Sanatçı, tasarımcı, araştırmacı ve eğitmen Ebru Kurbak; gündelik mekanların, teknolojilerin ve rutinlerin gizli politik doğasına odaklanan bir sanatçı. Alışılagelmiş tasarımın; değerleri, uygulamaları ve ideolojileri nasıl şekillendirdiğiyle ilgileniyor. Bunu da yüksek teknoloji için alternatif yapım teknikleri geliştirerek ortaya koyuyor. Viyana’da çalışmalarını sürdüren Ebru Kurbak, Irene Posch ile yürüttüğü sanatsal araştırma projesi Stitching Worlds ile dikkatleri üzerine çekti.
Ebru Kurbak ve Irene Posch, Stitching Worlds projesi için elektronik nesneleri alışagelmişin aksine örgü, nakış, dikiş gibi geleneksel yöntemlerle yeniden üretmiş. Örnek vermek gerekirse nakışla inşa edilmiş bir bilgisayar ya da iplikle yapılmış bir ses kaydedici projenin parçaları arasında. Viyana Uygulamalı Sanatlar Üniversitesi’nde yürütülen Stitching Worlds, Avusturya Bilim Fonu tarafından desteklenmiş ve tamamlanması 4 yıl (2014-2018) sürmüş. Projenin parçası olan 5 eser, bu yılki İstanbul Tasarım Bienali süresince Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde sergilendi.
Stitching Worlds projesinin en dikkat çekici parçalarından biri, el işi bilgisayar
Stitching Worlds projesinin parçalarından biri, altın nakışla inşa edilmiş 8 bitlik bir evrensel elektromekanik bilgisayar. Keten, altın, gümüş, bakır, hematit ve ahşaptan yapılan bilgisayar, geleneksel nakış tekniğiyle tamamen el yapımı olarak yaratılmış. The Embroidered Computer adlı bu bilgisayar, kapasitesi ve işleyişi açısından 1950’lerde inşa edilmiş olan eski ana bilgisayarlarla karşılaştırılabilir. Bilgisayar devresi ve simülasyon yazılımı Matthias Mold tarafından, üretici motiflerse Raimund Krennmüller tarafından tasarlanmış. Susanne Frantal nakış kullanımı, Sophie Fürnkranz metal iplik kullanımı konusunda danışmanlık yapmış. Bu parça, bir bilgisayarı sıfırdan uzun süre dayanan alternatif materyaller ve becerilerle yapma olanağını ortaya koyuyor. Varlığıyla, bilgisayar teknolojisinin geçmişine dair hayal edilebilecek birçok alternatif öyküyü dile getiriyor. Elektronik; örgü, dokuma, kroşe ve nakış gibi tekstil tekniklerinden çıksaydı neler olurdu? Zanaatkarlar tekstil endüstrisi yoluyla elektronik endüstrisine katalizör olsaydı teknoloji nasıl şekillenirdi?
Çelik elyaf içeren ipliklerdeki sesleri kaydedebilen ve çalabilen manyetik kayıt ve oynatma cihazı The Yarn Recorder da Stitching Worlds projesinin bir başka parçası. Bu cihaz, eski ahşap iplik sarım millerine benziyor. Kurbak’a göre, elde iplik yapımı Avrupa’da bir ihtiyaç olmaktan çıkıp lüks malların üretimi için bir süreç haline geldi. Sonuç olarak, elle iplik eğirme işlemine verilen toplumsal değer, önemli ölçüde değişti. Aynı zamanda bu basit milin günümüzün karmaşık ve sofistike teknolojilerinin gelişimi üzerindeki etkisini kavramamız zorlaştı. The Yarn Recorder bu büyüleyici bağlantıları, şeylerin değerinin değişebilirliğine dair bir yorum olarak ortaya koyuyor.
Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde düzenlenen sergide The Tools We Want başlığı altında yeni elektronik tekstil uygulamaları için kullanılmak üzere tasarlanmış bir dizi araç da yer almış. Bunlar; Kurbak imzalı Ohm Tailor’s Tape, Hannah Perner-Wilson imzalı Fingernail Strippers, Mika Satomi imzalı eTextile Tailor’s Scissors ve Posch’un imzasını taşıyan Needlework Probes idi.
Stitching Worlds projesi kapsamında sergilenen diğer eserler arasında, Türkiye’de bir grup kadınla iş birliği içinde üretilmiş bir dizi elektronik bileşen ve nesneden oluşan Crafted Logic yer aldı. Crafted Logic; iletken özelliklere sahip kroşe ipliklerinden yapılan parçalar, elektromekanik anahtarlar, lojik devreler ve elektromekanik bir bilgisayar için tasarlanmış Algoritmik Mantık Birimi (ALU) gibi çalışmalardan oluşuyor. Bunların yapımında izlenen deneysel süreçte, Anadolu’da kırsal alanlarda yaşamını sürdüren kadınlar tarafından uygulanmış olan geleneksel yerel iğne işi tekniklerini teknolojiye adapte etmeye odaklanılmış.
Projenin sergilenen bir başka parçası ise Monopoly oyunun projeye adapte edilmiş bir versiyonu olan The Knitcoin Edition idi. Bu oyun, sırmalı kumaş ve elle dokunmuş ipek gibi zanaat becerilerinin değişen ekonomik değerini, kripto para birimleri gibi maddi olmayan para piyasalarının yükselişiyle karşılaştırıyor. Monopoly’deki kuralların çoğu değiştirmemiş ancak oyundaki kağıt paranın yerini ‘knitcoin’ almış. Dolayısıyla oyuncular paraya ihtiyaç duyduğunda bunu örmeleri gerekiyor. Yerleştirme, izleyiciyi böyle bir sistemin sonuçları hakkında senaryolar hayal etmeye davet ediyor.
The Stitching Worlds projesinin sergilenen parçalarıyla birlikte, zanaatkarların tekstil elektronik eşyaları geliştirdiği canlı bir atölye çalışması da gerçekleştirilmiş. Ayrıca proje için bir kitap ve blog da hazırlanmış.
Görsel: Stitching Worlds