İklim değişikliği tüm aciliyetiyle çözüm beklerken, dünya genelinde ağaçlandırma hareketleri de yaygınlaştı. Hatta hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlere yapay ağaçlar bile yerleştirildi. Öte yandan Manavgat yangınlarının ardından yaşanan tartışmalarda da gördük ki tek bir ağaç bile dikilmeden önce, bunun için ciddi bir planlama yapılması ve tüm faktörleri düşünerek karar verilmesi gerekiyor. Özellikle hangi ağaç türünün nereye dikileceği çok önemli ve zannedildiğinden çok daha karmaşık bir konu. Şimdiye kadar bu seçim, ya kısa süreli ekim denemeleri ya da geçmişe dayalı gözlemler doğrultusunda şekillenmiş. Ancak bu yöntemlerin ikisi de ne yazık ki yüzde yüz güvenilir değil.
Yanlış ağaç seçimi, ya verimsizlikle ya da biyolojik çeşitlilik üzerinde zincirleme olumsuz etkilerle sonuçlanıyor
Basit bir soru gibi görünse de nereye hangi ağacın dikileceği, birkaç faktörün etkisi altında olan karmaşık bir soru. İlk faktör, ağaç türleri içinde büyük miktarda genetik çeşitlilik olması. Sonuç olarak, aynı türün farklı çeşitleri, karakteristik yerel koşullara bağlı olarak belirli bir proje için az çok uygun olabiliyor. Ancak topraktaki besinin tükenmesi ve kirlenme gibi değişimler, bir türün geçmişteki başarısının, gelecekteki başarısı için güvenilir bir gösterge olmadığı anlamına geliyor. Bu karmaşık faktörlerin farkında olan bazı planlamacılar yerli olmayan türleri kullanmaya yöneliyor. Ancak bunun da biyolojik çeşitlilik üzerinde zincirleme olumsuz etkileri olabiliyor.
A tree’s measured ecological fit (ecofit) grows a greener future. If you have #SDGs in your #impactinvesting goals, check out #EcofitBySpades. https://t.co/6LCAlt1emw #GreenPlanet #ClimateActionNow pic.twitter.com/1I8GnV5Xdg
— Spades_SBC (@Spades_SBC) January 29, 2022
Ağaçlandırma şirketi Spades’in geliştirdiği Ecofit adlı biyoteknoloji, ağaç seçim sürecini daha doğru ve bilimsel hale getiriyor. Bu teknoloji, ideal bir eşleşme bulmak için yerel çevre koşullarını farklı ağaç türlerinin özellikleriyle karşılaştırıyor. Belirli bir türün belirli bir konum için uygunluğunu değerlendirmek için ağaç biyopsilerini, toprak testlerini ve iklim verilerini kullanıyor. Dikkate alınan faktörler arasında ışık, su, toprak, besinler ve sıcaklık da bulunuyor.
İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak, ciddi oranda risk azaltmakla gerçekleşebilir
“İklim değişikliğinin etkilerini azaltma işi, ciddi oranda risk azaltma gerektiren ciddi bir yatırıma ihtiyaç duyar. Ecofit, ağaç başarısını tahmin etmek için tek test yöntemidir. Gerçek kazanç, ağaçların sadece hayatta kalmasıyla değil, büyümesiyle sağlanır.” diyor Spades CEO’su ve Kurucusu Raymond Menard.
Ecofit, çöllerden tropik yağmur ormanlarına kadar 30 küresel ekosistemde 400’den fazla ağaç türü üzerinde yapılan laboratuvar testleriyle geliştirilmiş. Ağaç türlerini etkili bir şekilde seçme yeteneğinin yatırımcı getirilerini iyileştireceğini, iklim değişikliğini azaltacağı ve yaşam alanlarını koruyacağı umuluyor. Hatta bu teknoloji, gıda krizinin önüne geçmek ve yetiştiricilik için yapılan yatırımları garantiye almak için de önemli. Örneğin bir elma ağacının daha verimli olup daha fazla meyve vermesi için ecofit teknolojisinden faydalanılabiliyor. Ecofit’ten faydalanmak isteyen kişi ve kuruluşların Spades ile iletişime geçmesi gerekiyor. Spades, dünyanın neresinde olursa olsun geniş çaplı ağaçlandırma projeleri için Ecofit desteğini sunuyor.
Görsel: Unsplash