Pazar Gazetesi‘nde sosyal ağlara yer verirken Facebook’la ilgili gelişmeleri de not etmeyi ihmal etmiyoruz. Son dönemde bildiğiniz gibi Facebook internet bağlantısı olmayan bölgelere bu hizmeti en az masrafla sağlamanın yollarını arıyordu. Sanal gerçeklik ve yapay zeka konularında ne durumda olduklarını da takip ederken Web Summit’e katılan CTO Mike Schroepfer‘in konuşması bu konuları tekrardan gözden geçiren nitelikteydi.
Sunumun ilk kısmında dünyanın üçte ikisinin internete bağlı olmaması üzerine bu bölgelere hizmeti sağlamak amacıyla oluşturulan internet.org projesinin kapsamındaki birkaç konuya değildi. İnternet hizmetini sağlamak için farklı bölgelerde farklı çözümlerin uygulandığını söyleyen Schroepfer, bu kapsamda Afrika’ya büyük bir uydu ve hava taşıtı üzerinden internet sağlama girişimi üzerinde durdu.
2016’nın ikinci yarısında yararlanmaya başlayacakları uydu ile hava taşıtına dair denemelerini katılımcılarla paylaşan Schroepfer, özellikle de dronlar aracılığıyla kullandıkları lazer teknolojisiyle 10 Gbps internet erişimini sağlama denemesinin üstünde durdu. Yazın ilk örneğinin yapımı biten, Aquila adlı hava taşıtının üç ay boyunca 60 bin feet üzerinde durabildiğini hatırlattı. Lazerlerin araçlar arasında uyumlu durmasının ise karşılaştıkları bir zorluk olduğunu ekledi.
Schroepfer internet bağlantısı dışında önem verdikleri bir başka konu olan yapay zeka adına ise sinir ağlarının gücünden ne şekilde yararlandıklarını gösterdi. Görsel çıktılardaki nitelikleri daha kolay okuyan beynimiz gibi Facebook, yapay zeka aracılığıyla ortamdaki görsellerin niteliklerini kavramanın peşinde. Bu da ileride görmek istemediğiniz görselleri size göstermemesi, aynı şekilde görmek istediklerinizi de göstermesi demek.
Bunun dışında daha yeni tanıttıkları yapay zeka tabanlı mobil uygulamaları da sunum konuları arasındaydı. Visual Q&A adlı mobil uygulamada karşınıza çıkan Facebook fotoğraflarıyla ilgili sesli olarak soru sorduğunuzda size sorunun cevabını sesli olarak iletebiliyor. Bu da Facebook yapay zeka araştırma grubunun dil, görme ve planlama gibi başlıklarda önemli bir adım attığının bir göstergesi.
Facebook gerçek dünyada neler olup bittiğini tahmin edebilme becerisini geliştirmek için de şu aşamada öngörücü algoritmalarla deneyler yapıyor.
Son olarak sanal gerçekliğe döndüğümüzde Oculus Rift’in gelecek yıl son kullanıcıyla buluşacağını tekrardan hatırlamanın dışında Oculus Touch’ın ise şimdiye kadarki en sofistike modeli olduğunu öğreniyoruz. Etkileşimi, gerçek dünya yaratımı ve algısal sistemi geliştirme amacında olan Facebook bu anlamda sınırlarını şimdilik Oculus Touch modeliyle zorlayabilmiş durumda. Edindiği kontrolör sayesinde sanal gerçeklik deneyiminizde karşı tarafla etkileşiminizi gerçekten ellerinizi kullanarak yapabiliyorsunuz. Bunun oldukça zengin bir deneyim olduğunu vurgulayan Schroepfer, gelecekte çok daha karmaşık şekilde karşı tarafla etkileşime geçmenin yollarını arayacaklarını belirtti.
Görseller: Facebook