Almanya’da, Hannover’de Türkiye otomotiv sektörü için önemli anlardan birine tanıklık ettik. Motoru da dahil olmak üzere tamamen Türkiye’de Ford Otosan bünyesinde tasarlanan ve geliştirilen, Ford Trucks’ın en büyük kamyonu olma özelliğine sahip yeni çekicisi F-MAX için gerçekleştirilen dünya prömiyerini gururla izledik.

Geliştirilme sürecinde 5 ülkede saha çalışması yapılan F-MAX için 900 şoför ve 44 filo yöneticisiyle görüşmeler yapılmış ve bu kişilerin beklentileri aracın tasarlanmasında yönlendirici olmuş. Yeni Ford Trucks F-MAX’in 500 PS güce sahip düşük işletim maliyetli motoru da bu beklentilere göre şekillenmiş gibi görünüyor.

Lansmanla birlikte gelen ödül

Lansman sırasında Ford Trucks F-MAX’in başarılı özelliklerini dinlemekle kalmadık, “Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü” kazanmasına da şahit olduk. Bu prestijli ödülün Türkiye’de tasarlanan ve geliştirilen bir kamyona verilmesi önemliyi, bu yüzden Koç Holding ve Ford Otosan Onursal Başkanı Rahmi M. Koç ve Koç Holding Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç gibi üst düzey isimler de Hanover’de F-MAX’in dünya prömiyerine katıldılar.

Lansmandan hemen sonra, Ford Otosan Tasarım Stüdyosu Müdürü Ayça Odabaşı Uyanık’la bir sohbet gerçekleştirme fırsatımız oldu ve hem yılın kamyonu F-MAX, hem de Ford Trucks standının ilgi çeken konsept aracı F-Vision’la ilgili konuştuk.

Kamyonun iki müşterisi var; filo sahibi ve araç şoförü

Ayça Odabaşı Uyanık’a göre kamyon tasarımını otomobil tasarımına göre zorlaştıran bazı noktalar var. Birincisi, kamyonun iki müşterisi var; filo sahibi ve araç şoförü. Yeni bir çekiciyi tasarlarken bu noktaları düşünmemek mümkün değil. Araştırmalarda tasarım ekibinin karşısına çıkan bir başka önemli nokta, kamyon şoförlerinin araçlarıyla kurdukları duygusal bağ olmuş. Otomobil sürücülerine göre araçlarında çok daha fazla zaman geçirdikleri için kamyon şoförlerinin bu yaklaşımı çok da şaşırtıcı değil aslında.

F-MAX’in geliştirme sürecinde aracın içini tasarlamak çok önemli olmuş. Hem kamyon içinde geçen zamanın çok farklı ihtiyaçları karşılama zorunluluğu, hem de şoförün konforu açısından araç içinde çok farklı detayların düşünülmesi gerekmiş.

Fuarda Ford Trucks standının bir başka yıldızı da hem elektrikli hem de otonom sürüş özelliklerine sahip F-Vision konseptiydi. Ayça Hanım’ın söylediğine göre bu konsept, Ford Trucks’ın mevcut tasarım DNA’sını geleceğe taşımak için bir köprü görevi üstleniyor. Ford Trucks’ın F-Vision’da otonom sürüşü şoförü devreden tamamen çıkaran bir özellik yerine onu tamamlayan bir teknoloji olarak gördüğünü de ekliyor Ayça Hanım.

4 kıtada 11 ülkede toplamda 5 milyon kilometre test edildikten sonra tanıtılan F-MAX için Ford Trucks’ın hedefi, üretilen her 3 araçtan birini ihraç etmek ve ihracatın yüzde 50’sini Avrupa pazarlarına yönelik olarak gerçekleştirmek. Ford Trucks F-MAX Türkiye’de Ekim 2018’de piyasada olacak, fiyatı henüz belli değil ama baz fiyatının 100 bin Euro’nun altında olmasını hedefliyor Ford Otosan aldığımız duyumlara göre.

Görsel: Bigumigu, Ford