Kadınların güzel olmak zorunda olmadıkları belki de. Terli, pis, bakımsız, yaralı, bereli ama güçlü, kimse karşısında eğilmeyen kadınların yılı 2017.

3. Unfiltered / Filtresiz
Her geçen gün yenisi çıkan fotoğraf filtresi uygulamalarına ve sosyal medyadaki dokunulmuş fotoğraflara inat filtresizlik, fotoğrafları gerçeğe yakınlaştırıyor. Belgesel fotoğrafçılığındaki estetiğe yakın bir estetik anlayışıyla reklamın cilalı dünyasına tezat, yepyeni bir dil oluşturuyor. Geçerken yakalanmış kareler, farkında olmadan çekilmiş hazırlıksız fotoğraflar, ışık, kadraj, makyaj ayarları yapılmaksızın betimlenen anlar… Filtresizlik; samimiyet ve gerçek olmanın gücünü kullanarak, gerçek duygulara dokunmayı sağlıyor, anlatılan hikayelere anındalık katıyor. Bu görsel tarzda insanların dikkatini çeken şey belgesel fotoğrafçılığının insanı yakalayan, bir hikaye anlatan görselliği, gerçeği yansıtış biçimi oluyor. Alicia Keys’in çok yandaş toplayan makyajsızlık hareketi veya Instagram üzerinde ameliyat izlerini ya da cilt rahatsızlıklarını saklamakyan vazgeçen mankenler bu yaklaşımın yansıması.

Filtresiz duruşu benimseyen markalar da özellikle Z kuşağı gençler ile daha derin bağlar kurmayı başarıyor; satın almaya ikna etmek için süslenmiş görsellere kendilerini karşılamak yerine onlara sahici bir şey söyleyen markalar daha fazla iz bırakıyor.

4. Colour Surge / Rengin Yükselişi
Günlük hayattan ve sıradan olandankaçış isteği sanal gerçeklikle kendini belli ettiği kadar renklerin çılgın kullanımıyla da hissediliyor. 2017’de renkler güçlü bir yükselişe geçiyor ve görsel tasarımcıları geleneksel renk kullanım biçimlerinden azat ediyor. Renk teorileri, neyin neyle uyumlu olduğu gibi sınırlamalar ortadan kalkıyor ve rengin istediği gibi akmasına, tasarımı ele geçirmesine izin veriliyor. Uyumsuz renkler yan yana gelebiliyor, beklenmedik renk seçimleri yapılabiliyor. 2017’de renk tasarımın bir parçası değil; yıldızı. Markalar açısından bu, kurumsal kimliklerinin renk kodlarını esnetip farklı renklerle parlayabilecekleri ya da olması gereken’lerden sıyrılıp değişik br bakışı deneyebilecekleri anlamına geliyor.

5. New Naivety / Yeni Saflık
Gerçek olana duyulan özlemin sıradan olandan kaçma isteğiyle buluştuğu yer… Tuhaf olanı kucaklama, mizah duygusu, zaman zaman rahatsız edici de olsa garip bir tatlılık… Samimi ve gerçek olurken sıradışı, komik ya da muzip olabilme isteği yeni saflık temasında belirginleşiyor. Burada da plastik olandan, cilalı görsellerden bir kaçınma var; insanın kendi gibi olabilmesine bir övgü aslında. İçten gelen bir yaramazlık, doğal bir kendi halindelik öne çıkıyor. Sosyal platformlarda yaratılan kullanıcı içeriklerinden ilhamını alıyor: 9gag, 4chan, Reddit ya da bizden Zaytung, Bobiler gibi siteler, meme’ler, paylaşım rekorları kıran küçük anlar, komik YouTube videoları, kısa ama herkesi güldüren görüntüler… Markalardan örnek vermek gerekirse Skittles‘ın belki de yıllardır benimsediği duruş, 2017’de ön plana çıkacak denebilir. Mizahı gariplik ve yaramazlıkla harmanlayan, (tuhaf da olsa) kişilik sahibi olmaktan ve bunu göstermekten korkmayan markalar, 2017 yılında etkisini artırabilir.

6. Global Neighbourhood / Küresel Mahalle
Küreselleşme senelerdir gündemde olan bir konu. Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla ivme kazanan sosyal medya ve internet üzerinden bilgi tüm dünyaya yayılıyor, uzaktaki bir olay bambaşka bir yerdeki bir şeyi tetikleyebiliyor. Geçtiğimiz yılın en çözülememiş konularından olan göçmen ve mülteci konusu, kültürlerin tek tip kalma ısrarcılıklarını yenmeleri ve kendilerini açmaları gerektiğine işaret ediyor. Çünkü artık her şey hepimizin derdi, herkes her yeri merak ediyor, uzaklar yakınlaşıyor, insanlar dünyanın bir ucundaki meseleleri ve insanları dert edinebiliyor.

Bu da insan ve bilgi akışını kucaklayan, kültürler arası, sınır tanımayan bir görsel dile esin kaynağı oluyor. Bizler kim olduğumuzdan çok, kimlerle bağ kurduğumuzla tanımlanmaya başladıkça markaların da daha karmaşık bir tüketici yapısını anlamayı öğrenmeleri gerekiyor.

Özetle önümüzdeki yıl; sıradan olandan kaçışın öne çıkacağı, bunu yaparken de samimiyetin ve kendin gibi olmanın kucaklanacağı bir yıl. Getty Images Görsel Trendler Direktörü Pam Grossman 2017 trendlerini “uyandırıcı, şok edici, elektrik yüklü ve insanı içine alan” olarak tanımlarken, bu raporun bize söylediği markaların bu sene tüketicinin dikkatini çekmek için her zamankinden daha fazla çabalamalarının gerekeceği. Sıradan olmamak ama sıradanlıktan kaçarken özünü yansıtmayı becermek ve tüketiciye gerçek bir deneyim sunmak… Kolay iş değil.

Görsel: Getty Images
Manşet görseli düzenlenmiştir.